Peygamberimiz ve ashabının tevazusu

📌 Tevazunun sözlük anlamı kişinin kendi itibar ve derecesini küçük görmesi, birine boyun eğmesi anlamındadır. İslam dininde ise tevazu, insanın yerin ve göğün yaratıcısı olan Allah'a ve Allah'ın kullarına karşı yeryüzünde kibirlenmeden yaşaması ve ibadet etmesi anlamına gelir. Kur'an-ı Kerim iman edenlerin tevazusundan şöyle bahseder: ➡ 'Rahman'ın kulları, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürüyen kimselerdir. Cahiller onlara laf attıkları zaman, 'selâm!' derler. Onlar, Rabblerine secde ederek ve kıyamda durarak geceleyenlerdir.' (Furkan suresi 63 ve 64. ayetler) (x) Peygamberimiz ve ashabından cömertliğe dair örnekler 📌 Bir gün bir adam Resulullah'ın (sav) yanına geldi. Karşısında dururken titremeye başladı. Onun titrediğini gören Nebi (sav) şöyle dedi: 'Karşımda titremene gerek yok. Ben kral değilim. Kureyşli kuru et yiyen bir kadının oğluyum.' ➡ Ebu Ümame (r.a.) Nebi'yi (sav) anlatırken şöyle diyordu: Resulullah Kur'an'dan başka sözü ağzına almazdı. Allah'ı çok anar, kısa ve öz konuşurdu. Fakir bir kimseyle beraber gidip onun ihtiyaçlarını görmekten çekinmez ve kibirlenmezdi. 📌 Enes bin Malik (r.a.) uzun bir süre Peygamberimizin hizmetinde bulundu. Hz. Muhammed tarafından yetiştirildi. Enes bin Malik, Nebi'nin tevazusundan bahsederken şöyle derdi: 'Resulullah Allah'ı çokça zikreder. Boş söz konuşmaz, merkebe biner, yün kumaşlardan elbise giyerdi. Kölelerin davetine icabet ederdi.' ➡ Bir başka rivayetinde Enes (r.a.) şöyle dedi: 'Nebi (sav) bir arpa ekmeği ve kokmuş bir yağa bile davet edilse icabet ederdi. Bir yahudide rehin olarak bıraktığı bir zırhı vardı. Ruhunu teslim edinceye kadar zırhını yahudiden alacak bir şey bulamadı.' (x) Kur'an-ı Kerim'den ayetlerle meleklerin görevleri 📌 İnsanlar Nebi'nin (sav) etrafında çok fazla bulunurdu. Ona sorular sorar, ihtiyaçlarının giderilmesini isterlerdi. Bazen Peygamberin elbiselerine basar, Onu yakasından tutup çekiştirirlerdi. İnsanların bu davranışlarını gören Hz. Abbas (r.a.) Peygambere şöyle dedi: 'Ey Allah'ın Resulü kendine bir çardak yapsan, insanların sorunlarıyla öyle ilgilensen.' Nebi (sav) amcasına şöyle cevap verdi: 'Allah'ın ruhumu teslim alacağı zamana değin ben onların ökçeme basmalarına da hırkamı çekiştirmelerine de katlanacağım.' (x) Ümmetin hakimi: Ebu Derda kimdir? 📌 Bir adam Hz. Aişe'ye gelerek Hz. Muhammed'in (sav) evinde iş yapıp yapmadığını sordu: Hz. Aişe şöyle cevap verdi: 'Tabi, hepinizin evlerinde yaptığı gibi, ayakkabısını tamir eder elbisesinin yamasını dikerdi.' ➡ Nebi (sav) bir gün çarşıya gitmişti. Dört dirheme kendisi için bir elbise satın aldı. Peygamberin yanında bulunan Ebu Hureyre (r.a.) elbiseyi taşımak istedi. Bunun üzerine Nebi (sav): 'Bir kimsenin, kendi eşyasını taşıması daha iyi olur. Ancak zayıf olup da, eşyasını taşıyamayan kimse ise Müslüman kardeşi yardım eder.' (x) Yemame Savaşı nedir? Yemame Savaşı'nın önemi ve sonuçları... 📌 Hz. Ömer, bir hutbeye çıkıp insanlara şöyle hitap etti: 'Ey cemaat! Beni Mahzum kabilesindeki halalarımın koyunlarını güttüğümü hatırlarım. Bu işi bir avuç hurma ve üzüm karşılığında yapardım. Nereden nereye! Bugünkü durumumu da görüyorsunuz.' Bu sözleri duyan Abdurrahman İbn-i Avf: 'Ey mü'minlerin emiri kendi değerini düşürme' diye ikazda bulundu. Hz. Ömer ona şöyle dedi: 'Karışma ey Abdurrahman! Yalnız kalmıştım nefsim bana, 'Sen müminlerin emirisin. Senden şerefli olan var mı?' dedi. İşte ben de ona kim olduğunu hatırlatıyorum.' (x) İslam'a ilk davet ve ilk Müslümanlar 📌 Hz. Ömer bir gün halkın işlerini görmek için dışarı çıkmıştı. Öğlen sıcağına kaldığı için hırkasını başına koymuş yürüyordu. Eşeğinin üzerinde bir çocukla karşılaştı. Ona: 'Evladım, beni de merkebine bindir.' dedi. Çocuk Hz. Ömer'i görünce hemen merkebin üzerinden indi. 'Buyur sen bin, ey müminlerin emiri!' diye teklifte bulundu. Hz. Ömer: 'Hayır, sen bin, ben terkine bineceğim. Beni yumuşak yere bindirmek, kendin de sert yere binmek istiyorsun.' dedi. Çocuğun bineğine bindi. Yolda ilerlerken insanlar şaşkınlıkla kendisine bakıyordu. 📌 Hz. Osman halife iken gece namaz kılmak için kalkar abdest suyunu kendisi hazırlardı. Kendisine: 'Hizmetçilerden birine emretsen de, o getirse.' denildiğinde, Hz. Osman onlara şöyle cevap verirdi: 'Hayır, gece onların istirahat zamanıdır.' (x) İslam'ın doğuşuna tanıklık eden Hira Mağarası 📌 Selman-ı Farisi bir müfrezenin komutanıydı. Müfrezede genç askerler vardı. Selman (r.a.) onların yanından geçtiğinde onlar gülüyorlar ve: 'İşte kumandanınız.' diyordu. Bir kişi 'Bunların ne dediğini duymuyor musun? diye sordu. Selman (r.a.): 'Bırak onları iyilik ve kötülük bugünden (kıyamet gününden) sonra belli olacak. Toprak dahi yemek mecburiyetinde kalırsan ye ama iki kişiye de olsa başkan olma. Mazlumun bedduasını alma. Çünkü, onların duasını doğrudan doğruya Allah yerine getirir.' Selman-ı Farisi (r.a.) kendi yemeğini kendisi yapardı. Eline para geçerse et ya da balık satın alır, yoksulları davet eder, onlarla birlikte yemek yerdi. 📌 Hz. Ali: 'Üç şey tevazunun esasını teşkil eder. Karşılaştığına önce selam vermek; büyük meclislerde baş köşeye geçmemek; riya ve gösterişten hoşlanmamak.' Hz. Fatıma Peygamberimiz (sav) kızıydı. Allah'ın Resulü'nden bir hizmetçi istediğinde, Peygamberimiz uyumadan önce otuz üçer defa Sübhanallah, Elhamdülillah, Allahu Ekber demesini tavsiye etti. Böyle yapmasının hizmetçiden daha hayırlı olduğunu belirtti. 📌Abdullah bin Selam sırtında bir yük odunla çarşıda yürüyordu. Kendisine: 'Allah seni buna muhtaç etmediği halde neden bunu taşıyorsun.' denildi: O da: 'Kibrimden kurtulmak istedim. Resulullah'ın şöyle buyurduğunu işittim: Kalbinde zerre miktarı kibir bulunan kimse cennete giremeyecek.' diye cevap verdi.

Peygamberimiz ve ashabının tevazusu

TEVAZU NEDİR?