Edebiyatın usta kalemlerinden beslenme alışkanlıkları

Agatha Christie, yoğun kremalı sevdiği kahvesinin kreması bitince kahveyi içmezmiş. Tatlı İskoç ekmeği olarak da bilinen ve bir çeşit çörek olan scone, ünlü yazarın favorisiymiş. Kahvesi gibi çöreğini de bol kremalı seven yazar, çöreğinin de sadece kremasını yermiş. Günde 50 fincan kahve içen Honoré de Balzac ise gerçek bir kahve tutkunuymuş. Fincan fincan kahveye rağmen eğer hala enerjiye ihtiyacı varsa yanında fasulye yermiş. Kronik mide ağrılarını gidermek için arada süt diyetine girse de her zaman kahveye geri dönermiş. Çok fazla çiğ havuç yediğini söyleyen Daniel Handler, çok fazla da su içermiş. Her sabah Arc de Triomphe önünde elma yemeden güne başlamayan Alexandre Dumas ise kendi keşfettiği yemeği yedikten sonra ölmüştür. Amerikalı şair Emily Dickinson ise kendi yaptığı mis kokulu ev ekmeğini yermiş. Garip bir beslenme şekline sahip olan F. Scott Fitzgerald ise öğünlerini konserve et ve elma yiyerek geçirirmiş. Gustave Flaubert ise yumurtalı, sebzeli, peynirli ve meyveli hafif bir kahvaltının üzerine bir fincan soğuk çikolata içiyormuş. İtalyan usulü spagetti aşığı olan Howard Phillips Lovecraft'ın gerçek aşkı ise makarnanın üzerindeki peynirmiş. Üstelik peynir aşkı bununla da sınırlı değilmiş. Ünlü yazar, her sabah kahvaltıda mutlaka bir adet çörek ve bir parça peynir yermiş. Birçoğumuz gibi Victor Hugo da güne bir fincan kahveyle başlarmış. Yalnız tek bir farkla. Fransız yazar, kahvesine iki de çiğ yumurta kırıyormuş. Hüseyin Rahmi Gürpınar, yazmaktan sıkıldığı zamanlarda mutfağa girer, erik reçeli ve dondurma yapardı. Jean-Christophe Grangé yazarken yanında çay, yoğurt bulundururmuş. Modern dünya edebiyatının ikonik yazarı Franz Kafka'nın vazgeçilmezi sütmüş. Beslenme problemleri olan İngiliz şair Lord Byron, iştah önleyici olarak sirke tüketirmiş. Bugünkü diyet ve sağlıklı beslenme çılgınlığının öncülerinden olan şair Lord Byron şişmanlamamak için içtiği suya elma sirkesi katıyor ve yazarken de sürekli bu sudan içiyormuş. Fransız deneme yazarı Marcel Proust'un yazarken vazgeçilmezi ise bir İtalyan kahvesi: Espresso. Mary Roach'un favori yiyecekleri ise oldukça az pişmiş dana etinden yapılan Vietnam çorbası, diğer adıyla pho ve mısır fıstığıymış. Her gün jambon ve peynirli bir sandviç yiyen Michael Crichton, yanında ise buz gibi bir kola içermiş. Yazarken bir bardak sallama çayını yanından eksik etmeyen Michael Pollan, ara verdiğinde ise kavrulmuş badem yermiş. Joyce Maynard ise o gün neler yazdığını okurken tek bir şey yermiş: Limonlu buz çubukları. Yazar Vladimir Nabokov tadının badem ile yeşil peynir karışımına benzediğini iddia ettiği kelebekleri yerdi. Orhan Veli Kanık büyük bardaklarla günde yedi-sekiz bardak Türk kahvesi içecek kadar kahve tiryakisiydi. John Steinbeck'in vazgeçilmezleri ise kızarmış ekmek ve bayat kahve. Stephen King, damak zevkine oldukça düşkünmüş. Öyle ki kendisi gibi yazar olan eşi Tabitha King ile iyi balık pişirdiği için evlendiğini söylüyor. Ünlü yazar, her gün yazmaya başlamadan önce bir bardak su veya bir fincan çay içtiğini söylüyor. Ama onu ilginç kılan her gün ince bir dilim cheesecake yemesi. Gününün çoğunu bir şeyler içerek geçiren Truman Capote'nin günlük içecek listesi ise şöyle: Sabah 11'de kahve, öğlen 12'de naneli çay. Ünlü şair Walt Whitman'ın kahvaltı alışkanlığı ise diğerlerinden oldukça farklı. Zira kendisi sabahları midye ve et yermiş. (Derlenmiştir.)

Edebiyatın usta kalemlerinden beslenme alışkanlıkları

AGATHA CHRISTIE – KREMA