Senin Suçun Değil kitabından insana dair alıntılar

'Başka bir gezegenden dünyaya acı çekmek için gönderilmişler gibi düşünüyorum bazen hassas insanların. Bu dünyaya alışmak mümkün ama bu durum zaman alıyor ve geçen zamanda da bolca acı çekiliyor. Alman yazar Goethe kim bilir nelere şahit oldu da dünyanın hassas kalpler için bir cehennem olduğunu söyledi.' Beyhan Budak (s.21) ANLATARAK İYİLEŞME 'İnsanlarla çalışmanın en güzel tarafı sanırım bu, bir insan dünyanın her özelliğini hem fiziksel hem de ruhsal olarak kendinde barındırıyor; bir nevi dünyanın küçük numunesi.' Beyhan Budak (s.21) 'Bir bebek dünyaya geldiği zaman, ailesinin sağlıklı olup olmadığını fark edemeden, onların kendisiyle ilgili temel algılarını kendi kişiliğinin temel taşı olarak alıyor.' Beyhan Budak (s.26) 'Anne babanın kendisiyle, birbirleriyle veya dünyayla sorunları varsa çocuğuna sunduğu ayna kırık bir ayna olabiliyor. Kırık bir aynanın bize sunduğu görüntü gerçeğin bozulmuş hali olacaktır. Olduğundan daha çirkin, daha kusurlu, hatta değersiz…' Beyhan Budak (s.27) 'Baba sevgisinin gerçek karşılığı, ürettiğimiz şeyler karşısında aldığımız takdirlere benzer. Sen ortaya bir şey koyarsın, birisi senin ortaya koyduğun şeyi beğenir ve takdir eder.' Beyhan Budak (s.27) 'Onu büyüten insanlar tarafından sevilen kişi kendini sevmeyi öğrenir. İçeride şöyle bir bağlantı oluşur; beni seviyorlar demek ki sevilmeye layık birisiyim.' Beyhan Budak (s.32) ARANILAN DEĞİL VAR OLAN DUYGU MUTLULUK 'Sevgi deposu dolmayan kişiler, kendilerini kusurlu hissedebilirler, sevilmeye layık bir insan olarak görmeyebilirler.' Beyhan Budak (s.38) 'Diğer insanlarla nasıl ilişki kurduğumuz ne yaptığımız ve bize ne yapılmasına izin verdiğimiz aslında bizi biz yapan şeylerdendir.' Beyhan Budak (s.43) 'Sorular mantıkla açıklanamıyorsa genelde cevap geçmişte yatıyordur.' Beyhan Budak (s.44) 'Umurumda Değilsin' ebeveynleri, çocuklarının ihtiyaçlarını fark etme konusunda yetenekli değildirler. Bu yetenek eksikliği bazen kişinin kapasitesiyle ilgili olabileceği gibi bazen de kişinin bilinçli olarak dikkat etmemesiyle ilgili olabilir.' Beyhan Budak (s.50) 'Çocukların en büyük hakkı çocuk olmaktır. Yani sorumluluk almadan, oyun oynayarak spontane bir dönem yaşamaları gerekir.' Beyhan Budak (s.52) 'Bu çocuklar yetişkin olduklarında, kendisine zarar veren ilişkilerde aşırı fedakâr davranabilir, sorunlu insanları düzeltmeyi kendine görev edinebilir.' Beyhan Budak (s.53) 'Şu hayatta sana sunulan şeylerin değerini onun için bedel ödediğinde biliyorsun.' Beyhan Budak (s.54) 'Birçok çocuk zehirli ebeveynlerinin ona yaklaşma şeklini, onu tanımlama biçimini kendisiyle alakalı zannediyor. Bundan dolayı kişiliğini yanlış inşa ediyor, çoğu zaman suçluymuş gibi hissediyor. Hâlbuki zehirli ebeveynler öyle oldukları için öyledirler, senin iyi veya kötü bir evlat olmanla bu durumun hiçbir ilgisi yoktur.' Beyhan Budak (s.62) 'İnsan birçok şey için kaygı hissedebilir. Bu kaygıların bir kısmı bizi harekete geçirip içinde bulunduğumuz durumu düzeltmek adına motivasyon sağlarken bir kısmı ise aslında hiç düzeltemeyeceğimiz şeyler için hissettiğimiz kaygıdır.' Beyhan Budak (s.63) 'Kaygı hissederken sadece hissettiğin şeye odaklanırsan kaygın daha da artar. Ancak seni kaygılandıran şeyleri somutlaştırmanı öneririm. Özellikle yoğun kaygı hissettiğin zamanlarda, terapi defterine seni kaygılandıran somut şeyleri yazabilirsin. Seni kaygılandıran somut nedenleri yazdıktan sonra kendine şu iki soruyu sormalısın: 'Elimden gelen her şeyi yaptım mı? ve 'Bu konuda şu an yaptıklarımın haricinde bir şey yapmam mümkün mü?' Beyhan Budak (s.63) 'İşlevsiz kaygı hissettiğini anladığında zihnini başka şeylere odaklamaya çalışmalısın; belki dinlediğin bir müziğe, günlük yaşamın keyif verici taraflarına veya günlük rutinlere. İlk başta bu konuda çok az başarı sağlayacaksın, bu senin motivasyonunu düşürmesin. Zihninin uzun yıllardır kullandığı alışkanlığı değiştirmeye çalışıyorsun, kolay olmayacak. Bunu bir kas geliştirme gibi düşünebilirsin, adım adım gelişecek bir yetenek.' Beyhan Budak (s.64) 'Zehirli bir anne babaya sahipsen yapman gereken ilk şey ebeveynlerinin, çocukluğundaki gibi seni biçimlendirmelerine, her şeyine karışmalarına izin vermemek. Sağlıklı sınırlar çizmelisin aranızda, yakın ama sana duygusal açıdan zarar vermeyecek kadar uzak.' Beyhan Budak (s. 66) ÇAĞIN HASTALIĞI: PANİK ATAK 'Böyle durumlar için onların kendi derdinin sözcüsü olduğunu ve söylediklerinin seni tanımlamadığını bilmen gerekiyor. Onlara bağımlı olmayan, kendi kişisel alanını inşa etmelisin.' Beyhan Budak (s.66) 'Sana acımasız davranan birisini düşünüp nasıl bana böyle şeyler yapabilir diye tekrar üzülüyorsun belki. Ancak acımasız insanlar kendilerinden başka kimseyi düşünmez, diğer insanları önemsemez, önemsenecek bir şeymiş gibi görmez.' Beyhan Budak (s.68) 'Aile içinde mutlu bir hayatımız varsa, psikolojik bağışıklığımız daha yüksek oluyor ve aile dışında yaşadığımız olumsuz olaylar bizi üzse de daha az etkili oluyor. Ama aile içi ruh sağlığımız iyi değilse yani depolarımız tam anlamıyla dolu değilse, yaşanan olaylar bazen ruhumuzda derin izler bırakabiliyor.' Beyhan Budak (s.69/70) 'Geçmişinde bir travma varsa içeride bir yerlerde sesini sana duyurmaya çalışan, travmaya maruz kaldığın zamandaki halinde olan bir çocuk da vardır.' Beyhan Budak (s.81) 'Travma ne kadar şiddetli ve uzunsa, senin bu olaya maruz kaldığın yaştaki halini zihninin bir köşesine kopyalar. Yani sen 9 yaşında travmaya maruz kaldığın zaman, zihnin ikiye bölünür gibi olur: Bir kısmı normal bir şekilde hayat yoluna devam ederken, bir kısmı da tam o olayı yaşadığın zamandaki haliyle korkmuş, çaresiz ve suçlu hissederek ruhunun derinliklerinde saklı kalır. Hayatın her belirsizliğinde, o küçük çocuk devreye girer sen fark etmeden, kendine zarar veren davranışlar sergilersin, mantıklı tarafının istememesine rağmen kendin için yanlış insanlar seçersin. Bir bakmışsın ki içindeki o incinmiş çocuktan dolayı böyle yapıyorsun.' Beyhan Budak (s.81) 'Hayatımızda travmaların etkisini azaltmak için zihnimizin onları sağlıklı şekilde işlemesi çok önemlidir. 7 gün boyunca arka arkaya, sakin ve tek başına kaldığın bir zaman diliminde, geçmişinde sana acı veren bir olayı seçip 20 dakika boyunca o olay hakkında aklına gelen şeyi yazmalısın. Son zamanlarda yaşadığın ve seni üzen olayları değerlendirmek için de kullanabilirsin.' Beyhan Budak (s.81/82) 'Çünkü ne kadar genetik yatkınlığımız olursa olsun, bazı psikolojik problemlerin ortaya çıkışı içimizdeki psikolojik bağışıklık kaynaklarının tükenmesiyle oluyordu.' Beyhan Budak (s.83) 'Hayatına giren insanları terapi defterine yazmanı istiyorum, isim isim. Sonrasında bu insanların kişilik özelliklerini, onunla beraberken yaşadığın ilişki sorunlarını ve en sonunda ayrılma sebebini. Çünkü geçmişimizde bize bakım verenin tarzında sorunlu kişiliklerle ilişki yaşayabiliyoruz.' Beyhan Budak (s.94) 'Gaslighting manipülasyon yöntemi, istismarcıların kurbanlarından istediğini almak için kullandığı, başkalarının kafasında şüphe yaratmaya yarayan karmaşık bir yöntemdir.' Partnerin duygularını küçümsemek ve onların gerçekliğini inkâr etmek gaslighting'in bir yoludur.' Beyhan Budak (s.99) 'Sen de sevilmek istiyorsun, bunu hak ediyorsun ama sevilmek için feda ettiğin şey senin en temel değerin olan benlik saygın olmamalı.' Beyhan Budak (s.112) 'İçinde bir yerlerde iyi insanların iyi şeylerle karşılaşacağını düşünüyorsan yanılıyor olabilirsin. Dünya öyle bir yerdir ki iyi insanları her zaman iyi şeyler bulmayabilir.' Beyhan Budak (s.113) 'Bir de mükemmel insan efsanesinin gözden kaçırdığı bir taraf var; başarılı bir ilişki iki kişiden oluşur ancak mükemmel insan efsanesi sadece karşı tarafa odaklanır.' Beyhan Budak (s.114) ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK 'Halo etkisini ilk izlenim yanılgısı olarak değerlendirebiliriz. Halo etkisi bir insanın belli başlı bazı özellikleri baz alınarak o kişi veya nesne hakkında kesin yargılara ulaşılmasını sağlayan bir zihinsel virüs. İlişkilerde de birinin tek bir olumlu özelliğine odaklanıp yaptığı olumsuz her şeye izin vermeye neden olabilir.' Beyhan Budak (s.126) 'Yaptığın işe ara verip bir kahve içmek, zorlu görevlerin ardından kendini ödüllendirmek, yorulduğunda dinlenmek, bazen tembellik için bile zaman ayırmak gerekir.' Beyhan Budak (s.128) 'Hem kendimiz hem de karşımıza çıkan insanlar için 'ben buyum' zihinsel virüsü değişimin önündeki en büyük engeldir. Ben buyum virüsüne yakalanan insanlar kendi kişilik özelliklerinin değişmeyeceğini kabul eder ve buna göre hareket eder ya da etmez.' Beyhan Budak (s.128) 'Değersiz hisseden kişi bir değer avcısı gibidir; kendinde olmayan değeri başkalarında bularak içselleştirebileceğini zanneder. Bu durum, eski zamanlarda, yediği hayvanın gücünün kendisine geçeceğine inanan ilkel insanın beyhude çabasına benzer.' Beyhan Budak (s.133) İTİAATKARLIĞIN PSİKOLOJİSİ: MİLGRAM DENEYİ 'Zor zamanlarda kendi kendine sarılman, içindeki eleştirel sese alternatif olacak olumlu yönlerini hatırlamanı ve daha iyi hissetmeni sağlayabilir.' Beyhan Budak (s. 141) 'Kişilere güven hissi verildiğinde süreç bir gün, bir hafta, bir yıl sürebilecek olsa da bu etkilerin tedavi edilebilir olduğu gözlenmiştir. Beyin, ağrı üretmeyen yeni nöronlar oluşturacağı için fiziksel acı son bulur.' Beyhan Budak (s.143) ''Birçok insan sevdiklerine sarıldığı zaman kendini güvende ve şefkat içerisinde hissediyor. Sarılmanın vücudumuzda böyle hissetmemizi sağlayan bazı hormonların salgılanmasını artırdığı bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Zor zamanlarda kendi kendine sarılman, içindeki eleştirel sese alternatif olacak olumlu yönlerini hatırlamanı ve daha iyi hissetmeni sağlayabilir.' Beyhan Budak (s.141) 'Pişmanlık hayatın gerçeği; nasıl yaşarsan yaşa, her zaman bazı konulardan pişman olacaksın. Geçmişin bir kısmına takılıp, neden böyle oldu, diye suçlamaman gerek kendini. Geçmişi olduğu haliyle kabullenip bundan sonra ne olabileceğine bakmalı insan' Beyhan Budak (s.150) 'Çevresindeki insanlara karşılığı olmadan aşırı merhamet gösterme sonucunda ortaya çıkan bir çeşit ruh yorgunluğu, diyebiliriz merhamet yorgunluğuna. Diğer insanlara şefkat gösterebilme gücümüz, içimizdeki bu konulara ayrılmış bir enerji deposundan geliyor gibi düşünebiliriz. Bu enerji deposu ben birisine merhamet ettiğim zaman azalıyor, birisi bana merhamet ettiği zaman ise doluyor.' Beyhan Budak (s.151) 'Vermekle almanın bir dengesi olması gerekir. Birisi birisinden fazla olabilir ama aradaki fark açıldıkça sıkıntılar ortaya çıkmaya başlar. Özellikle sevgi ve saygı deposu dolmayan kişiler almadan vermeye daha meyillidir. Bazen karşı tarafın çok ihtiyacı olsa da yapacağımız fedakarlıklar ruhsal dengemizin bozulmasına neden olabilir.' Beyhan Budak (s.157) 'Hayatı bir başarı öyküsü olmasına rağmen bazı insanlar ortaya koydukları başarının farkında olmazlar. Her daim eksik ve kusurlu olduklarını düşünürler, başlarına gelen güzel şeyleri şans, kendisi hakkında söylenen övgü dolu sözleri diğer insanların kibar olma gayreti olarak yorumlarlar.' Beyhan Budak (s.157) 'İltifatları, tebrikleri ve olumlu geri bildirimleri kabul etmen çok önemli. Gelen her olumlu yorumu yapacağın açıklamalarla değersizleştirirsen bunu bazen mütevazi olmak adına yapsan bile diğer insanlardan gördüğün değer düşmeye başlar.' Beyhan Budak (s.160) İLETİŞİMDE DUYGUSAL ZEKANIN ÖNEMİ 'Geçmişinde büyük hayal kırıklıkları olan insanlar kendilerini ruhsal açıdan korumak için kaim ve yüksek duvarlar örerler. Bu duvarlar kişinin zarar görmesini engellese de sağlıklı ilişkiler geliştirmesine de mani olur.' Beyhan Budak (s.164) 'Kendine acımasız davranan insanlar yaşadıkları olumsuzlukları büyütme, olumlu şeyleri ise görmezden gelme eğilimindedir.' Beyhan Budak (s.166) 'Her şeye çok çabuk alışabildiğimiz için ve unutma yeteneğimiz sayesinde hayat bütün olası ayrılıklara rağmen yaşamaya değerdir.' Beyhan Budak (s.172) 'Kaybetme korkusu olan kişi sevdiği kişilerden ayrı kalmaktan korkmakla beraber, bu ayrılıkla yüzleştiği zaman yaşayacağı şeylerden de korkar.' Beyhan Budak (s.173) 'Kaybetme korkusu yaşayan kişi, devamlı alarm halinde olduğu ve her zaman geleceği düşündüğü için şimdiyi yaşamayı kaçırır. Halbuki şu hayatta şimdiden başka bir şey yok elimizde.' Beyhan Budak (s.174) 'Hayat yolunda sen çabalarsın, bir şeyler değişir ya da değişmez. Sonucun ne olduğu, ne yapman gerektiği gerçeğini değiştirmez, her halükarda mücadele etmek zorundasındır. Hayat mücadele üzerine kurgulanmıştır.' Beyhan Budak (s.181) 'Çocukluk çağımızda başımıza gelen olaylarda hiçbir sorumluluğumuz olmasa bile o anki zihinsel yapımız, yaşadığımız olayların bizim yüzümüzden olduğunu düşünmemize neden olabilir.' Beyhan Budak (s.183) 'İçine doğduğun koşulları sen seçmedin ama şimdiki yaşamını sen kontrol edebilirsin. Geçmişine değil, geçmişinin bugününe nasıl etki ettiğine odaklanmalısın.' Beyhan Budak (s.255) BEN EN ÖZEL İNSANIM SANRISI: NARSİSİZM