Edebiyatın onarıcı gücüyle dostluklarını koruyan Refik Halit ve Yakup Kadri
Yakup Kadri ile Refik Halit arasında gençlik yıllarında başlayan dostluk inişlerle çıkışlarla devam etmişti. Her iki yazarımız da zaman zaman birbirleri aleyhinde sert ve incitici ifadeler kullanmış olsalar da eski dostluklarını hep tazeleyebilmişlerdi. Refik Halit'in Yakup Kadri hakkındaki öfkesi, onun devre ve şartlara göre tavır almasından, her hâl ve şartta eski dostunun arkasında durmamasından kaynaklanıyordu. Ancak dostların birbirlerine öfkesi kalıcı değildi. Refik Halit, sürgünden döndükten sonra Yakup Kadri ile münasebetlerini tazeledi ve sürdürdü. Edebiyat ve kalemin onarıcı gücünü kullanan, edebiyatımızın en güçlü dostluğunu ve kırılma noktalarını sizler için derledik.
ÇEKİNGENLİKTEN DOĞAN ARKADAŞLIK
Birbirine yakın tarihlerde doğan Refik Halit (1888) ve Yakup Kadri(1889), İkinci Meşrutiyet dönemi İstanbul'unda sıkı fıkı iki arkadaşlardı. Yakup Kadri'nin 'Gençlik ve Edebiyat Hatıraları'nda anlattığına göre iki genç edip ilk kez Şahabettin Süleyman'ın Hilal matbaasının bir odasında düzenlediği, ileride Fecr-i Ati topluluğunun kurulması ile sonuçlanacak toplantılardan birinde tanışmışlardı.
Yakup Kadri, taşradan gelmiş bir genç olarak çekingen tavırlar sergilerken Refik Halit'te de benzer çekingenliği görünce yanına yaklaşacak ve aralarında o dakikadan itibaren bir arkadaşlık havası esecekti.