Bir başka açıdan: Ara Güler'in hikayeciliği
Ara Güler uzun ömrüne birçok önemli kareyi sığdırmış, sanatın farklı yönlerine eğilmiş, her çevreden dostu olan biriydi. Adeta halkın ve İstanbul'un gözüydü. "Master of Leica" unvanını alan ve dünyadaki en iyi yedi fotoğrafçıdan biri olan Güler, 17 Ekim 2018'de tam 90 yaşındayken hayata veda etti. Bizler de Ara Güler'in kıymetli hatırasına başka bir perspektiften bakarak pek bilinmeyen hikayeci yönünü sizler için gün yüzüne çıkardık.
"Eski öykülerdeki duygularım, ne olmuşsa olmuş, görsel bir anlatıma dönüşmüş. Daha o zamandan görsel bir dünyanın içine düşmüşüm demek. Bana öyle geliyor ki, yazıyla görselliğin ortak bir anlatımı var. Öyle olduğu kuşkusuz, yoksa sinema sanatı da olmazdı. Zaten ben de fotoğraflarıma bakarken zaman zaman tiyatro çalışmalarımdan. Öyküler için düşündüklerimden esintiler buluyorum."
(Ara Güler, Babil'den Sonra Yaşayacağız)
▪ Ara Güler'in çeşitli öykülerinden derlenmiş olan hikaye kitabı "Babil'den Sonra Yaşayacağız"ın ön sözünde geçen bu satırlar usta fotoğrafçının sanat anlayışı hakkında verdiği ipuçları bakımından hayli mühim.
▪ Sanatla haşır neşir büyüyen Güler, aslında sinema sevdasıyla fotoğrafçılığa başlar. Muhsin Ertuğrul'un öğrencilerinden biri olan usta isim, sette çıkan yangından zor kurtulur ve sonrasında babası onu bir daha setlere göndermez.