İbn Rüşd'ün Tutarsızlığın Tutarsızlığı adlı eserinden 20 alıntı

'Bilgi, farklıları bilmek demektir.' I İbn Rüşd 'Bilmek en büyük ibadettir ve insan doğası gereği bilgiyi arar.' I İbn Rüşd 'Dosttan gelen eza, düşmandan gelen eza ve cefadan daha acıdır.' I İbn Rüşd 'Demek ki, varlığa başkasına bağlı olan hiçbir şey, doğası olanaklının doğasına dönüşmedikçe, özünde yokluktan başka bir şeye sahip değildir.' I İbn Rüşd 'Devlette hekimler ve hukukçulara çok fazla gerek duyuluyorsa bu, sistemin bozulmaya başladığının işaretidir.' I İbn Rüşd 'Özetle varlık, genel olarak olanaklı ve zorunlu olmak üzere ikiye ayrılır.' I İbn Rüşd 'Sanat eserini bilmeyen sanatkarı da bilmez.' I İbn Rüşd 'Yumurta dıştan bir güçle kırılırsa yaşam son bulur, içten bir güçle kırılırsa yaşam başlar; zira sahih dönüşümler hep içten gelir.' I İbn Rüşd 'Kimseden daha iyi olmadığınızı anlayacak kadar mütevazı, herkesten farklı olduğunuzu kavrayacak kadar bilge olun.' I İbn Rüşd 'Bunu ancak her şeyin dizgini elinde olan Allah yapabilir.' I İbn Rüşd 'İnsanlara, akılları yettiği kadar hitap ediniz, ötesine geçmeyiniz.' I İbn Rüşd 'Akıl, nesnelerde bulunan düzenin ve dizgeliliğin algılanmasından başka bir şey değildir.' I İbn Rüşd 'Nerde olursak olalım ilim ana yurdumuzdur, cehalet yabancı bir yer.' I İbn Rüşd 'Korku ve tehlike,gerçekte ölüm sonrasında başlar.' I İbn Rüşd 'Bir kısım insanlar için zehir olan şey,bir kısım insanlar için besin durumundadır.' I İbn Rüşd 'Doğu insanı inançlıdır, kalbe ve kalbin mahsulü olan her şeye bayılır, bütünü ile kendini verir, varlığını teslim eder.' I İbn Rüşd 'Bir şeyin yokluğu ortadan kalkınca, onu bu şeyin varlığı izler; varlığı ortadan kalkınca da, yokluğu söz konusu olur.' I İbn Rüşd 'Asıl fazilet düşmana ihsanda bulunmak ve iyilik yapmaktır.' I İbn Rüşd 'Halka nazari ve mücerret meselelerden değil, ameli ve müşahhas hususlardan bahsedilmelidir.' I İbn Rüşd 'Zira nefs ilmi doğa ilimlerinden biridir.' I İbn Rüşd Aristo'nun felsefî doktrinine sadık kalarak eserlerini şerh ettiğinden İslâm âleminde 'şârih', Latin dünyasında 'commentator' unvanıyla tanınmış, Batı'da İbn Rüşd adının tahrif edilmiş şekliyle Averroes olarak anıldı. Fıkıh alimlerinin felsefe karşıtı tutumları, İbn-i Rüşd'ün hayatının özellikle son yıllarında sıkıntılı günler geçirmesine sebep oldu. İslam felsefesi içinde, doğa felsefesinin etkisinden sonra başlayan rasyonalist felsefe eğiliminin sistemli hale gelmesi ve genel itibarıyla Aristocu fikirlerinin baskın olduğu okul olarak kabul edilen Meşşaiyyun felsefesinin son temsilcisi ve aynı zamanda İslam dünyasının büyük filozoflarından olan İbn-i Rüşd, Gazali'nin yazdığı 'Tehafütü'l- Felasife' (Filozofların Tutarsızlığı) isimli eserine karşılık olarak, 'Tehafütü't- Tehafüt (Tutarsızlığın Tutarsızlığı)' adlı esere imza attı. Bu eseriyle, Gazali'nin İslam dünyasında felsefe ve filozoflara yönelik ortaya koyduğu olumsuz tutumu sarsan İbn-i Rüşd, bu çalışmasından sonra İslam dünyasında 'tehafüt' (dengesizlik-tutarsızlık) geleneğini oluşturdu.