Peygamberimize 'namaza durmaması emredilen cami: Mescid-i Dırar
İslam tarihinin kırılma noktası olan Hicret'in ardından ensar ve muhacir arasındaki bağ, kardeşlik uygulaması ile pekiştirilmiş; aralarındaki kaynaşma ve dayanışma ile Müslümanlar güç kazanmaya başlamışlardır. Münafıklar, İslam'ın Medine'de güçlenmesi ve yayılmasından rahatsız olmuşlar ve müminlerin Mescid-i Nebevi'de hep birlikte saf tutmalarından huzursuzluk duymuşlardır. Bu nedenle hem müminlerin arasında anlaşmazlık çıkarmak hem de gizli faaliyetlerini rahatça konuşabilmek amacıyla bir mescid inşa etmişler; Resul-i Ekrem'i burada namaz kılmaya çağırmışlardır.
İSLAM’IN KUVVET BULDUĞU ŞEHİR: MEDİNE
🔸 Resul-i Ekrem'in (sav) Müslümanlarla beraber Mekke'den Medine'ye hicreti, İslam tarihinin dönüm noktası olmuştur.
🔸 Hicret, yalnızca fiziki bir coğrafya boyutunda kalmamış, İslam'ın davet, faaliyet ve siyaset açısından gelişmesi ile yeni bir dönem başlamıştır.
🔸 Muhacirlerle ensar arasında kaynaşma ve dayanışma sağlanmış; Müslümanlar tek vücut haline gelerek birlikte hareket etmiştir.
🔸 Bu kardeşliğin sağlanmasında en etkili yöntemlerden biri Peygamber Efendimiz (sav) tarafından gerçekleştirilen "muâhât" uygulamasıdır.