Burdur'da susuz tarımla üretilen ölmez çiçek üreticinin yüzünü güldürüyor

Kuraklığın etkilediği Burdur'da sulu tarıma alternatif gösterilen susuz tarımla üretilen tıbbi aromatik bitkilerden "ölmez çiçek" ekonomik değeriyle öne çıkıyor.

Aynı zamanda "altın otu" olarak da bilinen ölmez çiçeğin yağı çok değerli.

Can suyu haricinde sulama yapılmadan taşlık ve çorak topraklarda da yetiştirilebilen ölmez çiçek, özellikle su fakiri ülkelerde alternatif tarım ürünleri arasında gösteriliyor.

Son yıllarda Türkiye'deki Göller Bölgesi de kuraklık tehdidiyle karşı karşıya kaldığından ve havzadaki yer altı suları da hızla çekildiğinden bölgedeki susuz tarımla ilgilenen bazı üreticiler de ölmez çiçek, lavanta, gül, kekik, adaçayı gibi sulu tarımdan daha çok gelir getiren tıbbi aromatik bitkilere yöneldi.

Bu bitkiler arasından ölmez çiçek, Göller Bölgesi'nin kentlerinden Burdur'da hasat ediliyor. Hasadın ardından yağı çıkarılan ölmez çiçeğin yağı iç ve dış pazarda yüksek fiyatlardan alıcı buluyor.

Karamanlı ilçesinde susuz tarıma yönelik üretimler yapan Ece Aynur Onur, AA muhabirine, tarımdaki su kullanımının çok daha dikkatli bir şekilde planlanmasının gerektiğini söyledi.

Su tüketiminin büyük bir kısmının tarımda kullanıldığına işaret eden Onur, Suyun büyük bir kısmı tarımda yanlış ürün seçimi nedeniyle boşa kullanılmış oluyor." dedi.

Onur, Göller Bölgesi'nin bugün kuraklık tehdidi karşısında çöller yöresine dönmek üzere olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Bölgedeki çiftçilerimizin tamamını susuz tarım bitkilerine özellikle de ölmez çiçek üretimine teşvik diyorum. Ölmez çiçek ekonomik değeri çok yüksek bir bitki olduğu için çiftçimizin ekonomik sorunlarına çare olacaktır. Bu sayede çiftçimiz, endişesiz gıda üretimine devam edecektir. Özellikle ilaç sektöründe kullanılan ölmez çiçek, çok güçlü bir hücre yenileyici olduğu için kanser ve AIDS gibi hastalıkların tedavisinde kullanılıyor. Bununla birlikte ölmez çiçek, dermokozmetik sektörünün de gözbebeği. Yaşlanma karşıtı ürünlerin üretiminde kullanılıyor."

Ölmez çiçeğin 800 metre ve daha yüksek rakımlarda yetiştiğini belirterek, "Biz tarlamızda ölmez çiçeğin kültür cinsini yetiştiriyoruz. Çünkü kültür cinsi en yüksek oranda etken maddeye ulaşmamızı sağlıyor." diye konuştu.