Mehmet Akif'in ilim ve irfan hocası: Arap Hoca
Âkif'in ilminin beslendiği ilk ve en büyük kaynak, onu Kur'an ahlakıyla ahlaklandıran kişi, yani Arap Hoca'ydı. Müderristi. Seksen senelik hocalığında üstadı Hacı Kadri gibi dersten ve Ta'lim-i Kur'an'dan mezun ettiği binlerce talebeye icazet verdi. Cemaleddin Server Revnakoğlu da, Mehmet Âkif gibi Arap Hoca'ya gelmiş, onu dinlemişti. İşte, Revnakoğlu'nun yazdığı yazıdaki öğretmen ve öğrencisinin güçlü bağları, paylaştıkları kaderleri…
REVNAKOĞLU’NUN ARAP HOCA VE MEHMET AKİF YAZISI
Bu yazı, hocasının dilinden Mehmet Âkif ve Arap Hoca'nın hikayesidir…
Cemaleddin Server Revnakoğlu, "Pek nadir gülen, yağız çehreli, çatık ve gür kaşları, kıvırcık sık sakalı, merhamet telkin eden vakarı, reftarı, tecvit temposuyla konuşan kalın sesi ve meşhur tasnifli telaffuzu ile ismi yerine "Arap Hoca" diye şöhret bulan Fatih'in kırk senelik kurrası, on beş yaşında yetim kalan Âkif'e babası kadar hocalık etmişti." şeklinde tanımladığı hocası hakkında bir yazı hazırlar. Yazı, daha çok Arap Hoca ve Mehmet Âkif ilişkisi etrafında döner. Daha öncesinde Arap Hoca ve onun Mehmet Âkif üzerindeki etkisi bir bilinmezlik içerisindeydi.