Şairlere dair bir tezkire: Meşairü’ş-Şuara
Dönemin ünlü isimleri her zaman halkın merak ettiği insanlardı. Edebiyatta da bu durum geçerliliğini yitirmedi. Şairlerin biyografilerinin derlendiği tezkireler, Osmanlı dönemi edebiyatına dair önemli bilgi kaynaklarıydı. Meşairü'ş-Şuara, Anadolu sahasında sunulan tezkirelerin en önde geleniydi ve ebced hesabıyla tertiplendi. Bir başka özelliğiyle sadece şairler tezkiresi olarak sayılmayan eser, devrin sosyal hayatını canlı bir üslupla dile getiren değerli bir kaynaktı.
Edebiyatta Tezkire
🔹 Tezkireler, Türk ve Fars edebiyatlarında şairlerin biyografilerine dair eserlerin ortak ismidir. Türk edebiyatında ilk defa Ali Şîr Nevâî'nin Çağatay sahası için kaleme aldığı "Mecâlisü'n-nefâis" adlı tezkiresiyle ortaya çıkan bu tür Edirneli Sehî Bey'in Heşt Bihişt'iyle Anadolu'daki ilk örneğini verir.
🔹 Tezkire geleneği asırlar boyunca sürmüş, her asırda, bir önceki asra göre daha fazla eser verilmiştir. Latîfî ve Ahdî'nin eserlerinden sonra Anadolu'da yazılan dördüncü şairler tezkiresi olan "Meşâirü'ş-şuarâ" ebced harflerinin sıralanışına göre düzenlenmiş olup 1568 yılında tamamlanmıştır.