İskender Pala'nın Leyla ile Mecnun kitabından alıntılar
Kültürümüzde bir taşıyıcı görevinde bulunan Leyla ile Mecnun mesnevisi, aşkın sembolü oldu. Öyle ki, edebiyatımızda Doğu'nun gönül coğrafyasına açılan kapısı olarak adlandırıldı. İskender Pala, mesnevi için şöyle der: "Leyla ile Mecnun nesilleri birbirine bağlayan kuşaklar arasında bizim bir millet olduğumuzu hissettiren, fark ettiren ve bunu sonraki kuşaklara durmadan tekrarlayan, öğreten kitaptır." Sizler için İskender Pala'nın Leyla ile Mecnun kitabından alıntıları derledik.
Doğu’nun gönül coğrafyasına açılan kapısı; Leyla ile Mecnun
Leyla ve Mecnun'un hikayesi, gerek mecaz ve mazmunlar vasıtasıyla gerekse müstakil mesnevi konusu olarak edebiyatımızda oldukça ilgi gördü. Aşkın sembolü haline gelen bu hikayeyi edebiyatımızda ilk defa Gülşehri anlattı.
Leyla ile Mecnun hikayesi, Doğu'nun en muhteşem aşk hikayesidir. Edebiyatımızın en güzel Leyla ve Mecnun mesnevisini ise Fuzuli yazdı.
Ramazanlarda teravihten sonra ya da ikindi vakitleri Battalgazi cenkleri, Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı bir de Muhammediye yahut da Ahmediye okunurdu. İskender Pala, bizde bir kültür taşıyıcı görevi de olan Leyla ile Mecnun mesnevi için şöyle der: "Leyla ile Mecnun nesilleri birbirine bağlayan kuşaklar arasında bizim bir millet olduğumuzu hissettiren, fark ettiren ve bunu sonraki kuşaklara durmadan tekrarlayan, öğreten kitaptır." İşte "Doğu'nun gönül coğrafyasına açılan kapısı" olan, İskender Pala'nın Leyla ile Mecnun kitabından alıntılar…