Genç Temuçin'in Cengiz Han oluşunun romanı

'İnsanlar hep aynı değiller. İnsanı tanıman için onun kalbine bakmalısın, insanın kalbini görmelisin.' Cengiz Dağcı Sayfa 189 Vatanını kalbinde taşıyan yazar; Cengiz Dağcı kimdir? 'Babasız çadır, terk edilmiş kaplan yuvasına benzer.' Cengiz Dağcı Sayfa 197 'Canları içinde, yüreklerinde hainlik, kin ve cimrilik yer etmişse suç Tengri'de değildi, kendilerindeydi. Onlar kendileri değiştirebilirdi ancak. Kendileri sevmeyi öğrenmelilerdi. Ama sevgi! Sevmek, kendi can ve ruhunun başkalarının can ve ruhlarıyla bağlı olduğuna inanmak demekti.' Cengiz Dağcı Sayfa- 154 Cengiz Dağcı'nın kalemini besleyen kaynaklar 'Atsız kalmak ölmek demektir bizim için.' Cengiz Dağcı Sayfa 225 'Güç nerdeyse ulus da orası oluyordu.' Cengiz Dağcı Sayfa- 75 Tatar Türklerinin sürgün hikayesi: Korkunç Yıllar 'Uzak değildi o gün. Gelecekti o gün. Geliyordu. Altay dağlarından Hingan dağlarına dek birbirleriyle boğuşagelen Merkitler, Uygurlar, Tatarlar kendi adlarını unutacaklardı. Tümü bir araya gelip kalplerinden ve göğüslerinden kopan 'Tengri! Tengri!' sözleriyle kendilerini savaşa sürecek önderin çevresinde birleşeceklerdi. Yüzyıllardan beri akan masum kanlar, ezilen, ayaklar altına alınıp çiğnenmiş namus ve şerefleri uğruna ölmek için and içeceklerdi.' Cengiz Dağcı Sayfa – 76 'Birlik olup, birbirinize bağlanıp yaşamayı bilmiyorsanız yok olacaksınız!' Cengiz Dağcı Sayfa 164 Bir Kırım romanından alıntılar 'Evet, bozkır sessizdi, konuşmuyordu. Fakat göğün altında nice yıllar yaşamıştı, ne çok şeyler biliyordu!' Cengiz Dağcı Sayfa 11 'Ne yapmalıydı? Üstünde yaşadıkları toprağı sevmeleri için, kendilerini yok etmek için ellerinden geleni esirgemeyen düşmanları görmeleri ve anlamaları için ne yapması gerekiyordu?' Cengiz Dağcı Sayfa 154 Cengiz Aytmatov'un kaleminden bozkır 'Evet, bozkır sessizdi, konuşmuyordu. Fakat göğün altında nice yıllar yaşamıştı, ne çok şeyler biliyordu!' Cengiz Dağcı Sayfa 11 'Yeryüzü güzeldir. Çok güzeldir yeryüzü. Ama kişioğlu için yaşamak öyle kolay değildir yeryüzünde. Hele yalnız bir kişi için yaşamak çok zordur.' Cengiz Dağcı Sayfa 226 Aytmatov'un düşündürücü eseri: Gün Olur Asra Bedel 'Sürer misin atını benimle birlikte?' Cengiz Dağcı Sayfa 11 'Okları tek tek kırdığımız gibi, düşmanlarınızın da sizleri tek tek kırdıklarını biliyorsunuz da neden bağlanmıyor, neden birlik olmuyorsunuz...' Cengiz Dağcı Sayfa 164 Orta Asya değil Türkistan 'Hiç! Onları birbirine birleştirecek, bir tek ulus edecek bir söz, bir isim yoktu.Ama yanılıyorlardı... Vardı o güç. O söz vardı. Birlik isteği onların iliklerine sinmişti. Uzak değildi o gün. Gelecekti o gün. Geliyordu.' Cengiz Dağcı Sayfa 76 'Ok yayda iken tehlikelidir, Kargun! Oksuz yayla nitersin? Hiç.' Cengiz Dağcı Sayfa 41 Baş üstünde taşınan gelenek: Türkistan Başlıkları 'Gidenler gidiyor, gidenlerin yerini hemen başkaları alıyorlardı.' Cengiz Dağcı Sayfa 49 'Bunca suçun işlendiği bu topraklar üstünde suçlunun kim, suçsuzun kim olduğunu Temuçin'in kendisi de bilmiyordu belki. Ama bir şeyden emindi. Yüzyıllar boyunca örümcek ağları gibi bu yasasız ulusun insanlarının yüreklerini sarmış garez ve düşmanlığı kökünden söküp atacaktı Temuçin.' Cengiz Dağcı Sayfa 290 Türkistan'ın gözbebeği 10 cami 'Sen burada kendi keyfine gömülür de dağların uğultusunu dinlemezsen; yarlarda at koşturmaz, fırtına ve tufanlara karışmaz, çöllerin sıcağında yanmazsan bu ulus gene hor, bu insanlar gene aç ve sefil kalacaklardır.' Cengiz Dağcı Sayfa 25 'Küçük ama bir kedininki gibi ışıltılı gözleri öncesinden daha ışıltılıydı ve insanın yüzüne içini, kalbinin içindeki bütün sırları görmek istermişçesine bakıyordu. Onun bakışları öncesinden daha keskin olmakla beraber Temuçin şimdi ketum, az çekingen tavırlı ve kendi içine saklıydı. Düşüncelerini belli etmiyordu. Öncesinden çok daha az konuşkandı; ama konuştuğu zaman zihninde her sözü, her kelimeyi iyice tartar, düşünür, her kelimeyi ayrı ayrı telaffuz eder ve dudakları arasından çıkan her kelimeyi karanlığı delen keskin bakışıyla takip ederdi.' Cengiz Dağcı Sayfa 254 Ruslar Türk dünyasını nasıl ayrıştırdı? 'Temuçin, çeneleri sıkılı, içinden kıvılcımlar çıkan gözlerini çocuğun yüzüne kaldırdı. Ne desindi bu çocuğa? Babasının, nice nice Ordaları çiğnemiş Yesügey Bahadır'ın dostu Sorgan Şira da ötekilerle birlikte Temuçin'in haline gülüyordu. Önemli olan insanın kalbiymiş! Kalp de insanın vücudundadır; insanın üzerinde kırbaç ve kılıçla kim durursa kalp de ondan yana olur; kalp de ona boyun eğer.' Cengiz Dağcı Sayfa 190