Günden güne çoğalan "Psikolojik Safsatalar"
Uzman psikolog Esra Oras ile günümüzde türeyen psikolojik sahte argümanları, insanın kendisine neden yetemediğini, birbirinden neden uzaklaştığını, bu uzaklaşmanın sağlıklı olup olmadığını, sosyal medya, eğitim, kariyer gibi alanlarda artan psikolojik dezenformasyonu, günden güne artan psikolojik safsataları konuştuk.
Betül Sav: Sahte Argümanlar nedir?
◽ Esra Oras:
Aslında sahte argüman deyince böyle doğrudan bir TDK'ya baktığımızda safsata deyince ilk bakışta doğru gibi gelen, mantıklı gibi gelen, insanlar üzerinde etki gücü yüksek olan ama aslında gerçekte tecrübe olarak, yaşantısal olarak bir karşılığı olmayan, yalan diyebileceğimiz türden bilgiler bunlar.
Psikoloji de buna son derece müsait bir alan. Aklımıza yatan bazı cümleler, bize kesinlikle doğruymuş gibi gelebiliyor. Fakat aslında kendi yaşantı pratiğimize baktığımızda geçersizliğini çok net test edebiliriz bu bilgilerin. Fakat bu da güçlü bir içsel bağlantıyı da gerektiriyor ve maalesef bu içinde bulunduğumuz modern çağla birlikte kendimizle bağlantımız bir hayli zayıflamış durumda. Çok fazla uyarana maruz kalıyoruz. Sürekli kontrol halindeyiz, zihnimizdeyiz. Bu da kendi iç dünyamızda olup bitenler, çevremizde olup bitenlerle ilgili güçlü bir gözlem becerisini ve bağlantıyı kaybetmemize yani bunların çok zayıflamasına yol açtı.
Verilen bilgi nasıl, ne kadar doğru, ne kadar üzerimizde uygulanabilir ya da ne kadar bize yardım ediyor? Bunları maalesef test edemiyoruz. Test edemediğimizde de sorun bizde zannediyoruz. Oysa aslında bu bilgilerin pratik hayatta bir geçerliliği yok. Fakat kendimizde bunun üzerinden yükleniyoruz. Örneğin; "sen kendine yetersin" cümlesi…,Ben kendime neden yetemiyorum? Şikayetiyle terapiye gelebiliyor insanlar. Ben de bir sorun olmalı. Ben kendime niçin yetemiyorum ya da neden bu kadar kafaya takıyorum arkadaşlarımın, dostlarımın hayatındaki zorlukları? Neden insanlardan bu kadar etkileniyorum? Yardım faaliyetleri beni çok fazla etkiliyor, niçin bu kadar etkiliyor? gibi şikayetlerle karşımıza gelebiliyor insanlar. Elbette ki bu şikayetleri tümüyle problem olarak nitelendiremeyiz. Her biri bizimle ilgili bize bir hayli şey anlatır. Fakat arkasında bu safsatalar var. Mesela, bu anlattığım örneklerden yola çıkarak bir safsata söyleyecek olursam; "sen kendine yetersin" cümlesinin ya da "sen kendine güvenirsen kimseden etkilenmezsin" gibi cümlelerin bu şikayetlerin arkasında güçlü bir kural olduğunu, baskın bir kural olduğunu görüyoruz. Yani kişi kendisine olan öfkesini bu cümlelerle rasyonelinize etmiş oluyor.