Milli kütüphaneyi kurmak için bir serveti reddetti!
Kendisini Türkçenin ilk sözlüğü Divân-ı Lügati't Türk'ün tek nüshasını kaybolmaktan kurtarmasıyla tanıyoruz: Ali Emiri Efendi. Bibliyoman yani kitap hastası olacak kadar kitaplara düşkündü. Sınırları aşan üne sahip kütüphanesini satın almak için yurt dışından servet niteliğinde teklif gelse de bunu kesin bir dille reddetti. Onun bu duruşu, ülkemizin hafızası niteliğinde milli kütüphanesinin kuruluşunu sağladı.
▪ Editör-Sunucu: Burcu Sandıkçı
🔸 Bibliyoman yani kitap hastası olacak kadar kitaplara düşkünlüğü ile tanınan Ali Emiri Efendi, ömrü boyunca durmadan eline geçen bütün parasıyla kütüphanesini oluşturur. Öyle ki, nadir eserleri barındıran, binlerce yazmalardan oluşan, kütüphanesinin nâmı sınırları aşar.
🔸 Paris'ten gelen bir kitapçı, yalnızca bir kitabın cildine 500, iki kitap için 2000 lira teklif eder. Bununla sınırlı kalmaz.
https://www.instagram.com/p/Cllmps3DhSN/
🔸 Başka bir Fransız, Ali Emiri Efendi'nin kütüphanesini satın almak için 3 bin altın teklif eder. Bu, dönemi için servet değerindedir.
🔸 Ayrıca kitapları vermesi halinde Paris'te kendi adında kütüphane kurulacağını, idaresini de yüksek maaş karşılığında yine kendisine vereceklerini, emrinde de yeteri kadar hizmetkar olacağını vadeder.
🔸 Ancak Emiri Efendi'nin cevabı kesindir:
"Değil bir kitap, bir yaprak satmam. Çünkü vicdanıma karşı yarım asırlık namusum heder olacak. Ben bu kitapları devletimin bana verdiği maaşla topladım, öldüğüm zaman milletime kalması için. Bir daha böyle bir teklifle gelirseniz sizi kovarım."
🔸 Dediğini yapar ve binbir zorluğa katlanarak topladığı 16.000 ciltlik eserden oluşan kütüphanesini hiçbir karşılık beklemeden ülkesine vakfeder, Millet Kütüphanesini kurar.
Editör: Burcu Sandıkçı
Kurgu: Mert Akkuş