Ayrıntıların yazarı Umberto Eco’dan Yakındoğu seçkisi
Yakındoğu'nun tarihini antikçağın diğer tarihleriyle bütünleştirmenin başlıca yollarından biri, kültürel ufkun kapsamını antropolojik olarak, kültürlerarası ilişkiler anlamında genişletmektir. Bunu yapmanın başka bir yolu ise, bölgesel özellikleri yapısal ve paradigmatik açıdan incelemektir. Umberto Eco'nun sözcüklerle bezeyerek kaleme aldığı bu kitap, tam da bu noktanın üzerinde önemli bir analiz yapıyor. Tarih ve arkeolojinin sadece taştan, mermerden ya da savaştan, yıkımdan değil; bir medeniyet dünyasından oluştuğunun altını çiziyor.
Ayrıntıların yazarı Umberto Eco’dan Yakındoğu seçkisi
Tarih öncesinden (prehistorya) başlayarak neredeyse günümüze kadar gelen koca bir dönemin ve coğrafyanın kültürel, tarihsel ve sosyal bir okuması…
20'nci yüzyılın en önemli düşünce adamlarından, 2016'da kaybettiğimiz Umberto Eco'nun pek çok yapıtı Türkçeye kazandırılmış durumda. Yapısal ve paradigmatik inceleme olan Antik YakınDoğu eserinde, kurgucu ve hikâyeci tarafını da kullanan Eco, önsözünde; "…Beyaz heykeller ve beyaz tapınaklardan oluşan beyaz bir Yunan kültürü hayali kurduğumuz zaman (genelde birtakım okullar ve ilkesiz yayıncılar bizi bu yönde düşünmeye teşvik eder) heykellerin de tapınakların da renkli olduğunu unuturuz veya görmezden geliriz…" der.