Çağdaş sanat tutkunlarının bilmesi gereken sanatçılar

1951, Troyes, Fransa doğumlu Jean-Paul Donadini, güzel sanatlar eğitimini Troyes, Nancy ve Paris'te tamamladıktan sonra ,tuval üzerinde duran boya fırçaları imgesiyle özdeşleştirdiğimiz eserlerini üretti. Londra, New York, Miami, Chicago, İstanbul, Dubai, Seul, Singapur ve Hong Kong gibi dünya kentlerinde solo sergileriyle izleyici karşısına çıktı. 1955 doğumlu Amerikalı Koons en ünlü kitsch plastik ve heykel çağdaş sanatçılarından biridir. Paslanmaz çelikten ve ayna yüzeyli balon hayvanlar gibi sıradan nesnelerin reprodüksiyonları ile çok ünlü olmuş, pop art figürleri yarattı. 1965 Bristol doğumlu Damien Hirst, 1984 yılında Londra'ya taşındıktan 10 yıl sonra, 1995'te çağdaş sanat dünyasının en önemli ödüllerinden olan Turner Prize'ın sahibi oldu. Ölüm teması, Damien Hirst'ün hemen her eserinde vardır. Özellikle ölü hayvan bedenlerini, çürümeyi önleyici kimyasal bir bileşen olan formaldehit ile dolu camdan hazneler içine yerleştiriyor. Damien Hirst bu işleri için hayvan cinayetinin meşrulaştırılmasına kadar giden ağır eleştiriler aldı. 1962, Massachusetts doğumlu sanatçı Richard Phillips, sanat dünyasının dışında, moda, medya ve film camiasının ünlü isimleriyle yaptığı işbirlikleri ile ünlendi. ABD'nin ve dünyanın en önemli çağdaş sanatçıları arasındadır.üketici kültürün dilini ve tanımlarını kullanarak oluşturduğu yapıtlarında, bilinen kavramları, çeşitli biçimlere sokuyor. Heykel, yerleştirme, video ve performans gibi alanlarda eserler veren sanatçı; özellikle silikon ya da şişme heykelleri ve çoğu zaman büyük bir odayı hatta daha geniş mekanları kaplayan büyüklükteki yerleştirmeleri ile tanınıyor. Reklam panoları, ışıklı yerleştirmeler, tahta ve suluboya çalışmaları yapmaktadır. 2012 yılında Hindistan'ın ilk Bienali olan Kochi-Muziris Bienali'ne seçildi. Montgomery, Avrupa ve Asya'da açtığı kişisel sergilerinin yanısıra, Berlin'de Neue Berliner Raume kapsamında ABD Hava Üssü'ne yerleştirdiği büyük ölçekte ışıklı yerleştirmesi yaptı. Londra merkezli bir sanatçı olan Slinkachu, sanatı için sokakları kullansa da kendisine bir sokak sanatçısı demek pek yerinde bir tabir olmaz. Slinkachu'nun yaptığı ilginç sokak sanatı aslında minyatür oyuncaklara adeta 'can' vermekle başlıyor. Ebatları 1 santimi geçmeyen bu küçük oyuncaklar ile gözle görmekte zorlanacağınız minyatür bir dünya yaratıyor. Slinkachu'nun yaptığı işleri inceleyebilmek için öncelikle bir büyüteç edinmeniz gerekiyor. Andipa Gallery basın bülteninde Slinkachu için şunları söyledi: 'Sanatın dolaylı anlatımını ve popüler kültürü kullanan Slinkachu'nun çalışmaları ironi, espri ve sağlıklı miktarda gerçeklik içeriyor. Olağan üstü hallerine rağmen minyatür figürler aslında kendilerine pek de yabancı durmuyorlar. Gerçeklik ve yapaylık arasındaki gölgelikte öylece yaşamlarını sürdürüyorlar.'