Edebiyatımızda Osmanlı sarayının nezih ve nahif gelenekleri
Divan edebiyatı bir kısmı bugün de yaşayan âdet ve geleneklerin yer aldığı zengin bir kültür birikimidir. Çünkü divan şairi, sanatını icra ederken çevresinde olup bitene seyirci kalmaz; güneşten zerreye kadar gördüğü ya da varlığına inandığı her şeyi şiirine konu eder. Bununla beraber Divan edebiyatı dediğimiz Klasik edebiyat, saray çevresinde geliştiği için saraya dair birçok geleneği yakından tanıma fırsatı verir. Edebiyatımızdaki Osmanlı sarayının nezih ve nahif geleneklerini sizler için derledik.
ALKIŞ GELENEĞİ
Virür şeb-dîz-i hatt ü tîg-i gamze hüsnüne revnak
Atun yügrük kılıcun keskin olsun ey şeh-i hûbân
Osmanlılarda alkış da padişahla ilgili geleneklerdendi. Alkış, padişahın ata binip inmesinde, cenge hazırlanmasında, merasim esnasında tahta oturması ve bunun sonunda tahtından inmesinde tebriklerde yüksek sesle söylenen dualardı. "Uğurun açık olsun, ikbalin füzun; padişahım devletinle bin yaşa!" vb. sözlerin söylendiği alkışın, sonraları padişahın geçeceği yolların etrafındaki insanlar tarafından da yapıldığı bilinir.