Ünlü tablolardaki anlamlı bakışlar

Sir Anthony van Dyck, Flaman ressam. Anversli bir tacirin oğlu olarak dünyaya geldi. Sanat yaşamı kısa; fakat göz kamaştırıcıdır. Prenslerin ve kralların gözdesiydi, İngiliz Portre Okulu'nu kurdu ve bir renge adını verdi. 1609'dan 1612'ye kadar Hendrick Van Balen'in yanında çıraklık yaptı. Gustave Courbet, 10 Ocak 1818'de Doups ve Jura dağları arasındaki Ornans'ta dünyaya geldi. On dokuzuncu yüzyılda Fransa'yı gerçekçilik akımıyla tanıştırdı. Çağdaş Fransız resmini etkileyen sanatçıların başında yer alan Gustave Courbet, amansız bir siroz hastalığına tutularak 31 Aralık 1877'de hayata gözlerini kapadı. Diego Rivera özellikle duvar resimleriyle ünlü Meksikalı ressam. Meksikalı ressam aynı zamanda Frida Kahlo'nun da eşiydi. Rivera, Meksiko'daki San Carlos Akademisinde eğitim gördü. Diego Rodríguez de Silva y Velázquez, İspanyol ressam. Kral IV. Felipe'nin sarayında baş ressam olarak çalıştı. Barok döneminin kendine özgü ressamlarındandır ve portreleriyle ünlenmiştir. İspanyol Kralı'na olan yakınlığı nedeniyle birçok soylunun ve saray yaşamının resimlerini yapmıştır. Magdalena Carmen Frida Kahlo Calderon, Meksikalı ressam. Bir yirminci yüzyıl popüler kültür ikonu haline gelen ressam, resimlerinin yanı sıra inişli çıkışlı özel yaşamı ve politik görüşleri ile tanınır. Sanatı, sürrealist olarak tanımlanmışsa da kendisi bu tanımı reddetmiştir. Ressam Diego Rivera'nın eşidir. Gian Lorenzo Bernini, 17'nci yüzyıl Romasında, Barok tarzında çalışan bir heykeltıraştı. Heykeltıraş olmasının yanında bir ressam ve mimardır. Roma'daki eserlerin yaklaşık yüzde yetmişi Bernini'ye aittir. En çok bilinen eseri Dört Irmak Çeşmesi'dir. Johannes ya da Jan Vermeer. Evlerin içindeki gündelik hayatı betimlediği tablolarıyla tanınan Hollandalı Barok ressam. Vermeer yaşamı boyunca başarılı, taşralı bir tür ressamı olarak tanındı. Ölümünün ardından eşi ve çocuklarına borç bırakmasından zengin olmadığı bellidir. 23 Temmuz 1851'de doğan, Danimarkalı bir ressamdır. En iyi bilinen, sevilen ve tartışmasız en renkli İskandinav ressamdır. Küçük yaşta koruyucu aileye verilir. Kopenhag'da özel eğitim aldıktan sonra, Kopenhag Teknik Enstitüsü'ne girdi. 1870 yılında Frederik Vermehren'la çalışarak Danimarka Kraliyet Sanat Akademisi'ni bitirdi. Kariyerinde İngiliz ressam Laurence Stephen Lowry 1 Kasım 1887 tarihinde Kuzey İngiltere'deki Manchester şehrine bağlı Stertford kasabasındaki Barret sokağında orta sınıf bir İngiliz ailesinin tek çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası R.S. Lowry İrlanda asıllı bir memur, annesi Elizabeth Hobson Lowry ise bir öğretmen idi. Kız çocuk isteyen ve bu yüzden oğluna sevgi göstermeyen ve doğumdan sonra sağlığı gittikçe bozulduğu için çalışamayan nevrotik bir anne ve müşfik lakin mesafeli bir baba ile baskıcı bir ortamda büyüyen Lowry daha sonraki yıllarda çocukluğunu mutsuz bir dönem olarak hatırlayacaktı. Belki de bu yüzden, henüz sekiz yaşında iken bir kaçış olarak resme yöneldi. Okulda başarı gösteremeyen ve çok az arkadaş edinen Lowry bu dönemde William Fitz'den aldığı özel resim dersleri ile sanat eğitimine başladı. 1904 yılında henüz 16 yaşında iken okulu bırakarak Manchesterlı bir muhasebecinin yanında memur olarak çalışmaya başladı. Ailesi çocuklarının sanatsal yeteneğine kayıtsız kaldıysa da Lowry formal bir sanat eğitimi almak amacıyla kendi imkanlarıyla 1905 yılında Manchester Belediye Sanat Koleji'nde akşam derslerine kaydoldu ve burada Fransız İzlenimci ressam Pierre Adolph Valette'in hocalığında eğitim gördü. Valette sayesinde 'İzlenimcilik' ile tanışan ressam bu dönemi 'Bana ilk kez büyük ustaların iyi resimlerini tanıttığı için ona çok şey borçluyum... Bana yaşamı resmetmenin çok muhteşem bir şey olduğu hissini kazandırdı.' sözleriyle anlatacaktı. Lakin Lowry hocasının izlenimciliğinden çok etkilenmeyerek sanatına daha gerçekçi bir yaklaşım geliştirmeye devam etti. Antonello da Messina tam adı Antonello di Giovanni di Antonio ayrıca Antonello degli Antoni olarak da bilinir. Sicilya kökenli İtalyan ressam. İtalyan rönesans döneminde aktif olan ressam Giorgio Vasari tarafından boyayla tanıştırılmıştır. Caravaggio, ismini doğduğu kasabadan alır. Michelangelo Merisi da Caravaggio, İtalyan ressamdır. Roma, Napoli, Malta ve Sicilya'da çalıştı. Barok sanat akımının ilk büyük sanatçısıdır. 'Kısacası hayatım umurumda bile değil.' Bu söz, 19'uncu yüzyılın sonlarında yaşamış, İtalyan heykeltıraş, ressam Amedeo Clemente Modigliani'ye ait. Aynı zamanda Picasso'nun en büyük düşmanı olarak anıldı. Zamanının bohem tarzıyla adından oldukça adından söz ettirdi. Küçüklüğünde başlayan zorlu hayatı, çeşitli hastalıklarla savaşarak ve yoksullukla mücadeleyle geçti. Ressam, ne yazık ki değeri sonradan anlaşılan sanatçıların arasında yerini alıyor. Yaptığı ilginç tabloların yanı sıra, trajik hayatı da başlı başına sanatın ta kendisi. Leonardo di ser Piero da Vinci, Rönesans döneminde yaşamış İtalyan hezârfen, döneminin önemli bir filozofu, astronomu, mimarı, mühendisi, mucidi, matematikçisi, anatomisti, müzisyeni, heykeltıraşı, botanisti, jeoloğu, kartografı, yazarı ve ressamıdır. En tanınmış yapıtları Mona Lisa ve Son Akşam Yemeği'dir Fransız Neoklasik Ressam François Gerard 1770'de Roma'da doğdu. On iki yaşında Paris'teki Pension du Roi'ye kabul edildi. Bir dönem heykeltıraş Augustin Pajou'nun stüdyosunda çalıştıktan sonra, tarih ressamı Nicolas-Guy Brenet'in yanında iki yıl çalıştı. Ardından Jacques Louis David'in öğrencisi oldu. 1790'da annesi ile Roma'ya gitti. 1791'de Paris'e döndü. Ancak ciddi maddi sıkıntısı olan sanatçı, çalışmalarını kazanç getirecek şekilde değiştirmek zorunda kaldı. 1794 yılında, Tuileries Sarayı ile ilgili yarışmada birincilik ödülü aldı. 1793 ve 1794 salon sergilerine katılan Gérard 1796 yılında cömert arkadaşının portresi ile büyük başarı sağladı. 1799'da Madame Mère'nin portresi ile onun döneminin en önemli portre ressamlarından biri olarak yerini aldı. Pablo Picasso, tam adı ile Pablo Diego José Francisco de Paula Juan Nepomuceno María de los Remedios Cipriano de la Santísima Trinidad Ruiz y Picasso, İspanyol ressam ve heykeltıraştır. 20'nci yüzyıl sanatının en iyi bilinen isimlerindendir. Georges Braque ile birlikte kübizm akımının temelini atmıştır. Paul Gauguin 7 Haziran 1848 yılında Paris'te doğdu. Post-Empresyonist bir ressamdır. 1891'de içindeki macera tutkusuyla, Tahiti'ye gitti. Istıraplı, mutsuz bir devre sonunda Paris'e döndü ise de, orada da aradığını bulamadı. Tahiti'deki ilkel evrende karşılaştığı canlı ve mutlu yaşam, eserlerine coşkun bir sembolizmle yansımış, ressam bu tutkuyu ölümüne dek içinden atamadı. Ressamın ilk eserlerindeki hava, ağır ve yapışkan renkler ile ağdalı bir karışım halinde. Tedirgin ve geleneksel stili, empresyonistlerden uzak. Gauguin giderek görüş ve duyuş arasında kurduğu dengeyle, kişilerin iç dünyalarının esrarına kadar inmeyi başardı. Böylece tutku ve esinlenmeleri, fırça darbeleriyle canlandırmaya yöneldi. Renk kitlelerini sadeleştirmiş, daha, aydınlık ve toplayıcı resim tarzını benimsemiştir. Yeni bir akımın öncülüğünü yapmış, sanatı; eleştirmenler tarafından 'hem ilkel, hem karışık, hem aydınlık, hem karanlık, hem vahşî, hem zarif' olarak nitelendirilmiştir. Yaşamı boyunca, eserlerinde coşkun, güçlü ve sıcak bir evrenin vahşi ve egzotik esintisi duyulmuştur. Rembrandt Harmenszoon van Rijn, Hollandalı ressam ve baskı ustası. Avrupa ve Hollanda sanat tarihinin en önemli ressamlarından biridir. Hollanda'nın ticaret, bilim ve sanatta atılım yaptığı 'Hollanda Altın Çağı'nda yaşamıştır. 'Işığın ve gölgelerin ressamı' olarak da anılır. Pietro Antonio Rotari, 30 Eylül 1707'de Verona'da doğdu. Flaman gravürcüsü Robert Van Auden-Aerdt'in çocuğu ve erken yaşlardan itibaren çoğunlukla kutsal temalardan oluşan gravürler yaparak çizim dersleri aldı. Erken tarih stilini büyük ölçüde etkileyen, 1723 - 1725 yılları arasında Veronyalı ressam Antonio Balestra'ya çıraklık yaptı. 1726'da, şehrin eski usta ve çağdaş resimlerini, özellikle Piazzetta'nın eserlerini incelemek için Venedik'e gitti (1683- 1754) ve Tiepolo (1696-1770). 1727'den 1731'e kadar Rotari, bir Veronese kanonu olan Francesco Biancolini'nin himayesinde Roma'da yaşadı ve Francesco Trevisani (1656-1746) ile çalıştı. Rotari' resminin bir resmi Roma'dan 1728'de Verona'daki Accademia Filarmonica'ya gönderilip, ünlü bilim adamı ve yazar Francesco Scipione Maffei'nin övgüsüyle kabul edildi. Francesco Solimena'nın ve Ferdinand IV'deki Bourbon mahkemesine bağlı diğer sanatçıların çalışmalarını incelediği Napoli'deki ziyaretini 1729'da Roma'da erteledi. 1734 yılında yerli Verona'ya döndü ve ertesi yıl özel bir resim akademisi açtı. Başarılı hayatının ardından Rotari, 31 Ağustos 1762'de St. Petersburg'daki İmparatorluk sarayında öldü. ilk resmi çıkışı 1871'de Charlottenborg'de arkadaşı Frans Schwartz'ın portresiyle olmuştur. Salvador Domingo Felipe Jacinto Dalí i Domènech, kısaca Salvador Dalí, sürrealist ressam. Gerçeküstü eserlerindeki tuhaf ve çarpıcı imgelerle ünlenmiştir. En iyi bilinen eseri olan Belleğin Azmini 1931'de bitirmiştir. Théodore Géricault, özellikle Medusa'nın Salı isimli tablosuyla tanınan Fransız ressam ve taş baskı sanatçısıdır. Romantik akımın önderlerinden biridir. Vincent Willem van Gogh, Hollandalı art izlenimci ressam. Batı dünyası sanat tarihinin en tanınmış ve en etkili şahsiyetlerinden biridir. On yıldan biraz fazla bir süre içinde aralarında 860 yağlı boya tablonun da olduğu 2 bin 100 kadar resim ve çizim çalışması üretti ve bunların çoğu yaşamının son iki yılında yapıldı. Flaman ressam, Rogier de la Pasture adıyla da bilinir. Flaman resminin Van Dyck'tan sonraki en büyük ustası olarak kabul ediliyor. Zengin bir aileden gelen Van der Weyden'in gençlik yılları hakkında pek fazla bilgi yoktur. 1427'de Robert Campin'in (Flémalle Ustası) atölyesine girdi. İlk yapıtlarında Campin ve Jan van Eyck'ın etkileri çok belirgindir. 1453'te Brüksel kentinin resmî ressamı oldu. 1450'de İtalya'ya giderek Roma ve Floransa'da çalıştı. Yaşadığı sürede uluslararası bir üne kavuşarak 15'inci yüzyılda Fransa, Almanya ve İspanya'da en fazla taklit edilen sanatçı oldu. Devrinde Jan van Eyck ile beraber en büyük usta kabul edildi. Gotik dönemin etkisiyle yaptığı dinî resimlerde yumuşak hatlı ve zarif duruşlu figürler çizdi, psikolojik durumları başarıyla görüntüledi. Portrelerindeyse ayrıntılarından arınmış sade bir çizimle kişilerin karakterlerini ortaya koydu. Yapıtlarının hiçbirini imzalamadığından ancak resim teknikleri karşılaştırılarak, resimlerin onun olduğuna karar verilebilmiştir. (Derlenmiştir.)

Ünlü tablolardaki anlamlı bakışlar

SIR ANTHONY VAN DYCK - BİR BEYEFENDİ PORTRESİ / 1620