“Müslüman aleminin tek romanı”: Hayy bin Yakzan
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın "Müslüman aleminin tek romanı" olarak tanımladığı Hayy Bin Yakzan, felsefi bir anlatı olma özelliğini taşıyor. Peki, burjuva sınıfının temsili sayılan Batı'daki bir karakterle sık sık mukayeseli incelemelere tabi tutulan bu eserin önemi ve muhtevası nedir? Mukayeseye tabi tutulduğu Batı'daki bu kahraman kimdir? Issız bir adada tek başına yaşayan Hayy, mutlak varlığın bilgisine nasıl ulaşır? Bu soruların cevabı ve daha fazlasını sunabilmek adına Hayy Bin Yakzan anlatısını tahlil ettik.
İbni Sina ve İbni Tufeyl’in kaleme aldığı Hayy Bin Yakzan
Hayy Bin Yakzan, 12.yy'da Endülüs'te İbn Tufeyl tarafından yazılan felsefi bir anlatıdır. Kitabın diğer bir adı ise Esrarü'l Hikmeti'l Meşrikiye'dir. Eserin birçok versiyonu mevcut olmasına rağmen en önemlileri İbni Tufeyl ve İbni Sina'ya ait basımlarıdır.
İbni Sina, Huneyn Bin İshak (810-873) tarafından Yunancadan Arapçaya çevrilmiş olan "Salaman ve Absal" adlı meselden ilk kez söz eden ve bu öyküden hareketle doğuda simgesel ve felsefi öykü yazan ilk kişidir. Bu öyküden esinle yazılmış eserlerin sayısı çok olsa da en bilinenleri İbn Sina ve İbn Tufeyl'in yazdıkları Hay Bin Yakzan'dır.