Mesnevi’nin çocuk edebiyatına katkısı
"Manasız söz suya yazılan yazıdır."
Mevlana'nın en önemli eserlerinden biri olan Mesnevi, yalnızca yetişkinler için değil içerik noktasında çocukları da besleyen çok yönlü bir eserdir. Gelenek ve kültürden gelen eserlerin çocuk edebiyatında işlenmesi, çocukların gelişim sürecinde birtakım değerleri kazanması açısından oldukça işlevsel. MEB 2005 yılında Mesnevi'deki bazı hikâyeleri ilköğretim ve ortaöğretim öğrencileri için 100 temel eser arasına aldı. Bu yazımızda Mesnevi'deki hikayelerin çocuk edebiyatına olan etkilerini inceleyeceğiz.
Alegorik anlatım örneği
"İki arı bir yerden gıda alır fakat birisinden zehir, birisinden bal alır."
Mesnevi
Mesnevi, Mevlana'nın en olgun dönemi olan hayatının son on beş yılında yazılmış çok değerli bir eserdir. Mevlana müzesinde sergilenen eser, 6 cilt ve 25,619 beyitten oluşur.
"Hem kendi yiyeceğimi kendim avlama alışmışım. Çakallar, tilkiler gibi başkasının getireceği lokmayı nasıl beklerim?!"
Mesnevi aslında Doğu edebiyatında kullanılan, mısraları kendi arasında kafiyeli, uzun manzum eserleri ihtiva eden bir edebi türdür. Harname, Leyla ile Mecnun, Hüsn ü Aşk mesnevi türüne örnek teşkil eder. Mevlana eserine özel bir isim koymadığı ve kitap içerisinde eserden mesnevi olarak söz ettiği için eser Mesnevi olarak anıldı.
Kitabı incelemek ve satın almak için linke tıklayınız.
"- Gemiyi ve denizi ben nice zamandır düşünür dururdum. İşte şu denizdir, bu da gemim… Ben de işini bilen, bilgili bir kaptanım.
O küçücük ve pis su birikintisi sineğe göre sınırsızdı. Altındaki saman çöpünü gemi, kendisini de kaptan zannediyordu. Çünkü sinekte durumunu olduğu gibi kavrayacak göz yoktu. Onun dünyası gözünün gördüğü kadardı."
13. yüzyılda yazılan Mesnevi, birbirine bağlı hikâyelerden oluşan alegorik bir anlatıma sahiptir. Alegorik anlatım, bir fikrin, davranışın veya eylemin sembollerle anlatılmasına denir. Mevlana tasavvufi düşüncesini halka aktarırken salt düşünceler yığınıyla insanların karşısına geçmedi, insanlığın kadim geleneği "tahkiye"yle düşüncelerini aktardı. Bu durum eserini dikkat çekici, her yaşa ve her çağa hitap edebilecek bir konuma taşıdı.