Dava adamı Necip Fazıl'dan 85 alıntı

''Başörtüsü bilime engelmiş! Siz uzaya mekik gönderdiniz de, başörtüsüne mi takıldı?'' ''Ölüm, bir saniye kadar yakınken hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamanın âlemi ne?'' ''Filozofların bahsettiği değil, Peygamberlerin haberini getirdiği Allah!'' ''Senin anlayacağın, iyi insanlar iyi atlara bindiler, gittiler...'' ''Hani, çamaşır mandalı var ya, onunla burnumuzdan yakaladılar bizi.'' ''Ân oluyor bir garip duyguya varıyorum; Ben bu sefil dünyada acep ne arıyorum?'' ''Güzel Allahım, senden ne gelecekse gelsin; Sen ki, rahmetinle de, kahrınla da güzelsin...'' ''Hangi dert kaldı, söyle, bağrına üşüşmeyen Hangi ölüm şarkısı, bu dilinden düşmeyen?'' ''Şafakta, namaz vakti bana uzatılan zarf; Kelime bu zarftadır, gerisi sadece harf...'' ''Bir de Allah'ın her insana açık bıraktığı bir yol var. Allah'a ermenin yolu...'' ''Söylenemedik cümlenin hasreti dudağımda...'' 'Ne görsem, ötesinde hasret çektiğim diyar; Kavuşmak nasıl olmaz, mademki ayrılık var?'' ''Ölen ölüyor, bense ölümü yaşıyorum.'' ''Doğar bir gün benim günüm, Çoğu gitti, azı kaldı.'' ''Ben başı ağır gelmiş, boşlukta düşen fikir; Benliğin dolabında, kör ve çilekeş beygir.'' ''Şiirde başlıca iki büyük unsur vardır: His, fikir.. '' ''Aynalar söyleyin bana ben kimim?'' ''Kimse edemez bana benim kadar düşmanlık.'' 'Ne kervan kaldı, ne at, hepsi silinip gitti, İyi insanlar iyi atlara binip gitti.'' ''Sana şah damarından daha da yakın Allah; Günah mı dedin; ondan uzağa düşmek günah...'' ''Her siper aşıldıkça, gaye öbür siperde...'' ''Şiir, Allah'ı sır ve güzellik yolundan arama işidir.'' ''Birgün akşam olur biz de gideriz, Kalır dudaklarda şarkımız bizim..'' ''Belli ki; Yakınımız yoktur Allah'tan gayrı…'' ''Bu mu, rüyalarda içtiğim cinnet?'' 'Tutuşturanlar, lûgat kitabını elime, Bilsin: Allah'tan başka bilmiyorum kelime.'' ''Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak!'' ''Bu nasıl bir dünya hikâyesi zor.'' ''Yollar, beni vardırın! Gökler, tutup kaldırın!'' ''Yusuf, baştan aşağı iffet olduktan sonra; Züleyha, baştan aşağı afet olsa ne yazar?'' ''Bugün ağla çocuğum, yarın ağlayamazsın! Şimdi anladığını, sonra anlayamazsın!'' ''Artık, silinen bir hatıradır.'' ''Sabır, sabır ve sabır, İşte Kur'an'da buyruk!'' ''Allah derim, başka hiçbir şey demem!'' ''Kaç mevsim bekleyim daha kapında?'' ''Sonum yokluk olsa bu varlık niye?'' ''Olur mu, dünyaya indirsem kepenk: Gözyaşı döksem, Nuh Tufanına denk?'' ''Hasretim, her tümseğin, her çatının ardında; Kelimenin üstünde, cümlelerin altında...'' ''Kim bu yüzü çizen sanatkâr ressam; ''Kavanozda kendini deryada sanan balık.'' ''Sakın atlamayın kenarlarından! Ölüler bağırıyor mezarlarından...'' ''Bir akşamdı ki, zaman, donacak kadar güzel.'' ''Köpek korkusuyla korktum ölümden, Ölmeden ölmeyi anlayamadım. Ne güneşler doğup battı üstümden; Bir günü bir güne bağlayamadım.'' ''Her günün bugünden beter yarını.'' ''Öleceğiz; müjdeler olsun, müjdeler olsun!'' ''Ey akıl, nasılda delinmez küfen? Ebedi oluşun urbası kefen! Kursa da boşluğa asma köprü, fen, Allah derim, başka hiçbir şey demem!'' ''Doğan güneşler her gün aynı da her gün yeni; Ezelden ebede dek, işte İslam düzeni!'' ''Ne hasta bekler sabahı Ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan, bir günahı, Seni beklediğim kadar.'' ''Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak! ''Küfür, pis olduğu kadar ahmaktır.'' ''Hangi iz yok edilebilmiş ki?'' ''Dünya her gün biraz daha karanlık...'' ''Tımarhanelik bir hayâlin peşine düşmüş, gidiyorum.'' ''Ağlayabilseydiniz, anlayabilirdiniz...'' ''Artık sana hakaret etmeyeceğim. Çünkü hiçbir hakaret senin kadar alçalamaz.'' ''Yalnızlığımı gidermek için aldığım her tedbir, yalnızlığımı çoğaltmak oluyor.'' 'Kefenimizden evvel çürüyoruz.' ''Zaten sensiz ve senden habersiz alınan nefes, varlığın değil, yokluğun soluğu...'' ''Tek vakit namazımı kaçırmaktansa bin kere ölmeyi tercih ederim.'' ''Her şeyi o türlü kaybettim ki , Allah'ı kazandım..'' ''Ölüme ilaç ölümdür.'' ''Bir hasret tüttüğünü hissediyorum. Bir giden var, bir beklenen var.'' ''Sana hasretten başka nasip yok!'' ''Talebe ne demektir? Talep etmekten, istemekten gelmektedir bu isim... Talep etmekte bir ilimdir, bir ilk ilim.'' ''Çağ dediğiniz, onu açanın, geçmişi kapatanın ve geleceğe hükmedenindir.'' ''Herkes kendi başına ağlar; yapayalnız...'' ''İnsana, bildiğini sandığı bir şeyi bilmediğini kabul ettirmek, hiç bilmediği bir şeyi kabul ettirmekten daha zor...'' ''Ne gittiği sanılanın muhasebesi var, ne geldiği sanılanın…'' ''Kadınsız ev boş kafestir.'' ''Saatler işledi; takvim yaprakları uçuştu ve her şey yine unutuldu.'' ''Mekke, Kabe'nin etrafında bir fanus; Kabe, Mekke'nin içinde bir nur... Mekke bir şehir, Kabe bir sır...'' 'Halktan utanmayan Hak'tan utanmaz.' ''İmanın tam olduğu yerde ispat yoktur.'' ''Kızgınlık gürültülüdür, kırgınlık sessiz.'' ''Göze yasak olmaz, derler ama galiba en büyük ve en ince yasak gözdedir.'' ''Ameller niyetlere göredir!'' ''Başımı, bir bulutlara, bir taşlara vura vura gidiyorum.'' ''Şiirin bu kadar üstünde olan, şiir söyleyemez.'' ''İnsan ne aptaldır! Mucize içindeyken mucize bekler.'' ''Demek ki, kalbinin üstünden dağlanmışlardandım.'' ''Sana bir şey söylerlerse ben ciğerimden vurulurum.'' 'Artık düzlükten iç âleme, derinliğe, iç âlemin dış yüzüne geçmenin zamanı geldi.' ''Başına ne geldiyse annene ettiğin kötü muameleden bil!'' ''Bilip de cahil, anlayıp da unutkan, görüp de kör, duyup da hissiz kalmanın felaketine düşmeyeyim!'' ''Haddini aşan her şey, zıddına döner.''

Dava adamı Necip Fazıl'dan 85 alıntı

Bir dava adamı Necip Fazıl'dan 85 alıntı