Kaygı dost mu düşman mı?

🔹 Kaygı, algılanan veya yakınlaşmakta olan bir stres veya tehdit faktörüne karşı hissedilen bir duygudur. Bu duygu yaşanırken bedende terleme, gerginlik ve kan basıncında artışına bağlı kalp çarpıntısı gibi değişimler gözlenir. 🔹 Kaygı öfke, mutluluk ve korku gibi duygulardan biridir ve bu duyguyu hissetmek gayet olağandır. Yaşamımızı devam ettirmek ve sorunlarımızı çözebilmek için kaygı gereklidir. Çağın hastalığı: Panik Atak 🔹 Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen seminerlere 26 Ekim'de Rabia Yavuz konuk oldu. Seminerde 'Kaygı Dost mu Düşman mı?' konusu işlendi. Seminerde konuşulanları sizin için derledik. 🔹 Kaygı, insanoğlunun varlığından beri süregelen bir duygudur. Öyle bir duygudur ki kimyası bile vardır. Kaygının insanı müthiş enerjik hale getiren ne yapması gerekiyorsa onu yapabilecek kadar zinde tutan bir işlevi vardır. Kaygı ile korku arasındaki fark nedir? 🔹 Korku nesnesi olan bir şeydir. Yani karşımda bir yılan gördüğümde hissedeceğim alarm duygusu, korkudur. Uzun bir çalı parçasının yılan olabileceğini düşünmek ve buna vücudun tepki vermesi ise kaygıdır. 🔹 Günümüzde kaygının kaynakları da geçmişe göre değişime uğradı. Her gün telefonla görüştüğümüz yakınımız ile bir gün görüşmezsek bizim için kaygılanmaya başlar. Bundan otuz yıl önce böyle bir şey yoktu. Kendimize değer vermeyi nasıl öğrenebiliriz? 🔹 Kaygı, nedensiz şekilde ortaya çıktığında ve kontrol edemediğimizde bizim için rahatsız edici bir boyut kazanır. Önemli olan nokta kaygı ne kadar var? Kaygı durumu 1 ile 10 arasında puanladığınızda hangi noktada? Bunu belirleyebilmek oldukça önemlidir. 🔹 Kaygı bir alarm sistemidir. Birazdan geçecek diye düşünerek onu yönetebilmek mümkündür. Hissettiklerinizi bir kalp krizi olarak değil de vücudumdaki bu alarm sisteminin hissettirdikleri birazdan geçecek olarak yorumlamalısınız. Kaygının getirdiği panik duygusu 10 dk yoğun olarak yaşanır. Sonrasında bu duygu azalarak yok olur. Ben en özel insanım sanrısı: Narsizm 🔹 Tam olarak hangi duyguyu yaşadığınızı hissedemiyorsanız bir an durup odaklanmayı deneyebilirsiniz. Çünkü hepimizin içindeki düşünce sistemi dili kullanarak çalışıyor. 🔹 Ders veya sunum gibi bir etkinlikte çok zorlandığınız bir zamanda içinizdeki ses sizinle nasıl konuşuyor? Şimdi her şeyi mahvedeceksin mi diyor yoksa daha ılımlı bir dile mi sahip olacaksın? 🔹 Kaygı genellikle olumsuz bir dile sahiptir, kötü senaryolar yazar ve eleştirir. İnsan zihninden gün içinde altmış bin düşünce geçer. Bu düşünce akışını tek tek değerlendirmek mümkün değildir. 🔹 Bu noktada düşünce sarmalına girmemek için hangi düşünceyi gündemimize aldığımıza dikkat etmemiz gerekir. Çünkü düşünceler, duygularımızı harekete geçirir. Nereye varmak istiyorsak oraya giden düşünce otobüsüne binmemiz gerekiyor. Son dakika biten işlerin açıklaması: Parkinson Yasası 🔹 Kaygılı hissettiğinizde, aynı durumda olan kıymet verdiğiniz bir insanla nasıl konuşacaksanız kendinizle de öyle konuşmalısınız. Kaygı, odak noktanızı ihtiyaçlarınıza yöneltmek açısından faydalı ve önemlidir. 🔹 Kaygıyla baş edebilmek için duygu defteri tutabilirsiniz. Bir dostla oturup konuşuyormuş gibi duygularınızı yazarak onlarla ilişki kurabilirsiniz. Yazmak düşünce ile duygu arasına mesafe koymayı sağlar 🔹 Kaygı tedavisinde yazmak oldukça faydalı bir eylemdir. Duygular alt beyin tarafından yönetilir ama yazma eylemini yetişkin beynimiz ile gerçekleştiririz. 🔹 Düşünce, kaygı sarmalını başlatır. Düşüncelerimizi yazmayı denemek onları yavaşlatarak bize 'Ben ne düşünüyorum, gerçekten böyle mi düşünmüşüm?' diyebileceğimiz kadar bir süre verir. Böylece yazmak, düşünce ile duygu arasına mesafe koymayı sağlar. Yazı yazmanın olumlu etkileri 🔹 Bir şeyi, ilaç ya da zehir yapan şey dozudur. Kaygı ancak bizim için bir motivasyon aracına dönüştüğü zaman yararlıdır. Kontrol edilebilen kaygı, insana işini şansa bırakmama yönünde motive edicidir. 🔹 Topluluk önünde bir sunum verecek olsak onca insanın karşısında başarısız olarak mahçup olma kaygısı insanı yapacağı sunuma hazırlanmaya motive eder. Yapılan hazırlıklar da sunumum başarılı olmasını sağlar. 🔹 Kontrolsüz kaygı ile mücadele edebilmek için nefes teknikleri uygulayabilir ve şükür günlüğü tutarak zihninizi olumlu yönlere çevirerek odağınızı değiştirebilirsiniz. Bunlar dışında yetersiz kaldığınız noktada bir psikolog ya da psikiyatristten yardım alabilirsiniz. 🔹 İlaçlar düşünceleri değiştirmez o an yaşanan kaygıyı dengeler. Kaygı tedavisinde ilaç ve psikoterapi birlikte alındığında daha başarılı olduğu görülmüştür.