"Okurunu arayan" Oğuz Atay'ın hikayeci yönü
Edebiyatımızda postmodernizmin önemli temsilcilerinden sayılan Oğuz Atay, romanlarının yanında Korkuyu Beklerken adlı öykü kitabı ile de gönüllere taht kurdu. Korkuyu Beklerken Atay'ın tek öykü kitabıydı. Romanlarında olduğu gibi hayata "tutunamayan", yabancı ve yalnız bireyler öykülerinin konusuydu. 1970'li yıllarda yeterince okura ulaşamayan ve anlaşılamayan Atay, "Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin?" çığlığını bu öykü kitabında attı. "Biz buradayız" demek için ölüm yıl dönümünde Atay'ın hikayeci yönüne kısa bir bakış atalım...
OĞUZ ATAY'IN HİKAYECİ YÖNÜ
📌Oğuz Atay, 1970 sorasında Türk edebiyatında yazdığı Tutunamayanlar, Tehlikeli Oyunlar, Bir Bilim Adamının Romanı, Korkuyu Beklerken, Oyunlarla Yaşayanlar, Günlük ve Eylembilim adlı eserleriyle Türk insanının yaşadığı problemleri gözler önüne serdi.
📌Edebiyatımızda gerçekleştirdiği yenilikleri saymakla bitiremeyeceğimiz Oğuz Atay genel itibariyle romancı yönüyle tanındı. Usta yazar yalnızca bir öykü kitabı yayımladı. Fakat bu yayınladığı kitaptaki öyküler, bir külliyata bedel nitelikteydi.
Oğuz Atay'ın yayımladığı tek öykü kitabı Korkuyu Beklerken'di. Sekiz hikayeden oluşan eser, 1975 yılında yayımlandı. Modern dünyadaki bireyin bunalımını öykülerinin konusu haline getiren Atay, eserinde sorunlu tiplere yer verdi. Toplumdan kendisini soyutlayan, yalnız, korku dolu, takıntılı bireyler Atay'ın hikaye kahramanlarıydı. Bu bireyler bir yönüyle toplum tarafından ötelenmiş ve kimlik bunalımı içerisinde hayatlarını sürdürmüşlerdi. Peki, Atay'ın Korkuyu Beklerken kitabında hangi öyküler yer almaktaydı?
Korkuyu Beklerken kitabını incelemek ve satın almak için tıklayınız