Kur'an-ı Kerim'de zulüm ile ilgili ayetler

'Allah dilediğini rahmetine dahil eder. Zalimlere gelince onlar için elem verici bir azap hazırlamıştır.' (İnsan suresi 31. ayet) İnsan suresi 31. ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın İnsan suresi 31. ayetin tefsiri ◾ 'Allah'ın rızasına göre hareket etmeyi tercih edenler O'nun rahmetine ve cennetine nâil olurlar, aksi yolu tutanlar ise cehenneme giderler. Son âyetteki 'zalimler'den maksat inkârcılardır.' Tefsirin devamını okumak için tıklayın 🔸 Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulaması için tıklayın 'Gerçekten de birçoklarını saptırdılar; (Rabbim!) sen de artık bu zalimlerin şaşkınlıklarını arttır!' (Nûh suresi 24. ayet) Nûh suresi 24. ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın Nûh suresi 24. ayetin tefsiri ◾ 'Kaynaklar Hz. Nûh'un anne ve babasının mümin olduklarını, bu sebeple onlar için dua ettiğini kaydetmişlerdir. 'İnanmış olarak evime girenleri' ifadesiyle mümin olmayan karısı ve oğlunu duasının dışında tuttuğu anlaşılmaktadır.' Tefsirin devamını okumak için tıklayın 🔸 Fikriyat podcastten aşr-ı şerifleri dinlemek için tıklayın 'Ama onlar daha önce yapıp ettikleri yüzünden asla ölümü istemeyeceklerdir. Allah zalimleri çok iyi bilmektedir.' (Cum'a suresi 7. ayet) Cum'a suresi 7. ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın Cum'a suresi 7. ayetin tefsiri ◾ 'Kur'an'ın değişik âyetlerinden anlaşıldığına göre ilâhî dinlerin temel iman esasları aynıdır, Hz. Mûsâ'ya bildirilenle Hz. Muhammed'e bildirilen arasında bu açıdan fark yoktur. Hz. Mûsâ'ya nisbet edilen bugünkü Tevrat'ta âhiret fikri zayıf ve müphem olup ölüm sonrası diriliş ve âhiret hayatıyla ilgili bilgiler ve inanç esasları ancak tarih olarak oldukça geç dönemlere ait kutsal kitap metinlerinde yer tutabilmiştir.' Tefsirin devamını okumak için tıklayın 'Ama ikisinin de âkıbeti, içinde ebedî kalacakları ateşe girmek olacaktır! İşte zalimlerin cezası budur!' (Haşr suresi 17. ayet) Haşr suresi 17. ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın Haşr suresi 17. ayet tefsiri ◾ 'Nadîroğullarıyla gizli gizli haberleşip Hz. Peygamber (sav) ve ashabına karşı direnmeleri için onlara yardım vaadinde bulunan münafıkların sonuçsuz kalan girişimlerine ve bu iki grubun zaaflarına değinilerek Hz. Peygamber'in (sav) ve Müslümanların mâneviyatı yükseltilmekte; aynı zamanda dolaylı bir üslûpla müminler, karakter bozukluğuna yol açan bu tür davranışlardan sakındırılmaktadır.' Tefsirin devamını okumak için tıklayın 'İman edip dünya ve âhirete faydalı işler yapanlara gelince, Allah onlara mükâfatlarını eksiksiz verecektir. Allah zalimleri sevmez.' (Âl-i İmrân suresi, 57. ayet) Âl-i İmrân suresi 57. ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın Âl-i İmrân suresi 57. ayet tefsiri ◾ 'Hz. Îsâ'nın babasız olarak dünyaya gelmesi, Hristiyanlığın teolojik esaslarını etkileyen ve mensupları arasında asırlar boyu şiddetli tartışmalara yol açan bir olay olma özelliğini korumuştur.' Tefsirin devamını okumak için tıklayın 'Yalan sözlerle Allah'a iftira edenden veya O'nun âyetlerini yalan sayandan daha zalimi kimdir? Şüphe yok ki zalimler kurtuluşa eremezler.' (En'âm suresi 21. ayet) En'âm suresi 21. ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın En'âm suresi 21. ayet tefsiri ◾ Allah'ın Kur'an'da tevhid inancını açık açık bildirmesine rağmen, O'nun putları kendisine ortak edindiğini savunan müşriklerden, aynı şekilde, kendi kitaplarında Allah'ın Kur'an ve Hz. Muhammed hakkında bilgi vermediğini iddia eden Ehl-i kitap'tan daha zalim ve haksız kim vardır! Tefsirin devamını okumak için tıklayın '(Buyuruldu ki:) 'Ey Âdem! Sen ve eşin cennette yerleşip dilediklerinizden yiyin. Ancak şu ağaca yaklaşmayın! Sonra zalimlerden olursunuz.' (A'râf suresi, 19. ayet) A'râf suresi 19. ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın A'râf suresi 19. ayet tefsiri ◾ Yüce Allah İblîs'i bulunduğu makamdan kovduktan sonra Âdem'e de, 'Sen eşinle birlikte cennette yerleş…' buyurdu. Buradaki cennet kelimesinin ne anlama geldiği tartışmalıdır. Bir görüşe göre bu cennet, sözlük anlamıyla 'dünyadaki bağlık bahçelik bir yer' olup Âdem ve Havvâ'nın burada yaşamaları istenmiştir. Ancak ilgili âyetler topluca değerlendirildiğinde şu sonuçlar çıkmaktadır: İlk insanı Allah özel bir topraktan yeryüzünde yaratmış, ondan eşini de var etmiş, sonra bunları cennete koymuştur. Bu cennetin ve içindeki hayatın yeryüzündeki hayattan farklı olduğu bildirilmiştir. Şu halde bu, kulların ödüllendirileceği, içinde ebedî olarak mutlu yaşayacakları cennetti Tefsirin devamını okumak için tıklayın 'Allah hakkında yalan uyduran veya O'nun âyetlerini yalanlayandan daha zalim kimse var mıdır? Günah yoluna sapanların kurtuluşu yoktur.' (Yûnus suresi 17. ayet) Yûnus suresi 17. ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın Yûnus suresi 17. ayet tefsiri ◾ Müşrikler bir yandan Allah'ın zâtı, sıfat ve fiilleri hakkında asılsız sözler uydurup söylemek, bir yandan da O'nun, peygamberi vasıtasıyla gönderdiği çok önemli açıklamaları inkâr etmek suretiyle insana verilen kabiliyetleri yersiz bulmakta ve kötüye kullanmakta, bu mânada kendilerine en büyük zulmü reva görmektedirler. Tefsirin devamını okumak için tıklayın 'Emrimiz gelince oranın altını üstüne getirdik ve üzerlerine sağanak halinde, rabbin katında işaretlenmiş taşlar yağdırdık. Böyle cezalar zalimlerin başından hiç eksik olmaz.' (Hûd suresi, 82-83. ayetler) Hûd suresi 82-83. ayetleri dinlemek ve mealini okumak için tıklayın Hûd suresi 82-83. ayetlerin tefsiri ◾ 'Elçiler Hz. Lût'un iyice bunaldığını görünce kimliklerini açığa vurarak ona kavmini helâk etmek için geldiklerini bildirdiler. Bu arada bir mûcize olarak yüce Allah elçilere sarkıntılık etmek isteyenlerin gözlerini kör etti (Kamer 54/37); artık Lût'u da yanındakileri de göremez oldular.' Tefsirin devamını okumak için tıklayın 'Allah sağlam söze iman edenleri hem dünya hayatında hem de âhirette sağlam tutar; Allah zalimleri de şaşırtır ve Allah dilediğini yapar.' (İbrahim suresi, 27. ayet) İbrahim suresi 27. ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın İbrahim suresi 27. ayet tefsiri ◾ 'Sağlam söz' diye çevirdiğimiz el-kavlü's-sâbit tamlaması 24. âyette geçen 'güzel söz' ile eş anlamlı olarak 'kelime-i tevhid' veya 'kelime-i şehâdet' mânasında kullanılmıştır.' Tefsirin devamını okumak için tıklayın