Bir şair olarak III. Murad'ın portresi
III. Murad, Osmanlı tarihinde huzurun adıydı. Devlet onun döneminde en geniş sınırlarına ulaştı. Âlimlere ve sanatkârlara özel önem veren Sultan III. Murad, sadece devlet yönetmekle kalmayarak birbirinden güzel sanat eserleri de üretti. Kanuni Sultan Süleyman'dan sonra en çok Türkçe şiir yazan padişah olan III. Murad, "Muradi" mahlasıyla şiirler yazdı.
Osmanlı: Aile boyu sanat
🔵 Osmanlı ailesi, kurucusu Osman Gazi'den itibaren daima şiir sahasında var olmuştur. II. Murat ile olgunlaşan sanat anlayışı Fatih Sultan Mehmed ile demlenir, Kanuni Sultan Süleyman ile zirveye çıkar. Pek çok sanat dalı ile uğraşan hanedanın sanatta temayüz eden yüzü ise şiir olur. Şiir, bir dilin en üst formu olarak kabul edilir. Şiir yazabilen insanların en iyi düşünme biçimlerini bildikleri de var sayılır. Bilhassa iyi şairlerin ortaya muhtelif düşünceler koyması, bu mesele ile yakından alakalı.
Nitekim Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayınları tarafından 2012 senesinde yayınlanan, "Muradi Divanı / Sultan Üçüncü Murat" adlı eserin giriş kısmında Prof. Dr. H. Ahmet Kırkkılıç,
"Osmanlı sultanlarının hemen hepsinin güzel şiirler söyleyebilmeleri bu hanedana Cenab-ı Hakk'ın bir ihsanı olarak yorumlanabilir. Onların eşsiz edebî kabiliyetleri ve hak sahiplerine karşı kadirbilir birer lütuf sahibi olmaları, şairlerimizin istidatlarını geliştirmelerini ve şöhret kazanmalarını sağlamıştır. Sultanların; âlimleri, edipleri ve faziletlileri bizzat himaye etmeleri sayesinde edebiyatımız yüce ve yüksek derecelere erişebilmiştir. Osmanlı padişahları içinde divan sahibi olmayanlar görülse bile, şair olmayanı yok gibidir. Osmanlı hanedanı içinde yalnız padişahlar değil, şehzadeler de şiirle uğraşmıştır. Osmanlı sarayında şiirle uğraşma ananevi bir karakter arz etmiştir. Hemen bütün padişah ve şehzadeler şiir söylemiştir. Öyle ki saraydaki hanımlar dahi bu sahada güzel örnekler verebilmiştir."
cümleleri ile Osmanlı Hanedanının sanata, bilhassa edebiyata gösterdiği ihtimama değinir.