Osmanlı’da ders kitabı olarak okutulan Bostan ve Gülistan’dan hikmetli sözler
İranlı büyük şair Sadi Şirazi’nin Bostan ve Gülistan isimli eserleri, Doğu edebiyatının başyapıtları arasındadır. Yaptığı seyahatlerin dönüşünde Bostan ve Gülistan’ı kaleme alan Sadi, “Dostlarıma şeker götüremiyorsam da şekerden daha tatlı sözler götürebilirim” diyerek eserini niçin yazdığını izah eder. Bostan ve Gülistan asırlar boyunca Osmanlı topraklarında ders kitabı olarak okutullur. Gelin, Sadi’nin kendi deyimiyle “ruhları ferahlatan” Bostan ve Gülistan eserlerine yakından bakalım…
📌SADİ'NİN BAŞYAPITLARI: BOSTAN VE GÜLİSTAN
🔶Fars edebiyatının en önemli şairlerinden Sazi Şirazi'nin mesnevi biçiminde kaleme aldığı Bostan ve Gülistan eserleri Doğu'nun başyapıtları arasındadır.
🔶Henüz hayatta iken büyük bir şöhret kazanan Sadi'nin Bostan ve Gülistan eserleri, edebi, dini ve hikemi açıdan ayrı bir yere sahiptir.
(x)📚Şeyh Sadi'nin Bostan ve Gülistan'ından alıntılar
🔶Sadi, aynı zamanda eğitimci kimliğini de eserlerine işleyen bir şairdir. Eserlerindeki didaktik atmosfer bu durumun bir tezahürüdür.
🔶Sadi'nin Bostan ve Gülistan isimli eserlerini şekillendiren unsurların başında çıktığı seyahatler yer almakta. Nitekim ünlü şair de bu durumu "Her harmandan bir demet başak topladım" şeklinde izah eder.
Bostân'dan minyatürlü bir sayfa
📌SADİ'NİN ESERLERİNİN KAYNAĞI
🔶Sadi'nin eserlerinin temel kaynağı, Kur'an-ı Kerim ve Peygamberimizin sünnetleridir. Sadi, hemen hemen bütün eserlerinde Kur'an ve sünnetten örnekler verir.
🔶İslam coğrafyalarında Bostan ve Gülistan'ın uzun süre okunması; eserlerin İslami referansla oluşturulmasından kaynaklanmaktadır.
🔶13. yüzyılda yazılan Bostan ve Gülistan, verdiği mesajlarla günümüzdeki güncelliğini korumaktadır.
📌ESERİN OSMANLI'DAKİ ETKİLERİ
🔶Bostan ve Gülistan, uzun bir müddet medreselerde ders kitabı olarak okutulacak kadar Osmanlı topraklarında etkili oldu.
🔶1928'e kadar Farsça eğitiminde yardımcı bir kaynaktı. Eser, Türk eğitim tarihinde önemli bir yere sahipti.
(x)📚Osmanlı toplumunda en çok okunan 10 kitap
📌"ŞEKERDEN DAHA TATLI SÖZLER" İÇEREN BOSTAN
🔶Farsça bir mesnevi olan Bostan, Sadi'nin seyahatlerinden döndükten sonra tamamladığı eseridir.
🔶Sadi, eserine, "güzel kokulu gül bahçesi" anlamına gelen Bostan ismini verir.
(x) 📚Sadi'nin Bostan isimli eserini incelemek ve satın almak için tıklayınız
🔶Sadi Bostan'ı İran'ın Fars bölgesinde hüküm süren Salgurlular'dan *Ebû Bekir b. Sa'd b. Zengî'ye ithaf eder.
(x) 🔎*Ebû Bekir b. Sa'd b. Zengî:1148-1286 tarihleri arasında İran'ın Fars bölgesinde hüküm süren Türk hanedanı Salgurlular'ın atabeyidir.
(x)Bostân'ın ilk iki sayfası
📚Bostan'ın içeriği
🔶İlk dönem nüshalarında eser, Sadiname olarak da yer alır.
(x)"Bir ülkede halk şahtan rahatsızsa, o diyarda huzur ve rahat arama."
🔶Tasavvufi anlayışın yansıtıldığı eserde, sevgi, açıkyüreklilik, alçakgönüllülük gibi evrensel insanı erdemler konu edinilir.
🔶Bir mukaddime ve on bölümden oluşan Bostan, "Adalet, ihsan, aşk, tevazu, rızâ, kanaat, terbiye, şükür, tövbe, münâcât ve hatm-i kitâb" başlıklarını taşıyan bölümlerle birçok hikâyeden meydana gelir.
(x)"Gücün yettikçe halkın gönlünü incitme. İncitirsen söktüğün kendi kökündür."
🔶5000 beyitten oluşan Bostan'da Sadi'nin çeşitli kaynaklardan derlediği bilgiler, kendi başından geçen hikayeler ve yolculuklarında edindiği tecrübeler, sade, anlaşılır ve çekici bir üslupla anlatılır.
(x)📚Hikmet şairi Nabi'den ahlaki öğütler
🔶Nasihatname türüne yakın olan Bostan'da dini konulara da ayrıca ehemmiyet gösterilir.
🔶Eser, asırlar boyunca Farsça öğretimde kritik bir rol üstlenmiştir.
(x)"Ülke halkının gönlünü harap eden kişi, artık rüyasında görür mamur ülkeyi."
🔶Pek çok tercüme ve şerhi yapılan eserin İlk Türkçe tercümesi 1354'te *Hoca Mes'ûd b. Ahmed tarafından manzum olarak yapılır.
(x)🔎*Hoca Mesud: Farsça'dan yaptığı Süheyl ü Nevbahâr ve Ferhengnâme-i Sa'dî adlı tercümeleriyle tanınan XIV. yüzyıl Türk şairi.
🔶Bostan, Fatih Sultan Mehmet dönemi şairlerinden *Sürûrî, *Şem'î, *Sûdî ve tarafından şerh edilir.
(x)🔎Sürûrî: Tarih düşürmedeki maharetiyle tanınan divan şairi.
(x)🔎Şem'î: Osmanlı âlimi ve Mesnevî şârihi.
(x)🔎Sûdî: Boşnak asıllı Osmanlı âlimi ve şârihi.
(x)"Kendin için koruyup gözet çiftçiyi. Çünkü daha çok çalışır memnun ücretli."
🔎Bostan neden yazıldı?
🔶Sadi, Bostan'ı neden kaleme aldığını eserinde şu şekilde açıklar:
"Dünyanın her tarafını gezdim, dolaştım; birçok insanlarla günler geçirdim; her köşede bir fayda buldum; her harmandan bir demet başak topladım. Bununla beraber, Şîraz'ın temiz insanları gibi mütevazı insanlar görmedim. Cenab-ı Hak bu toprağa lütfunu, ihsanını yağmur gibi yağdırsın. Bu iklimdeki olgun insanların muhabbeti gönlümü Şam'dan, Rum illerinden çekti, aldı. Şiraz'a dönmek istedim. Fakat bu güzel bahçelerden dönerken dostlarımın yanına elim boş dönmek ağrıma gitti. "Mısır'dan dönenler, gittikleri yere, Mısır şekeri götürürler, ben ise elim boş gidiyorum" dedim. Düşünceye vardım. Düşünürken: "Dostlarıma şeker götüremiyorsam da şekerden daha tatlı sözler götürebilirim" dedim, müteselli oldum. Fakat bu şeker alelade ağızda çiğnenen şeker değildir. Manaya aşina olanların kâğıt üzerine yazdıkları tatlı sözlerdir"
(x)"Sakın adaletle akıldan ayrılma ki halk senin elinden çıkıp gitmesin.
(x)Halk haksızlık yapandan kaçar onun çirkin adını dünyaya yayar."
(x)Bostân'dan minyatürlü bir başka sayfa
📌BOSTAN'DAN ALINTILAR
🔶"Yakışıksız iştir halkı haksız yere öldürmek."
🔶"Kendin için koruyup gözet çiftçiyi. Çünkü daha çok çalışır memnun ücretli."
🔶"Şan şöhretle, lafla büyüklük olmaz, iddiayla, zanla yücelik olmaz."
🔶 "Makam istiyorsan, tıpkı alçakların yaptığı gibi küçümseme kimseyi."
🔶"Yüksek bir makamda durmaktaysan, aklın varsa düşkünlerin haline gülme."
🔶"Hizmetkâra inciterek emir buyurma. Olur ki o da ulaşır hükümdarlığı."
🔶"İktidar ve mevkiin devam ettikçe yoksul insanların zayıflığına yüklenme."
📌RUHLARI FERAHLATAN BİR ESER: GÜLİSTAN
🔶Sadi'nin bir diğer ölümsüz eseri Gülistan, "gül bahçesi" anlamına gelir.
🔶Sadi bu eseri, seyahatten memleketine döndükten sonra kaleme alır.
🔶Eser, küçük küçük nazım ve nesir parçalarından meydana gelen bir mesnevidir.
🔎Gülistan neden yazıldı?
"Okuyanların gözlerini sevindirecek, ruhunu ferahlatacak bir eser yazmak istiyorum. Sonbaharın rüzgârının ilişmediği, feleğin dönüşüyle baharı hazana çevirmeyecek bir kitap…"
🔶Günlük hayatta karşılaşabileceğimiz her türlü olay Sadi'nin eserinde ahlaki ve hikemi bir biçimde verilir.
Gücün yetse bile yüz pehlivana
Görmez misin: Kedi, aciz kalınca
Bilâ pervâ hücûm eder kaplana
Başını taş ile ezer korkusu
Olmasa dokunmaz yılan çobana
📚Gülistan'ın içeriği
🔶Gülistan, münacat, na't ve eserinin yazılış sebebini anlatan bir ön sözden sonra sekiz bölüm halinde düzenlenir.
🔶Gülistan, sultanların âdetleri, dervişlerin ahlakı, kanaatkârların fazileti, sükûtun faydaları, aşk ve gençlik, düşkünlük ve ihtiyarlık, terbiyenin önemi, zenginlik ve yoksulluk ve sohbet adabı bölümlerinden oluşur.
(x)Sa'dî-i Şîrâzî'nin Gülistân'ının ilk iki sayfası
🔶Gülistan'da ayrıca ayet, hadis ve atasözlerine de yer verilir. Hikayelerin sonunda hikmetli sözlerle konular bağlanır.
(x)"Dedim ki: " Zayıf ahaliye merhametli bulunursan, kavi düşmandan endişeye mahal kalmaz"
🔶Sanat değeri bakımından taklit edilemeyen Gülistan'da yer alan sözler, günümüzün "vecize" olarak adlandırılan türüne yakındır.
🔶Sadi, dönemindeki ağır süslü nesir biçiminde yazan şairlerden etkilense de kendi sesini bulmuştur.
(x)📚Sadi'nin Gülistan eserini incelemek ve satın almak için tıklayınız
🔶Gülistan yazıldığı tarihten itibaren yalnızca İslam toplumlarında değil tüm dünyada büyük yankı getiren bir eserdir.
🔶Birçok tercümesi yapılan eserin dünya kütüphanelerinde birçok nüshası bulunmaktadır.
(x)"Padişahların gazabından sakınmak lâzım. Çünkü onlar, çok vakitlerinde memleketin mühim işleriyle meşgul bulunurlar. Böyle zamanlarda hususî müracaatlara tahammül edemezler"
📌GÜLİSTAN'DAN HİKMETLİ SÖZLER
🔶"Eski padişahlardan biri, memleket işlerinde çok ihmalci olduğu gibi askerlerine de iyi bakmazdı. Günün birinde düşmanlarından biri baş kaldırınca tekmil ordu silahlarını atarak dağıldı."
🔶"Padişahların mukarrebleri, ya zer alır, ya ser verir. Tecrübe sahipleri demişlerdir ki: " Padişahların mizaçlarının değişmesinden sakınmalıdır: Bakarsınız, selam veren birine kızarlar; diğer taraftan da söven bir adama hil'at giydirirler. Hakîmler demişlerdir: "Çok zarafet, nedimler için meziyet sayılabilirse de hakîmlere göre kusurdan ma'duttur."
🔶"İskender-i Rumî'ye sordular: Garptan şarka kadar bu kadar memleketleri nasıl zaptedebildiniz ki sizden evvel gelen birçok hükümdarlar asker ve hazinece sizden üstün oldukları halde bu fütuhat onlara nasip olmamıştır?" Dedi ki: İstila ettiğim yerlerin halkını incitmedim ve hükümdarlarını tahkir etmedim."
📌BOSTAN VE GÜLİSTAN MERHAMET İLE İLGİLİ BİR HİKAYE
📜"Bir yıl Şam'da öyle bir kıtlık oldu ki, âşıklar aşkı unuttular. Gök yere öyle bahil (kıtlık) oldu ki, ekinler, hurma ağaçlan dudaklarını ıslatamadılar. Ne kadar eski pınar varsa kaynamaz oldu. Öksüzün gözyaşından başka su kalmadı. Bir pencereden göğe doğru bir duman yükselecek olsa, bir dul kadının âhı idi. Yoksa gökyüzünde duman namına bir şey yoktu (bulut görülmez oldu) Ağaçların yapraklan kalmamıştı; zavallı ağaçlar çıplak fakirlere dönmüştü. Dağlarda yeşillik, bahçelerde balçık görünmez oldu.
📜Çekirgeler bostanları, insanlar da çekirgeleri yediler. Hal bu merkezde iken, bir gün, yanıma bir dostum geldi. Bir deri bir kemik kalmıştı. Hâlbuki paralı, zengin, şan ve şeref sahibi, hem de vücutlu bir insandı. Halini görünce şaştım; ona sordum:
📜"Güzel huylu dostum; ne oldun, ne felâkete uğradın? Gördüğüm halin sebebini söyle." dedim. Dostum kızdı ve şöyle dedi: – Sebebini bilmiyorsan yazıklar olsun! Biliyorsan niçin soruyorsun? – Biliyorum, pekâlâ. Fakat kıtlıktan ne korkun var? Senin her şeyin var. Başkaları açlıktan helâk olsa, sana ne? Bir âlim olan dostum, bana mânidar bir bakışla baktı ve şöyle dedi:
📜– Sahilde olup da dostlarının denizde boğulmakta olduklarını gören bir insanın kalbi mutlu olabilir mi? Beni fakirlerin kederi sarartmıştır. Akıllı insan, ne kendi bedeninde, ne de başkalarının bedeninde yara görmek istemez. Hastanın yanında oturan bir insan sağlıklı da olsa keyifli olabilir mi? Dostları zindanda bulunan kimse, gül bahçesinde olsa nasıl eğlenir?"
(x)📚Ünlü şairlerin dizelerinde "kıssaların en güzeli"
🔎SADİ ŞİRAZİ KİMDİR?
🔶İran edebiyatının büyük şairi Sadi Şirazi, mesnevi türünün üstadıydı. Sadi, 1184 yılında döneminin ilim ve kültür merkezlerinden biri olan Şiraz'da dünyaya geldi.
🔶Genç yaşta kaybettiği babasının ölümü üzerine anne tarafından dedesi olan Mes'ûd b. Muslih el-Fârisî tarafından yetiştirildi. Genç yaşta babasını kaybettiğini, "Çocukların ıstırabını bilirim. Çocukluğumda babamı kaybettim" beyti ile anlattı.
🔶İlk tahlisini Şiraz'da yapan Sadi, Moğol istilasından sonra Bağdat'a göç etti. Tahsiline Nizamiye Medreselerinde devam etti. Bağdat Müstansıriyye Medresesi'nde hocalık yapan İbnü'l-Cevzî ile Bostan'da kendisinden söz ettiği Şehâbeddin es-Sühreverdî'den etkilendi.
🔶Bağdat'ta devrin önemli âlimlerinden eğitim alan Sadi, sonraki yıllarını seyahat ile geçirdi. Otuz-kırk yıl sürecek olan yolculuğunda Ortadoğu, Arabistan ve Mısır'ı dolaştı. Sadi, Şam'da iken Haçlılara karşı Türk-İslam ordularında savaştı.
🔶Doğu edebiyatına büyük etkisi olan Sadi, mesnevi türünün üstadı kabul edilir. Onun eserlerinde kullandığı, toplumun düşünce ve isteklerine tercüman olan özlü sözleri atasözü haline gelerek günümüze kadar kullanılageldi. Uzun yıllar süren seyahatlerinde edindiği pek çok tecrübeyi İslami edebî eserleri arasında büyük bir şöhrete sahip Bostan ile Gülistan'da aktardı.
(x)🔎Sadi kimdir?