Ebru Özkan, aslı olmayan iddialarla 28 gündür İsrail zindanlarında!
Kudüs'e yaptığı ziyaretin ardından Türkiye'ye dönmek üzere 11 Haziran'da Ben Gurion Havalimanı'nda gözaltına alınan Ebru Özkan, 28 gündür gözaltında tutuluyor. "Hamas'a yardım ve çeşitli hizmetlerde bulunmak, ülkenin düzenini bozmak ve 'düşman bir tarafın' gönderdiği parayı ülkeye sokmak" gibi aslı olmayan suçlamalarla gözaltında tutulan Özkan ile ilgili skandal iddianame bugün açıklandı. Özkan’ın gözaltı süresi, bir kez daha uzatıldı.
Kudüs'e yaptığı ziyaretin ardından Türkiye'ye dönmek üzere 11 Haziran'da Tel Aviv'de bulunan Ben Gurion Havalimanı'nda gözaltına alınan 27 yaşındaki Ebru Özkan ile ilgili skandal iddianame bugün açıklandı. Ebru Özkan hakkında düzenlenen iddianamenin karara bağlanması için, gözaltı süresinin bir kez daha uzatıldığı belirtildi.
28 GÜNDÜR GÖZALTINDA TUTULUYOR
28 gündür İsrail'de gözaltında tutulan Ebru Özkan'ın avukatı Ömer Hamayse, bugün ülkenin kuzeyindeki Salim Askeri Mahkemesinde görülen duruşmada, İsrail savcılığı tarafından hazırlanan iddianamenin mahkemeye sunulduğunu belirtti.
Hamayse, iddianamede Özkan'a, "Hamas'a yardım ve çeşitli hizmetlerde bulunmak, ülkenin düzenini bozmak ve 'düşman bir tarafın' gönderdiği parayı ülkeye sokmak" şeklinde dört ayrı suçlama yöneltildiğini söyledi.
Müvekkilinin suçlamaları reddettiğini ve Hamas ile herhangi bir alakasının olmadığını ifade ettiğini belirten Hamayse, mahkemenin savcılığın hazırladığı iddianameyi karara bağlamak üzere Özkan'ın gözaltı süresini bir gün daha uzattığını aktardı.
DURUŞMANIN YARIN GÖRÜLMESİ BEKLENİYOR
Hamayse, yarın görülmesi beklenen duruşmada mahkemenin, yasal işlemlerin tamamlanmasına kadar müvekkilinin tutuklu ya da ev hapsinde kalmasıyla ilgili karar vereceğini dile getirdi.
Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçiliğinden yetkililerin de bugünkü duruşmada hazır bulunduğunu ifade eden Hamayse, Natanya kenti yakınlarındaki HaSharon Hapishanesi'nde tutuklu olan Özkan'ın bugün kuzeydeki Hayfa kenti yakınlarında bulunan Celme (Kişon) Hapishanesi'ne nakledildiğini sözlerine ekledi.
ÜÇ GÜNLÜK KUDÜS ZİYARETİ VE 'KEYFİ' GÖZALTI!
Özkan'ın avukatı Ömer Hamayse, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, müvekkilinin "İsrail devletinin güvenliğini tehdit ve terör örgütleriyle bağlantı şüphesi" suçlamalarıyla hâkim karşısına çıktığını söylemişti.
Türk vatandaşı Özkan, üç günlük Kudüs ziyaretinin sonunda 11 Haziran'da İstanbul'a dönüşü öncesinde Tel Aviv'deki havalimanında İsrail polisi tarafından gözaltına alınmıştı. O tarihten bu yana Ebru Özkan'ın gözaltı süresi, İsrail mahkemeleri tarafından defalarca uzatıldı.
"KUDÜS'E ZİYARET VE İBADET AMACIYLA GİTTİK"
Ebru Özkan'la Kudüs'e giden arkadaşı Melek Ünal yaptığı açıklamada, "Kudüs'e ziyaret ve ibadet amacıyla gittik. Özellikle Kadir Gecesini Kudüs'te geçirmek istedik. Bunun için bir turizm firmasıyla vizelerimizi de alarak yaklaşık 40 kişilik grupla İsrail'e gittik. Kudüs'teki ziyaretlerimizi gerçekleştirip ibadetlerimizi de yaptıktan sonra dönüş için Tel Aviv Havalimanı'na geldik. Buradaki ilk sorgu yerini geçtikten sonra iki sivil kişi, Ebru'nun yanına gelerek, İngilizce bilip bilmediğini sordu. Bilmediğini söyleyince 'bir şekilde hallederiz' diyerek Ebru'yu götürdüler" dedi.
İsrail polisinin, Özkan'a bir iki soru sorup göndereceğini söylediğini ama daha sonra güvenliği gerekçe göstererek belki sonraki uçakla İstanbul'a geleceğini söylediklerini aktaran Ünal, şöyle konuştu:
"Arkadaşımla daha sonra irtibat kuramadım, aklın alamayacağı bir durumla karşı karşıyayız. Ellerinde hiçbir suç ve delil olmadan sanki suçluymuş gibi gözaltında tutuyorlar. Sebepsiz bir şekilde alıkoydular."
"BİZ ASLA KORKMAYIZ!"
Ebru Özkan'ın annesi Ayten Özkan yaptığı açıklamada, kızına haksızlık yapıldığını ve haksız yere İsrail'de gözaltında tutulduğunu söyledi. Kızının daha önce de Kudüs'e iki kez gittiğini aktaran Özkan, "Kızım, Kudüs'ü çok seviyor. Hani nasıl âşık olan bir insan duramaz ya yerinde, o da öyle. Oranın halkını da seviyor, oradaki çocukları da seviyor. Oranın halkını da yalnız bırakmak istemiyor" şeklinde konuştu.
Kızıyla günlerdir telefonla dahi görüşemediğini kaydeden Özkan, şu sözlere yer verdi: "Bu çok kötü bir şey ama Allah öyle bir güç veriyor ki... Bir de kızımı düşündüğüm zaman kendi kendime diyorum ki 'Bencil olma.' Yani ne anneler var, 5 yaşındaki çocuğunu çekip götürüyorlar. Onlar da anne, sadece ben değilim. Yine ben kendi halime şükrediyorum gerçekten. En'am suresi 32. ayette Rabbim buyuruyor; 'Dünya hayatı bir oyundan ibarettir, salih amel işlemedikçe, güzel şeyler yapmadıkça imana erişemezsiniz.' İnşallah benim kızım da o imana erişmiştir. Dünyanın kanunu bu... Ne Firavunlar biter ne Nemrutlar biter. Her Nemrut'un da bir İbrahim'i var, her Firavun'un da bir Musa'sı var. Bir Ebru tutsalar, bin Ebru yine Kudüs'e gider. Yani bunlar bununla mı bizi korkutuyorlar? Biz asla korkmayız."
Özkan, kızının yanına geleceğinden umutlu olduğunu dile getirerek, "Bu da benim kızımın bir sınavı... Her an bir imtihan içindeyiz. İnşallah hakkıyla da bu sınavdan çıkar, çıkacağına da eminim. Dilerim Rabbim'den kızım Filistin'in sesi olur, Kudüs'ün sesi olur, Mescid-i Aksa'nın sesi olur. O bağrı yanık anaların sesi olur" ifadelerini kullandı.
"ASLI OLMAYAN İDDİALARLA SUÇLANIYOR"
Özkan'ın kız kardeşi Elif Özkan yaptığı açıklamada, ablasının özel bir turizm firmasıyla grup halinde Kudüs'e üç günlük ziyarete gittiğini ve İstanbul'a dönüşte Tel Aviv Havalimanı'nda İsrail polisi tarafından gözaltına alındığını söyledi.
Elif Özkan, "Ablam 'güvenlik tehdidi' ve 'terör örgütüne üyelik' gibi aslı olmayan suçlarla suçlanıyor. İsrail tarafından herhangi bir delil ve belge olmadan sorgulama merkezinde gözaltında tutuluyor. Bu süreçte ailecek çok üzgün ve tedirginiz. Ablamla hiçbir şekilde irtibat kuramadık. Telefon görüşmesi dahi yapamadık. Avukatı bile mahkemeye çıkarılmasına rağmen ablamla görüşemedi. Avukatı ancak pazartesi günü ablamla görüşecekmiş. Bir kadının bu şekilde alıkonulması adil ve hukuka uygun değil. İnsan haklarına aykırı bir durum. İsrail, siyasi olarak olaya yaklaşıyor. Keyfi bir gözaltı söz konusudur" şeklinde konuştu.
"ABLAMA PSİKOLOJİK BASKI YAPILDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM"
Elif Özkan, ablasının sosyoloji mezunu olduğunu ve özel bir şirkette sekreter olarak çalıştığını söyledi. Ablası Ebru Özkan'a yöneltilen suçlamaların tamamen asılsız olduğunu vurgulayan Özkan, "Tamamen keyfi bir gözaltı söz konusudur. Terör örgütüyle suçluyorlar ama hangi terör örgütü olduğunu da söylemiyorlar. Tamamen asılsız iddialar... Ablama karşı tamamen yıldırma politikası ve psikolojik baskı yapıldığını düşünüyorum" diye konuştu.
Özkan, elçilik aracılığıyla talep etmelerine rağmen, İsrail'in telefon görüşmesine bile izin vermediğini belirterek, şöyle devam etti: "Bu tamamen hukuk kurallarına aykırı. Evrensel hukuk kurallarında en azılı katilin dahi avukatıyla görüştürülmesi hakkı vardır. Ablam 15 gün kadar avukatıyla hiçbir şekilde görüştürülmedi. Çünkü savunma yapmasını istemediler, yapamayacak durumda olmasını istediler. İşte bu şekilde psikolojik baskı yaptılar. Bu yapılanlar hukuk dışı. Çünkü ablamın hiçbir suçu yok, delil yok ellerinde. Başka bir ülkenin vatandaşı olan 27 yaşındaki bir kadını gözaltına alıp ailesiyle hiçbir şekilde görüştürmeden, avukatıyla konuşturmadan keyfi bir şekilde gözaltında tutmaları, hukuk devletinde olacak bir şey değildir. Bunun insan haklarına da aykırı olduğunu düşünüyorum."
"İSRAİL KORKAK BİR ÜLKE"
Erkek kardeşi Abdülkadir Özkan, İsrail'in ablasını bugüne kadar gözaltında tutmasının "rezalet bir durum" olduğunu ifade etti. Özkan, "İsrail'in bu yaptırımlarının karşılıksız kalmamasını temenni ediyorum. Devlet büyüklerimiz zaten konuyla ilgileniyorlar. Yalnız böyle bir şeyin yapılması gerçekten hiç hoş değil. Genç bir kadının orada bu şekilde tutulmasını doğru bulmuyorum" dedi.
İsrail'in, ablasını hiçbir delil olmaksızın soyut bir suçlamayla suçladığını söyleyen Özkan, "Ablam buradan giderken yanında boyama kitabı, kalem, çocuklar için çikolata, şeker gibi şeyler götürdü. İsrail, bunları mı silah olarak veya tehdit olarak görüyor? İsrail'in korkak olduğunu biliyorum. Ablam, mahkemeye giderken yanında tam donanımlı 5-6 askerle birlikte gidiyor. Bu kadar korkak bir ülke..." değerlendirmesinde bulundu.
'KEYFİ' GÖZALTINA TEPKİLER ÇIĞ GİBİ
Taksim Galatasaray Lisesi önünde Ebru Özkan için yapılan basın açıklamasına, Yeryüzü Avukatlar Derneği, Hukukçular Derneği, Hukukçu Kadınlar Derneği, İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER), Hukukun Üstünlüğü Platformu ve Yeryüzü Adalet ve İnsan Hakları Derneği katıldı.
Yeryüzü Avukatlar Derneği Başkanı Mahmut Doğan, yaptığı açıklamada olayın Türkiye'nin Kudüs Başkonsolosluğu, Tel Aviv Büyükelçiliği ve Dışişleri Bakanlığı'na bildirildiğine dikkati çekerek, şu sözlere yer verdi:
"Ebru Özkan'ın avukatı Ömer Hamayse, yaptığı açıklamada, müvekkilinin 'İsrail devletinin güvenliğini tehdit ve terör örgütleriyle bağlantı şüphesi' suçlamaları gerekçesiyle gözaltına alındığıdır. Bu gözaltı dayanaktan yoksun ve tamamen keyfidir. Biz işgalci İsrail'in bu terör söylemini daha önceleri 12-13 yaşındaki Filistinli çocuklara 25-30 kişilik silahlı ve tam teçhizatlı işgalci İsrail askerlerince gözaltına alınma hadiselerinden de biliyoruz. Uluslararası hukuk normlarını ve temel insan haklarını ihlal eden davranışlar devlet bir davranışı olamaz. Gayriinsani, onur kırıcı ve hukuku ihlal eden davranışlar işgalci İsrail'in devlet politikası haline gelmiştir. Bu muamelenin Türkiye vatandaşlarına yönelik olarak her geçen gün daha da ağırlaşarak devam ettiğini gözlemliyoruz. Nitekim her Kudüs, Filistin gezisinde, Türkiye'den giden her grup üyeleri üzerinde hem giriş esnasında hem de çıkış esnalarında kenara ayrılarak ve çıkış kodu 5 ile başlayan etiketler ile İsrail güvenliğine tehdit oluşturdukları gerekçesi ile aşağılanarak detaylı ve onur kırıcı bir aramaya maruz bırakılmaktadırlar."
İsrail'in bu hukuksuz gözaltı kararına sosyal medyadan da tepkiler çığ gibi büyüyor.
Fikriyat