Miraç hadisesi ile ilgili kavramlar

MİRAÇ 🔺 Arapça kökenli olan 'miraç' kelimesi, 'yukarı çıkmak, yükselmek' anlamlarına gelen 'uruç' sözcüğünden türemiştir. Bu kelime daha sonra 'Peygamber Efendimizin (SAV) göğe yükselişini ve Allah (CC) katına çıkışını' ifade etmek için kullanılmaya başlanmıştır. Urdı miraç kasdına yüridi âbdestine İSRA 🔺 İsra sözcüğü, Arapça kökenli 'sirayet' kelimesinden türemiş olup 'yürütme, gönderme' anlamlarını karşılamaktadır. Bu hadise, 'Peygamberimizin (SAV) Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya gidiş ve oradan da yükseklere çıkışı' şeklinde yorumlanmaktadır. ➡ Şâm-ı isrâda doğan mâh aşkına Enderunlu Vasıf Enderunlu Vasıf kimdir? Enderunlu Vasıf, tam adıyla Enderunlu Osman Vasıf Bey, 19. yüzyılda yaşamış Osmanlı divan şairidir. BURAK 🔺 Arapça kökenli 'burak' sözcüğü, 'parıldamak, şimşek çakmak' anlamına gelen berk kelimesinden türetilmiştir. renginin saf ve parlak oluşu veya çok hızlı hareket edişi sebebiyle bu adı alır. 🔺 Aynı zamanda burak, 'Hz. Muhammed'in (SAV), üzerine binerek Mîrâca çıkması için emrine verilen semâvî binek' manasına gelmektedir. Cebrail tutdı Burak bindi ana MESCİD-İ AKSA 🔺 Mescid-i Aksa, Müslümanlar için kutsaldır. Aynı zamanda Mescid-i Aksa Müslümanların ilk kıblesi olduğundan ziyadesiyle ehemmiyet gösterilmesi gereken bir mesabededir. 🔺 Sadece Kubbetü's Sahra'dan ibaret değildir. Burası 144 dönümlük alandadır ve sayısı neredeyse iki yüze ulaşan birçok esere sahiplik etmektedir. Mescid-i Aksa'yı gördüm düşümde REFREF 🔺 Arapça kökenli 'refref' sözcüğü, 'kanat çırpmak, konmak için havada çırpınmak; parlamak' manalarındaki reff sözcüğünden türemiştir. Miraç gecesinde Hz. Peygamberi (SAV) taşıdığı kabul edilen binek olarak da bilinmektedir. Refref-süvâr oldu yolunda habîb-i Hak MİRACİYE 🔺 Arapça kökenli miraciye sözcüğü, 'Hz. Muhammed'in (SAV) mîrâcını konu alan manzum eser' manasında kullanılmaktadır. 🔺 Miraç mucizesi hemen hemen bütün Müslüman toplulukların başta edebiyatların ardından mûsiki, minyatür, hat ve kitap sanatları yansımıştır. Miraciyeler ise Peygamberimizin (SAV) yaşadığı bu hikmetli hadiseyi konu alan manzumelerdir. Refref-süvâr oldu yolunda habîb-i Hak MİRAÇNAME 🔺 Arapça 'miraç' ve Farsça 'name' kelimelerinin birleşmesiyle meydana gelen 'Miraçname', 'Hz. Muhammed'in mîrâcını anlatan manzum eser' manasına gelmektedir. 🔺 Miraçnameler, Miraciye olarak da anılır. İsra ve Miraç hadisesini anlatan eserlerdir, Türk Edebiyatı'nda örneklerine sıkça rastlanır. Bu eserlere başta Süleymaniye ve Nuruosmaniye Yazma Eser Kütüphanesi gibi kütüphanelerde muhafaza edilmektedir. 🔺 Anadolu sahasında miraçname türünün ilk örneğini Ahmedî vermiş, ilk defa miraçname besteleyip okuyan mûsikişinas Mİ'RÂCÜ'Z- ZAFER 🔺 Mi'râcü'z-zafer, Behcetî Hüseyin Efendi tarafından, IV. Mehmed devri ve özellikle 1678 Çehrin Seferi'ni kaleme aldığı eserinin adıdır. 🔺 Bu yapıtın bilinen tek nüshası Süleymaniye Kütüphanesi'nde bulunmaktadır. Eserinin giriş kısmında Behcetî 300 varak bulunur ve Hüseyin Efendi eserini; Arapça, Farsça ve Türkçe şiirlerle süslemiştir. Behcetî Hüseyin Efendi kimdir? Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa kumandasındaki Osmanlı ordusunun 1089 yılındaki Çehrin Seferi ve fethini anlatan Mi'râcü'z-zafer adlı eseri kaleme alan Dîvân-ı Hümâyun kâtibi, şairdir. SİDRETÜ'L-MÜNTEHÂ 🔺 Sidretü'l-münteha, Miraç hadisesindeki, son durakta bulunan ve cennetin girişindeki ağaç olarak tanımlanmaktadır. Hadislerde geçen bu ağacın genişliği 70 arşın olarak bildirilmektedir. 'Sidretü'l-münteha' adındaki bu ağacın ilahi sırlara mazhar olduğu bilinir. Salındığınca Sidreyi sır Müntehâ boyun KABE KAVSEYN 🔺 Arapça kökenli sözcüklerin birleşmesi ile meydana gelen 'Kabe Kavseyn', 'Hz. Peygamberin (SAV) Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya, oradan da göğe yaptığı yolculuk ve bu yolculukta Cebrail'e (AS) ve Allah'a (CC) çok yaklaştığını anlatan ifadedir. Göreyim Tûbâveş olsun iller içre ser-nigûn