Mehmet Akif Ersoy, doğumunun 150. yılında anıldı

Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz'ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen etkinlikte, Prof. Dr. M. Fatih Andı, Beşir Ayvazoğlu, Prof. Dr. Yılmaz Daşcıoğlu ve Dr. Alim Kahraman konuştu.

Yazar Beşir Ayvazoğlu, Mehmet Akif Ersoy'un hakkında araştırma ve çalışma yapılan şairlerden olduğuna dikkati çekerek, Ersoy'un bir dava insanı ve dava şairi olduğunu söyledi.

Ersoy'un düşüncelerini ifade etme tarzının çağdaşlarına göre çok üstün olduğuna işaret eden Ayvazoğlu, şunları kaydetti:

"Akif, davasında sadece hakikati söylemek arzusuyla kendisini çağının insanına rehber olmaya adamıştır. Onun şiirleri manzum olarak söylenmiş birer fikir metinleridir. O metinler çok değerlidir. Safahat adlı eseri Türkçemiz için son derece önemli bir referans kaynağıdır. Safahat'ta Türkçenin bütün renklerini bir araya getirmiştir. Bu bakımdan büyük bir sanatkardır. Şiirini, davasına feda etmiştir."

- "Üç büyük eseri; Safahat, İstiklal Marşı ve Akif'in şahsiyetidir"

Prof. Dr. M. Fatih Andı da Cenap Şahabettin'in "Tanıdıkça sevmeye başladığınız adam büyük adamdır." sözünü hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mehmet Akif Ersoy'un üç büyük eseri vardır. Bunlar, Safahat, İstiklal Marşı ve Akif'in şahsiyetidir. Mehmet Akif Ersoy, zor zamanda konuşan adamdır. Zor zamanda konuşmak, konuşanı daha dikkate değer, konuşulanı daha etkili kılar. Zor zamanların konuşabilenleri kendi zamanları kadar sonrası için de bir işlevi yüklenmektedirler. Kendi devirlerinin muhataplarına seslendikleri kadar geleceğin ilgililerine de bilgi, yorum ve duygularını aktarırlar. Bu yaptıkları tarihi taşıyıcılık ve hatta yerine göre tamamlayıcılıktır. Bu yüzden sanat ve edebiyat böylesi zor zamanlarda daha etkili ve uzun soluklu eserler üretmiştir. Bu zamanların eserleri, olan bitenlerin üzerinden yıllar ve devirler geçse bile frekanslarını korur, etki ve ilgi dairelerini genişleterek seslerini yükseltir."

Prof. Dr. Yılmaz Daşcıoğlu, Mehmet Akif Ersoy'un eserlerindeki edebiyat estetiğinin çok yüksek olduğunu dile getirdi.

Daşcıoğlu, Ersoy'un şiirlerindeki fikri derinliğine vurgu yaparak, "Akif'in bütün külliyatı bir bireyin şiiridir." ifadesini kullandı.

Dr. Alim Kahraman ise Ersoy'un şiir yazmaya küçük yaşlarda başladığını ifade ederek, "Akif, aşık tabiatlı bir adam. Şiirinin temellerini çok küçük yaşlarında atıyor. Onun şiirini, aşk, hikmet ve adanmışlık kavramları üzerinden okuyabiliriz." değerlendirmesinde bulundu.