Sinemaya ilgi duyanlar için bilinmesi gereken terimler

Vertigo Efekti ilk defa, ünlü yönetmen Alfred Hitchcock'un Vertigo filminde; gerilimli sahnelerin gücünü arttırmak ve atmosferi desteklemek amacıyla 1958 yılında kullanıldı. Vertigo Efekti ile kamera geriye doğru giderken görüntü yakın çekime alınır. Vertigo Efekti'ni izlemek için tıklayınız... Rabarba, kalabalık sahnelerin çekimlerinde kalabalığı oluşturan kişilerin bir anda hep bir ağızdan konuşur gibi yapıp anlamı olmayan sesler çıkartarak uğultu şeklinde bir ses efekti oluşturmasıdır. Sinema sanatında amors, bir kişinin veya objenin çekimi sırasında o cismin veya kişinin bakış noktasındaki bir kişiden veya oyuncunun arka omuz hizasından, omzunun belli bir bölümü ve başı kadraja dahil ederek kullanılan çekim yöntemidir. Bu terim genellikle karşılıklı diyaloglarda daha çok kullanılır. Aksiyon ekseni, iki nesne arasına çekilen hayali bir çizgidir. Bu iki nesne karşılıklı konuşan iki kişi olabileceği gibi iki yapı arasında da çekilebilir. Ünlü Rus yazar Anton Çehov, 'İlk bölümde duvarda asılı bir tüfek olduğunu söylüyorsanız, ikinci ya da üçüncü bölümde o tüfek patlamalıdır. Eğer patlamayacaksa o tüfek orada asılı olmamalıdır.' der. 'Çehov'un Silah'ı olarak anılan bu kural, sinema anlatıları için de geçerli oldu. Kısacası kendini tekrar eden sahnelerin kuralı diyebiliriz. Film sırasında beklenmedik, yapay veya imkânsız bir karakter, alet veya olayın senaryo akışı içinde beklenmedik bir yerde aniden ortaya çıkması, örneğin anlatıcının bir anda uyanıp her şeyin rüya olduğunu anlaması gibi durumlara verilen addır. Sinema filmi için görüntü kaydederken ışıklandırma ve kamera tercihleri yapma disiplinidir. Birçok açıdan fotoğraf sanatıyla yakından ilgilidir; fakat kamera ve görüntü elemanlarının hareket halinde olduğu durumlarda birtakım ek özellikler de gösterir. Kafa sesi ya da dış ses sinemada hikâyenin anlatımına katkı sağlamak üzere oyuncuların haricinde arka planda duyulan konuşma sesidir. 1900'lü yılların ilk yarısından itibaren sosyolojik çalışmalara konu olan kült filmler, sınırlı sayıda olsalar da, genellikle tuhaf, benzersiz, gerçeküstü ve garip karakterler ile konuları odak noktasına alır. Bu nedenle kült filmlerin sinematik anlamda 'iyi' ya da 'başarılı' olması gerekmez. Bir filmin kült olarak değerlendirilmesi için ana akım sinema ile olan ayrımına bakılabilir. Kült filmler, kendi türünün dışına taşan sıra dışı nitelikleriyle kategorize edilebilirler. Kült filmler çoğu zaman çarpıcı derecede olağan dışıdır. Standartların ve alışılmış tekniklerin dışında oldukları için genellikle tartışmalı olarak nitelendirilirler. Bir filmin kült olarak değerlendirilmesinde kimi zaman filmde kullanılan müzik, kimi zaman bir obje ya da bir karakter etkili olabilir. Kameranın konumlandırmasıyla ilgili bir sinema terimidir. '180 Derece Kuralı' uygulanan açı ayarlarındaki açılara verilen, aynı zamanda bir kural olarak kullanılan kelimedir. Dolly zoom, sinemada kullanılan bir kamera özel efektidir. Film kamerasını taşıyan ve 'dolly' adı verilen kaydırma arabası veya vinç ileri veya geriye doğru çekilirken kameranın bunun tersine bir optik yaklaştırma veya uzaklaştırma işlemi yapmasına 'dolly zoom' adı verilir. Sık sık 'Vertigo Efekti' ile karıştırılır. Alfred Hitchcock tarafından ünlenen bu terim, hikayenin başlamasına ve bitişine sebep olan nesnedir. Fakat bu nesne kesinlikle hikayenin akışına etkilemez. Hitchcock'a göre MacGuffin olabildiğince belirsiz ve bir o kadar amaçsız olmalıdır. Hitchcock'un MacGuffin hakkındaki bir diğer açıklaması ise; 'MacGuffin, birçok casusluk filminde görülen, casusların peşinde olduğu şeydir.' şeklindedir. Ya da MacGuffin, oyuncular için bir yerden alınıp başkasına verilen ya da başka işe yaramayan görev eşyasıdır. Örneğin: Harry Potter'ın Felsefe Taşı. Ters Ninja Kanunu, kahramanın karşı karşıya kaldığı kötü adamların güçlerinin sayılarıyla ters orantılı olduğu durumları anlatmak için kullanılan bir terimdir. Yani, kötü adamların sayısı ne kadar fazla ise, kahramana zarar verme olasılıkları o kadar düşüktür. Ayrıca kanunun isminde ninja geçiyor diye kahramanımız her zaman ninja olmak zorunda değildir. Çekim esnasında obje ile kamera arasında varsayılan hayali kabul edilen açıdır. Bu kurala göre çekilen nesnenin etrafında kamera en fazla 180 derece hareket edebilir. Kısa film ya da kısa metrajlı film, uzun metrajlı film kriterlerini karşılayacak uzunlukta olmayan filmdir. Tanımı üzerinde evrensel bir uzlaşma yoktur. * Filmin konusunu kısa, öz ve zekice anlatan ifade aracıdır. A filmi genellikle çok büyük bütçeli, oyuncu kadrosunda ünlü oyuncuların bulunduğu, ticari yönden birinci derecede yer alan sinema filmidir. Paralel kurgu terimi, farklı yerlerde meydana gelen iki olayı aynı anda göstererek kurgulamaktır. Heyecan ya da şüphe uyandırmak, iki olayın birbiriyle bağlantısını oluşturmak için kullanılır. Örneğin, telefon görüşmeleriyle ilgili sahnelerdir. Türkçede tam karşılığı bulunmadığı için genellikle film müziği olarak kullanılan, İngilizce kökenli bir kelimedir. Söz konusu müzik eseri bir filme değil de müzikal, tiyatro ya da operaya aitse, 'film müziği' karşılığı kullanılamaz. Birbiriyle yakın ilişkisi olan sahnelerin bir araya gelmesiyle oluşur ve süreklilik içermezler. Olaylar farklı zaman ve mekanda olmasına karşın birbiriyle ilişkilidir. Çerçeve oranı, bir film ya da görüntülük üzerindeki resmin eni ile yüksekliği arasındaki orandır. Örneğin, Yıldızlararası filminde Christopher Nolan, uzayın büyüklüğünü göstermek etmek için uzay boşluğunda geçen sahneleri daha geniş bir çerçeve açısıyla çekiyor. Sinefili, sinemaya ve filmlere düşkün veya bağımlı insanları betimleyen terimdir. Sinefili hastalığından muzdarip kişilere 'sinefil' denmektedir. Akademi Ödülleri, bilinen adıyla Oscar, en bilinen film ödülüdür. Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi tarafından 1929'da Los Angeles'ta verilmeye başlandı. Törenler yılda bir kez ve çoğunlukla Şubat ayında yapılır. 'Deutsch Angle' olarak da bilinen, kameranın bir tarafa eğik olarak yaptığı çekim tekniğine verilen isimdir. Bu teknik iletişim halinde olan iki karakteri hem ön plana koymak hem de meydan okumalarını pekiştirmek için kullanılır. Hikayeyi hikayenin o andaki noktasından, geçmiş bir sahneye götüren terimdir. Flashbackler, genellikle önemli arka planı doldurmak için hikayenin birincil olaylar dizisinden önce olan olayları anlatmak için kullanılır. Kısacası kişinin gözünün önüne gelmesi veya yeniden yaşanması flashback olarak tanımlanmaktadır. Uzun metraj, tam uzunluktaki filmleri tanımlamakta kullanılan bir sinema terimidir. Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi, uzun metrajı en az 40 dakika olarak belirtir. Bununla birlikte yetişkinleri hedef alan filmlerin çoğu günümüzde 90-210 dakika arasındadır.

Sinemaya ilgi duyanlar için bilinmesi gereken terimler

VERTIGO EFEKTİ