Hüznün şairi Ahmet Muhip Dıranas

◾ Sinoplu bir baba ve İstanbullu bir annenin iki çocuğundan biri olarak 1909 tarihinde dünyaya gelen Ahmet Muhip, çocukluk yıllarından itibaren hüzün ile tanıştı. ◾ Henüz iki yaşında babası Galip Bey Balkan Savaşı, ardından Cihan Harbi'ne katılmıştı. Bu yıllar Dıranas'ın sanat yıllarında ciddi karşılık bulacaktı. DÜNYA'NIN EN KANLI SAVAŞI 🔲 'Hoyrattır bu akşamüstüler daima.' Ahmet Muhip Dıranas ◾ Dıranas'ın çocukluk yıllarının yazları Sinop'taki köylerinde çobanlık yaptı. Şiirlerinde görülen tabiat sevgisinin kaynağı bu yıllar ve doğa ile olan barışıklığıydı. ◾ 1922 yılında ailesiyle Ankara'ya yerleşen Ahmet Muhip, halk arasında 'taş mektep' olarak bilinen Ankara Erkek Lisesi'nde okudu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe'ye bir müddet devam etti. 🔲 'Bakıp imreniyorum akınına ◾ Okuldan sonra Ankara'ya dönen Dıranas, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi'nde, halkevlerinde, Çocuk Esirgeme Kurumu, Devlet Tiyatroları ve Anadolu Ajansı'nda muhtelif görevler aldı. ◾ Tüm işinin yanında iyi bir okuyucu olma vasfını kaybetmeyen Dıranas, sürekli bir üretim içinde olarak şiire odaklandı. Bu çabası onu döneminin parmakla gösterilen şairlerinden biri yaptı. 🔲 'Tozlu yollarından geçtiğim uzak ◾ Lise yıllarından itibaren şiir ile hemhal olan Ahmet Muhip, gençlik yıllarında 'derviş' müstearını kullanmıştı. Ama bu müstearı bir dergide kullanmadığı için edebiyat tarihine geçemedi. ◾ 1926'da Milli Mecmua'da 'Bir Kadına' başlıklı bir şiiri yayınlanan Ahmet Muhip'in imzası ise 'Muhip Atalay' şeklinde olmuştu. 2 sene sonra Servet-i Fünun Dergisi'nde 'Ankara Lisesinden Muhip Atalay' ismiyle şiirleri yayınlanmıştı. 🔲 'Hâtırada kalan şey değişmez zamanla. ◾ Lise yıllarında Fazıl Hüsnü Dağlarca ve Ahmet Hamdi Tanpınar'ın öğrencisi olan Dıranas daha çok Tanpınar'a yakın bir edebi çizgi izledi. ◾ Cahit Sıtkı Tarancı, Orhan Veli Kanık, Şevket Rado, Baki Süha Edipoğlu ve Sait Faik Abasıyanık ile yakın ilişkiler kuran Ahmet Muhip, arkadaşları vesilesiyle şiir damarını diri tuttu. 🔲 'Gelmedi gün daha, çalmadı saat, ◾ Edebiyat camiasında güçlü bir ses olarak karşılık bulan Ahmet Muhip, farklı dergilerde eserlerini yayınlayarak ciddi bir okuyucu kitlesine sahip olmuştu. ◾ Dıranas'ın eserleri; Milli Mecmua, Hep Gençlik, Varlık, Çığır, Ağaç, Gündüz, Yücel, Oluş, Tercüme, Ülkü, Sanat ve Edebiyat, Şadırvan, Yeni İnsan ve Hisar dergilerinde yayınlanmıştı. 🔲 'Kar yağıyor üstümüze inceden. ◾ Ahmet Muhip Dıranas ilk şiirini 1926 yılında neşretse de ilk ve tek şiir kitabı bu tarihten tam 48 sene sonra, 1974 senesinde 'Şiirler' başlığıyla yayınlandı. ◾ Bu seneler arasında Ahmet Muhip Dıranas'ın şiirleri -özellikle Kar, Olvido ve Fahriye Abla- fotokopilerle çoğaltıldı ve sevenleri, okuyucuları tarafından ezberlendi. 🔲 'Sanki nehir gibi akmaktadırlar ◾ Ahmet Muhip Dıranas için şiirden sonra tiyatro geliyordu. Tasviri sanatlara olan ilgisini gizlemeyen ünlü şair vefatına dek Devlet Tiyatrosu Edebi Kurul'da kaldı. ◾ 1946 yılında 'Gölgeler' ve 1948'de 'O Böyle İstemezdi' isimleri oyunlarını yazan Dıranas, sonradan bu iki oyununu 'Oyunlar' adıyla yayınladı. 🔲 'Şimdi olay, hep ya hiç gibi, ◾ II. Dünya Savaşı'nın en şiddetli yıllarında, 1942-1944 arasında Ağrı Doğubeyazıt'ta vatani görevini ifa eden Dıranas, burada da boş durmadı. 'Ağrı' isimli uzun şiirini ve 'Gölgeler' oyununu askerliği esnasında kaleme aldı. ◾ Eserlerinde hüzün, aşk, ölüm başta olmak üzere insanın ötelediği duyguları merkeze alan şair, okuyucusunu düşündürmeyi hedefledi. 🔲 'Ey Unutuş! ◾ 'Fahriye Abla' şiiriyle akıllarda yer eden büyük şair Ahmet Muhip, hecede kalarak şiirinde gelenek ve yenilik arasında sahici bir bağ kurma çabasında olmuştu. ◾ 1960'lı yıllarda Sinop'taki köyüne ahşap bir ve yaptıran şair, yazları burada geçirerek edebi hayatını sürdürmüştü. Vefatının ardından vasiyete üzerine Sinop'a defnedilmişti. 🔲 'Ey sonuca doğru ilk uçtan gelen Dağ!