Maraş'ın dört kalemşörü "Karakoç kardeşler"
Maraş... Taşı toprağı cevher, havası suyu şiir olan şehir... Bu kadim, irfan dolu şehirden öyle kalemler çıkmış ki irdeledikçe hayran kalıyoruz. Her çağın şiirine yön veren bu şehrin Ekinözü ilçesinden bir aile var ki baba şair, oğullar şair... Kimden mi bahsediyoruz? Karakoç kardeşlerden... Ümmet Hoca'nın beş oğlunun dördünden; Bahaettin Karakoç, Abdurrahim Karakoç, Ertuğrul Karakoç ve kardeşleri Mehmet Nazif Karakoç'tan... Bu dört kardeşi hep ayrı ayrı bildik, sevdik; şimdi ise edebi serüvenlerini sizler için bir arada derledik.
Bir Edebiyat Başkenti: Maraş
🔸 Maraş'ın kayıtlara geçmiş edebiyat serüvenini Osmanlı dönemine kadar götürebiliriz. 16. yüzyıl ve sonrasında sultanü'ş şuaralar çıkarmış olan bu kentin bilindik ilk ismi Halil-i Maraşi'dir.
🔸 Şiiri dua olarak gören Halil-i Maraşi, yazdıklarıyla insanları iyiye güzele yönlendirmeyi amaçlar. Allah'a daha iyi kul olabilmeyi şiirlerine konu eden Maraşi, bu anlamda bir diğer Maraşlı şair Ahmet Kuddusi ile aynı amacı güder.
🔸 18. yüzyılın Sultanü'ş Şuarası Sünbülzade Vehbi ve bir diğer Maraşlı divan şairi Gaffar Baba'nın şiirlerinde de aynı temalar, benzer deyişler görülür.
🔸 Çağlar ötesine gelip Necip Fazıl ve Yedi Güzel Adamı mercek altına aldığımızda, onların da bu mayadan nasibini aldığını, insanlığı Hak yola çağırdığını, şiirlerini imanla bezediğini görürüz.
🔸 Maraş'ın en önemli isimlerinden olan Karakoç kardeşler de şiirini Allah, iman, vatan, millet sevgisi ile kurmuş ve bizlere sunmuşlardır. Bu açıdan baktığımızda Maraş, edebiyatımızdan yükselen, imanlı sesin kalbidir.
Sultanü'ş Şuara Nedir?
Bu unvan "şairlerin sultanı" anlamına gelir.