Istılah 2. Bölüm - Tefekkür etmek ne demek?
Aldığımız nefeste, attığımız adımda, gördüklerimizde, hissettiklerimizde… Yüce Allah'ın yarattığı her şeyde ibret almamız gereken nice delil; düşünmemiz için nice nimetler var. Nasıl ki bedenimiz su içmeden yaşayamıyorsa, ruhumuzun da tefekkürden uzak yaşaması olanaksızdır. Hadi biraz silkelenelim. Istılah'ın ikinci bölümünde tefekkürü ve bizi kendimize getiren tefekkürle ilgili ayetleri işledik.
Tefekkür, anlamlandırmaya ve idrak etmeye yöneliktir
◾ Düşünme, insanî bir çabanın eylemi... Kur'ân-ı Kerim de, insanın yetilerini kullanarak düşünmesini ister. Arapça'da düşünmeyi ifade eden kelimelerin başındaysa tefekkür gelir.
◾ Fakat bu düşünme eylemi ile tefekkürün arasında ince bir çizgi vardır. "Fikr" kökünden türeyen tefekkür, Allah Teâlâ'nın (CC) yarattığı her şey üzerinde akıl yorup, ibret almaktır. Dolayısıyla tefekkür, anlamlandırmaya ve idrak etmeye yöneliktir.
◾ Tefekkür edebilenlere ne mutlu, onlar hayatı hissederek yaşamakta, Allah'ın (CC) sonsuz rahmetini idrak etmektedirler. Akıllarını tefekkür ederek kullanamayanlarsa bir o kadar acizdir…
Ayette de buyrulur;
"Onlara, "Göklerden su indirip de onunla ölü toprağa hayat veren kimdir?" diye sorsan, hiç tereddütsüz "Allah'tır" derler. De ki: "Hamd Allah'a mahsustur; ama onların çoğu akıllarını kullanmazlar."
Ankebût Suresi - 63
Ankebût suresi ilgili ayetin tefsiri
İshak Danış'ın sesinden Ankebût suresi