Bir Tereddüdün Romanı’ndan 33 alıntı

''Bir insanı tamamıyla tanımak için bazen asırlar bile yetişmez.'' ''Zekânın en sivri noktası şüphe ve tereddüttür.'' ''Sevmek öldürmektir. Bunu çok söyledim ben. Böyledir. Hepimiz katiliz.'' 'Yaşamak, yaralamak ve yaralanmaktır; fakat insanca..' ''Ben bir şey aramamanın azabını çekiyorum. Bu azaptan şikâyet ediyorum, fakat onu sevmiyor muyum? Belki aradığım yegâne şey bu azap değil mi?'' ''Yalnız kalmak korkusu kadar zevki de bir hakikattir. Tek cepheli edebiyatlara aldanmak istemiyorum.'' 'Hiç kimseye yüzde yüz söz vermek âdetim değil.' 'Yolun başında ve sonunda cahiliz.' 'O vakit bana öyle gelir ki yeryüzünde yapayalnızım, meçhul şeyler, belirsiz tehlikelerle çevrili, müthiş surette yalnız.' ''Güvenme bana, güvenme. Sana bir vazife fikriyle bağlanamam. Hislerime gelince onlara güvenilmez. Fakat dikkat et ki, gene en güvenilecek insan, bunu söyleyebilendir. Buna rağmen güvenme.'' ''Kabil mi bu acaba? İnsan uykunun karanlıkları arasında, bir kum tanesi kadar küçük ve kendi kendini teftişe muktedir bir şuur noktasını uyanık bırakarak, beyninin öte taraflarına istirahat verebilir mi?'' 'Şüphesiz, insan, bütün hayvan nevilerinin seviyelerini kendinde toplamış bir mahlûktur.' ''Alâkalarımızın yüz bin şekline isim bulamıyoruz ve sevmek deyip çıkıyoruz. Onun için ne kadar suistimale uğruyor bu kelime.'' ''Rüyalarımız, bir delinin uyanık şuurundaki abuk subuk hayallerin tecellisinden başka nedir? Hepimiz günün bir kısmında, yani uyurken deliriyoruz ve belki de aklın çemberinden, sıkıntısından kurtulan ruhumuz böylelikle dinleniyor. Biz rüyalarımızda çıldırıyoruz, deliler uyanıkken rüya görüyorlar.'' ''Siz kıskanç mısınız? – Hayır, katiyen! Buna imkân yok. Kıskançlık temayüllerimize şiddet veren mücadele ihtirasının en meşru tabiî hallerinden biridir, herkeste vardır, fakat çoğumuz farkında olmayız.'' ''Beni bu kadar düşmeye muktedir bir insan mı sanıyorsun?'' ''Zavallı hançer, dedi, sen de, ben de bir kalbe giremedik.'' ''İsmimden başka beni hatırlatan hiçbir şey kalmadı.'' ''Hayattan aldığımız her zevki ona muadil bir ıstırapla ödediğimizi bildiğim için, hiçbir şeyden yüzde yüz saadet ümit etmiyor ve yüzde yüz felaketten korkmuyordum.'' ''Bazen kalabalıklar ortasında, tek başına kaldığımız vakitlerdekinden fazla yalnız değil miyiz?'' 'Ölüm güneşin negatifidir, onun için geceye benzetilir.' ''Kitabın dostluğu da günün birkaç saatine münhasır.'' ''Bana gelince, evlenmek isteseydim ya kendime çok yakın yahut çok uzak bir kadın tercih ederdim.'' ''Konuşmak benlikler arasında bir saklambaç oyunudur.'' ''İlk isteyen daha kuvvetli değil midir?'' ''Korkuyorum, sizden değil, sizden ve kendimden, yaşamaktan korkuyorum. Şimdiye kadar bunun için evlenemedim. Her şeyde tereddüt ediyorum.'' 'Ne yapmak istediğini unutacak kadar kendinden uzaklaşmıştı.' ''Düşün ki her an ben değişiyorum, her an sen değişiyorsun, buna rağmen birbirimizi nasıl tanıyabiliyoruz?'' ''Herkes yarını merak ediyor.'' 'Bak! Şu ışıklar birdenbire sönüverse... İşte ölüm!' ''Kitap okumak bir sanattır; belki de yazmak kadar güç bir sanat.'' ''Hepimiz kahkalarımızı gözyaşlarımızla ödüyoruz.'' ''Yüzüme çirkin bir kinle baktı: - Sus! dedi. - Rüyanda ki hareketlerini uyanıkken tekrar ediyor ve gülünç oluyorsun.''