Ayasofya Camii'nin çağları aşan hat levha ve kitabeleri
On beş asırdır ayakta duran fethin sembolü Ayasofya, manevi değeriyle yalnızca topraklarımızın değil insanlığın da en önemli hazinelerinden biridir. Bilhassa Fetih'ten sonra Osmanlı'nın katkılarıyla imar edilip geliştirilen bu ulu mabed, bünyesinde barındırdığı pek çok hat levhaları ve kitabeleriyle tarihin en gözde mimari eserleri arasında yer almaktadır. Kazasker Mustafa İzzet Efendi'nin Ayasofya için nakşettiği kubbedeki Nur Suresi'nden bir bölüm ile sekiz adet ismi ihtiva eden muhteşem levhalar, bugün dahi "dünyanın en büyük yazıları" olma özelliğini koruyor. Peki, hangi hattat Sultanlar Ayasofya'yı levhalarıyla süsledi? Ayasofya'daki bu muazzam hat tabloları, Cumhuriyet devrinde neden kaldırıldı? İşte tüm detaylarıyla Ayasofya Camii'nin çağları aşan hat levha ve kitabeleri...
FETİH SEMBOLÜ AYASOFYA
Dünyada çok eski tarihlerden günümüze kadar gelen, sosyo-kültürel ve dini önemini muhafaza etmiş, şaşaalı, dahası bir "sembol" unvanını kazanmış mimari yapılar vardır. Kuşkusuz Ayasofya da bu "sembol" yapılardan biridir ve İstanbul denildiğinde akla ilk gelen mimari eserler arasındadır.
◼ Ayasofya, 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet'in şehri fethetmesiyle gerek fethin bir sembolü gerekse Doğu Roma İmparatorluğu'ndan tevarüs etmiş bir yapı olarak tüm hususiyetleri itinayla korunmuş ve günümüze kadar gelmeyi başarabilmişti.