Ebu Bekir Er Razi'nin hastalıklara karşı önerdiği tedavi yöntemleri

◾ Eğer baş ağrısı, başın ön tarafı ve alın yönünde ise, bunun sebebi kan fazlalığı olabilir. ◾ Eğer baş ağrısı, başın ortasında olursa, bu hararetten olur. ◾ Tedavisi: Ketenden bir bez parçasını gül yağı ve yeni açılmış üzüm sirkesine batırıp, başta ağrıyan yere yapıştırmalıdır. Derhal iyileşir. Veya taze sağılmış bir süte, gül yağı karıştırmaksızın keten bez parçasını batırıp ağrıyan yere sürülür. Bu da ağrıyan yeri hemen sakinleştirir. Ya da ayakların altı menekşe yağı ve tuzla ovulur. Yahut nilüfer koklanır. Veyahut hıyar keskin sirke içine konarak yenir. Veya safrayı söndürme özelliği olan ekşi meyve peltesi alınabilir. Bu da inşallah aynı anda ağrıyı durdurur. ◾ Göz tahrişi güneşte yürümekten olur. ◾ Tedavisi: Siyah haşhaş koklamalı ve onu gözünün etrafına sürmelidir. Veya ateşin yanında oturmaktan olur. Soğuk tabiatlı gıdalardan bir miktar yemelidir. Yine bir miktar kara helile gözüne sürme gibi çekmelidir. O anda iyileşir. Ebu Bekir er-Razi'den hekimlere tavsiyeler ◾ Soğuk algınlığı, tedavisi bir saatde olabilen en zor hastalıktır. Bu hastalıkta hastanın kafatasından son derece sıcak bir ter boşanır. Eğer hissettiği hararet dimağına hakim olursa, derhal o saatte iyileşir. ◾ Tedavisi: Bir keten bez parçası alıp ateşe tutarak kafatası üzerine koymaktır. Isıyı hissettiğinde o vakit rahatlar. ◾ Tedavisi: Hastaya iki veya üç mevzek tohumu alması ve bunu pamukla sararak, suyla ıslatıp iki taşın arasında ezmesi söylenir. Hastalıklı dişinin üzerine koyduğu anda ağrısı yatışır. Ya da iki kırat ağırlığında eski mağrib kudret helvasından alınır, bir pamuğa sarılarak ağrıyan yere konur ve sıkıca ısırılır. O anda ağrısını keser. Burada galiye, katran, ateşle dağlama ve afyon gibi birçok şey tedavide kullanılabilir. Lokman Hekim'den şifa kaynağı 25 besin ◾ Tedavisi: Dut pekmezini harnup pekmeziyle gargara yapmaktır. Derhal rahatlatır. Selçuklu ve Osmanlı'da hizmet veren ünlü hekimler ◾ Tedavisi: Ceylan gübresiyle buğu yapılırsa derhal iyileştirir. Eğer yüz felcine yol açmışsa, bir avuç arpa alınır, su kabının altına konur ve üzerine su damlatılarak yumuşatılır. Sonra biraz (yarım ratl) sıkılarak suyu alınır, kabukları soyulur, bunun üzerine bir danik çadıruşağı ve bir danik çakşır eklenerek dövülür. Elde edilen toplamdan bir veya iki danik ağırlığında burna çekilir. Eğer başta ağrı ortaya çıkarsa, ister yaz olsun ister kış olsun başa soğuk su dökülür. İnşallah o anda bu ağrılar giderilir. ◾ Tedavisi: Eftimon, akırı karha, lavanta, eğrelti otu öğütülüp, elenir ve Taif yağıyla yoğrulur. Yemeklerden önce bir ceviz büyüklüğünde alınır. Bu terkip, sarayı bir haftada def eder. İbn-i Sina'nın sağlık için verdiği öğütler ◾ Bu hastalık çok tehlikeli olup, halk bununla ilgili bilgi azlığından dolayı telef olmaktadır. Kuyruk sokumundan başlayıp ayaklara kadar inen, vücudun dış yüzeyinde beliren bir hastalıkdır. Hakkında etraflıca konuşsaydık şüphesiz iyi olurdu, ancak kitabımızın maksadını aşmak istemediğimden kısa ifade ediyorum. ◾ Tedavisi: Bir dirhem Sukutra sarısabır (Aloe vera), onun kadar sarı helile ve acı çiğdem alınır, hepsi dövülerek elenir ve hap haline getirilerek kullanılır. İshal yapar, beş-altı defa alınmakla derhal iyileştirir. Bu ilaçla siyatik hastalığı senelerce sürmüş, ayağa kalkamamış, bir tarafından öbür tarafına dönemeyen çok yaşlı birini tedavi ettim, Allahu Teala'nın izniyle derhal iyileşti. ◾ Tedavisi: Kerevit külü alınır, yağ ile karıştırılır ve uyuşan yere sarılır, anında giderir. Katran da içilerek ve sürülerek uyuşmaya karşı kullanılır. Hastanın çokça yıkanması fayda verir. Yine ebu cehil karpuzunun etli kısmı yağda kızartılarak uyuşan yer bununla yağlanır. Derhal iyileşir. ◾ Mesela, on veya daha fazla fersah yol yürüyen bir adamın, düçar olduğu yorgunluk ve mafsallarında meydana gelen sertleşmeden dolayı artık ilerlemesi mümkün olmaz. ◾ Tedavisi: Oturduğu bir vakitte tırnaklarına herhangi bir yağ sürmelidir. Bu takdirde aynı şekilde yürümesi mümkün olur. Yine eğer yaz ve sıcak ise, adamın ayağını soğuk suya tutması da fayda verir. Eğer kış ise, suyu bedenine değdirmeden, topuklarına kadar tutmalıdır. İnşaallahu Teala bitkinliği o vakit götürür. Modern çağın takıntı haline getirdiği hastalık ◾ Tedavisi: Bir avuç dolusu Şam fıstığı içi, bir avuç andız otu ve bir avuç su teresi alınır, taze dövülerek balla karıştırılır ve bir kaşık yenir. Hemen kalp ağrısını giderir; sürekli kalp ağrısına da faydalıdır. Allahu Teala'nın izniyle sıcak balgamı da söker. ◾ Tedavisi: Sandal veya kafur ve şahtere –ki reyhan-ı Süleymani de denir- suyuyla karın bölgesi ve çevresini yağlamak ve kendir hapları fayda verir. Biz bunu Mansûri kitabında 'Bünye Zayıflığı' bölümünde anlattık. ◾ Tedavisi: Macûn-ı mulûkiden alınır, bu derhal ishal eder. Veya ebu cehil karpuzu alınır, etli kısmı çıkarılır, bir fitil yapılarak hastaya tatbik edilir ve acısına tahammül etmesi söylenir. Derhal bağırsaklarını boşaltır, ancak bu ilaç ona çok şiddetli bir acı verir ve karın sancısına yol açar. ◾ Bu sancının tedavisi: Bir avuç kişniş, biraz kimyon, Karaman kimyonu, bir avuç arpa, bir avuç nar çekirdeği hep birlikte güzelce pişirilir. Sonra bunun suyundan yarım ratl alınır ve üzerine bir okka46 süzme bal dökülerek çırpılır ve içilir. Hemen iyileştirir. ◾ Ateş yanığından dolayı şiddetli ağrı ortaya çıkar. ◾ Tedavisi: Yara saf gül yağıyla nemlendirilir. Birer parça İsfehan mürdesengi, kireç, dövülmüş gül, kına ile hazırlanan karışım dövülüp un edilerek yanığın üzerine serpilir. Ağrıyı giderir ve üç günden daha kısa sürede tamamen iyileştirir. Kaynak: Tabibin Ahlâkı ve Bir Saatte Şifa Risaleleri- Ebu Bekr Muhammed bin Zekeriyya er-Râzî

Ebu Bekir Er Razi'nin hastalıklara karşı önerdiği tedavi yöntemleri

Baş ağrısı