Yalçın Koç Anadolu Mayası

◾ 1950 yılında Tokat'ta doğan Yalçın Koç, 1973'de ODTÜ Fizik bölümü mezunudur. Fakat o, bir sene sonra mezuniyetinin aksine doktorasına felsefe alanında devam eder.1998 yılında profesörlük payesi alan Koç, ODTÜ'de başladığı akademisyenlik kariyerini Boğaziçi'nde sürdürdü. ◾ 1998 yılında henüz 48 yaşında Boğaziçi Üniversitesi'nden emekliliğe ayrılan Yalçın Koç, Antalya'nın şirin bir ilçesinin köyünde doğa ile iştigal ederek ve kıymetli metinler yayınlayarak yaşamını sürdürüyor. AYÇİN KANTOĞLU: GAZZE'DEKİ ÇOCUKLAR UYUYAN KALPLERİ UYANDIRIYOR ◾ Yalçın Koç, hayatı boyunca bir örgü halinde kurduğu fikirlerini eserlerinde dile getirerek okuyucusuna farklı bir bakış açısı sundu. Bu eserlerdem biri Anadolu Mayası ise çokça meşhur oldu. ◾ İnsan olmayı bir maya sahibi olmakla eş gören ve bu noktada iki ayrı doğuştan bahseden Yalçın Koç'un ufuk açıcı eseri Anadolu Mayası'ndan 50 cümlenin altını çizdik. Anadolu mayasında, 'insanın 'varlıksal dayanağı' bizzat 'kendi esası'dır. Yalçın Koç 'Binilen dalın kesilmesi', Anadolu mayasında bireyin, 'gözlüğü' kırarak 'rasyonel yetinin hükmü'nü bir kenara bırakması ve 'görerek ve dönüşerek aşma'sıdır. Yalçın Koç 'Asli kimlik', 'mayalama' neticesinde oluşur. Yalçın Koç 'Söz' cihetinden ve 'isim' itibariyle bakarsak, 'kalp nesnenin 'mekan'ı 'dil'dir. Yalçın Koç 'Travma', 'beden'e ait tecrübe veya 'hissi idrak' yoluyla oluşur. Yalçın Koç 'İnsan'ın öz'ü', yani 'kelam', 'gönül'e mahsustur ve 'mutlak'tır. Yalçın Koç 'Kalp' kavramı anlaşılmadan, 'söz'ün 'mahiyeti bilinemez. Yalçın Koç 'Son'lu' üzerinden 'sonsuz'u 'kavramağa' ve 'tesis etmeğe' uğraşmak, 'dış' üzerinden 'iç'i 'kavramağa' ve 'tesis etmeğe' benzer. Her ikisi de, 'aşma'nın bu yolla imkansızlığı' sebebiyle, mümkün değildir. Yalçın Koç 'Nesne', bir 'şey'den 'nitelik sıyırılması' yoluyla 'tesis' edilemez. Yalçın Koç Bir 'toplum'u 'ortadan kaldırmanın' 'en sağlam yolu', o 'toplum'a 'mahsus' 'bir dil'i 'işlemez' hale getirmektir. Yalçın Koç Gönül mayası', 'birey'i, İnsan eder', 'toprağ'ı, vatan eder'; 'bez'i, ay yıldız'lı al bayrak eder ve, şerefle yüce'lerde dalgalandırır'. Yalçın Koç 'Muhakeme'ye tabi olmak cihetinden, 'gerçek söz' ile 'kalp söz' arasında bir fark bulunmaz. Yalçın Koç 'Muhakeme', kendi faaliyeti itibariyle, 'kalp söz'ü tefrik edemez. Yalçın Koç Altın suyu bir şeyi altın rengine boyar, ama altına dönüştürmez. Yalçın Koç Anadolu mayasına mahsus olan 'kimliğimiz' ve 'birikimimiz', 'bir dil' cihetinden, sadece ve sadece 'Türkçe'de 'tesis' ve 'muhafaza' edilir ve 'Türkçe' ile 'işlenir'; 'kimliğimiz'in, 'Türkçe' haricindeki 'bir dil' vasıtasiyle 'tesis' ve 'muhafaza' edilmesi' imkânsızdır. Yalçın Koç 'İnsan'ın öz'ü', 'var'lık' kavramı yoluyla idrak edilemez. 'İnsan'ın öz'ü'nü 'var'lığ'a' bağlayan, 'insan'ı, 'yok'luğ'a' da bağlamış olur ki, bu mümkün değildir. 'Gönül'deki öz'ün, yani 'kelam'ın, 'yok'luk' ile alakası bulunmaz. Yalçın Koç 'Anadolu', 'öz'ü' itibariyle, 'Anadolu mayası' demektir. 'Anadolu mayası', 'Türkistan'dan gelen kelam'dır. Yalçın Koç Aşk olsun Anadolu'daki Maya'ya, Aşk olsun Anadolu'yu Mayalayanlar'a, Aşk olsun ve de Selam olsun Anadolu'da Mayalayanlar'a, Aşk olsun ve de Selam olsun Anadolu Can Pazarı'na Çıkanlar'a ve Can Verenler'e ve Verecekler'e. Yalçın Koç 'Ayrık' görünen dahi, 'aynı' 'birlik ve kardeşliğe' esasen bağlıdır; cümlesi bizimdir. Yalçın Koç 'Dil', 'toplum'un, hem 'tesisi' hem de 'muhafazası' için 'esas'tır. Yalçın Koç Anadolu mayası itibariyle, 'kardeşlik', 'birlik' üzerinden 'idrak edilir'. 'Birlik', esasen, 'gönül'e mahsustur. Anadolu'da, 'maya', 'gönül'e çalınır. 'Dönüşerek aşmak', ancak 'gönül' yoluyla mümkündür. Yalçın Koç 'Gönül nedir?'; cevap verirler: 'Giden 'bilir' karlı dağın ardını'. 'Türkistan'dan 'gelen' kelam', 'karlı dağın ardına mahsustur. Yalçın Koç 'Anadolu', 'gönlü maya'lılar'ın 'yurd'u'dur. Yalçın Koç Esas olan, 'cümlenin birliği ve kardeşliği'dir. Yalçın Koç Dolayısiyle, hem 'fikriyatı' hem de 'estetiği' itibariyle bu diyar, 'evrensel olanın' diyarı değildir; aksine, 'asli dar'lığın, 'evrensel'lik olarak ortaya çıkarıldığı bir diyardır. Yalçın Koç Anadolu mayasında 'insan', 'ferd'dir. Grek-Latin-Kilise diyarında 'insan', 'yığınsal'dır, yani 'ancak yığının bir üyesi olarak insan'dır; akşi takdirde 'insan' olarak bu diyarda tesis edilemez. Yalçın Koç Anadolu mayasında, 'ferdi birey'in asli vasfı, 'özgür' oluşudur. Yalçın Koç 'Cevher', 'aynı'hk ve 'kimlik'in 'esası', 'rasyonel' olamaz. Yalçın Koç Anadolu mayası' ile yani 'asli kimliğimiz' ile bağdaşmayan 'bireysel esaret', 'toplum'un, 'siyasi ve iktisadi esareti'nden daha vahimdir. Yalçın Koç 'Gönül'deki öz'ün, yani 'kelam'ın, 'yok'luk' ile alakası bulunmaz. Yalçın Koç Bir 'şey'in 'kimliği', 'kimlik' verdiği 'şey'in asli vasıflarının tamamını eksiksiz olarak kuşatır. Yalçın Koç 'Unutmak', Anadolu coğrafyasından 'silinmeğe mahkûm olmaktır'. Yalçın Koç 'Birliği' ortadan kaldırmanın ilk adım, 'birliğin kimliği'ni sorgulamaktır. Yalçın Koç 'Bir dil', 'kullanım' cihetinden 'asli dünya'yı 'açmaz , 'açsaydı', Grek-Latin-Kilise diyarındaki fikriyatın 'meseleleri' çoktan halledilmiş olurdu. Yalçın Koç Anadolu mayasının 'ahlak'ı, 'etik' ile ikame edilemez. 'Ahlak', 'ferdi birey'in 'iç'sel halleri' itibariyle oluşturulur; bu bakımdan, 'ahlak' kavramının esasında, 'iç'sellik' bulunur. 'Ahlak'ın, 'değer' itibariyle esasını, 'dış'sal' bir 'iyikötü' zıtlığı değil, 'ferdi birey'in bizzat kendi yaratılışından kaynaklanan 'içsel ahval'i oluşturur; 'değer', dışsal bir 'iyi-kötü' zıtlığına göre değil, 'ferdi birey'in 'esas'ına göre tesis edilir. Yalçın Koç 'Şüphe etmek', tekrar edelim, bir 'düşünme fiili'dir. 'Şüphe etmek' için, 'şüphe'ye 'konu' olacak 'idrak'ın, 'yanılma' cihetinden 'düşünülmesi' gerekir.' Yalçın Koç 'Hafıza' tarafından 'yakalanmak', 'akmadan çoğalmak' demektir; 'zaman' tarafından 'yakalanmak', 'akarak çoğalmamak' demektir. Yalçın Koç 'Vahhabi'nin doğası, 'nifak'tır; 'birey'in esasını 'örten' bir 'bölücülük'tür. Yalçın Koç Anadolu mayasının 'er'i, gönlünden gelip de her dem gözünde bulunan yaşım ancak bir tenhada akıtır. Yalçın Koç Anadolu mayası, 'farklı katmanlar'ın bir 'sentez'i olamayacağı gibi, 'kültür' esasına dayanan 'antropoloji' anlayışı ile de 'örtülerek kuşatılamaz' ve temellendirilemez. Yalçın Koç Bir 'şey', kendisine 'eklemleme' yapılarak 'cevher'e dönüştürülemez; 'şey', ya 'cevher'dir ya da değildir. Yalçın Koç 'Hafıza', 'kavradığı şey'i, 'kendi kavrayış cihetinden', 'an'ın akışı'na karşı' 'muhafaza eder'; bu 'şey'i, 'an'ın akışı'nın ve dolayısiyle, 'zaman'ın haricinde tutar. Yalçın Koç 'Kişi', 'kendisini', 'aynada ortaya çıkan aksi' vasıtasiyle görür. Yalçın Koç Anadolu mayasında, 'insan'ın 'varlıksal dayanağı' bizzat 'kendi esası'dır. Yalçın Koç Anadolu mayasındaki 'usta'nın, 'yapı'da bıraktığı 'mührü', 'gönlünden gelmiş olan'dır. Yalçın Koç Anadolu mayasındaki 'kardeşlik', 'cümle varlığa' mahsustur. Yalçın Koç 'Söylem', 'söz'ün, bir 'esas'a göre 'tertib edilmesi'dir. Yalçın Koç 'Dayanışma' ve 'diyalog' gibi, 'niyeti esastan bozuk' yaklaşımlar da, 'tercüme'ye zemin olmaz. Yalçın Koç 'Türkü', 'Türkçe' okunur. Yalçın Koç Farklı kültürler, Anadolu mayasını boyamış gibi görünse de, maya 'dönüşmez'. Yalçın Koç

Yalçın Koç Anadolu Mayası

Yalçın Koç kimdir?