Batı’da yasaklanan İlahi Mesajlar Toprağı Filistin kitabından alıntılar

'Tarihinin son yüzyılında, yani 1897'deki Basel Kongresi'nden 1985'e kadar olan aralıkta, Filistin'i şöyle tarif edebiliriz: Burası, sömürgeci gücün bağımsızlık vaatlerini apaçık bir şekilde çiğnediği Arap dünyasının bir bölgesidir. ' (x) Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız 'Filistin hiçbir zaman münferit bir varlık olmamıştır. Tarihin devamlılığını yapan da zaten, ele alacağımız kopmalar dışında, onun bir buluşma, yakınlaşma ve bütünleşme yeri olmasıdır.' 'Yahudiler baskı görmedikleri zaman ülkelerini terk edip de Filistin'e gitme ihtiyacını hiç duymazlar.' (x) Edebiyatımızın sancılı direnişi: Kudüs 'İlk İslam şaheseri Kubbetüssahra, gerçekte 687 yılında, Hz. Peygamberin vefatından yarım asır sonra inşa edildi. Deruni ve ruhi anlamını yakalamak için bu abideyi dikkatle 'okursak', esas itibariyle Kur'an imanının ifadesi olan 'İslam sanatı'nın asıl temasını kendisinde tohum olarak taşıdığını görürüz. ' 'İnsan, ancak Allah'ı kalbinde hissettiği zaman insandır.' 'Eğer tarih geleceği önceden belirlememize, bir politika tasarlamamıza yardım ederse, ancak o zaman gerçekten insani bir anlam taşıyabilir.' (x) Filistin Osmanlı'dan nasıl koparıldı? 'Bütün tanımlar ve hudutlar, bu tarihî diyara geçici istilâcıları veya sömürgecileri olan Grekler, Romalılar ve Bizanslılar, İngilizler veya Siyonistler tarafından Filistin'e verilmiştir.' 'Filistin'in tarihini 'Verimli Hilâl'in içine 'oturtabilmek' için, sözde 'Yunan mucizesi'nden başlayarak bu Batılı ben merkezciliği kırmak zorundayız.' Çocuklarımızın yaşaması veya ölmesi şu tercihe bağlıdır: Emperyal bir dünyanın kendi kendini imha etmesine izin mi vereceğiz, yoksa âhenkli bir dünyayı inşa mı edeceğiz? (x) Osmanlı belgeleri ışığında Filistin'e Yahudi göçü 'İki büyük imparatorluğun çekim kutupları arasında, bazen onların rekabetlerinin çarpışma alanı ve egemenliklerinin kurbanı, bazen de onların güçleri arasındaki denge noktası ve bu yüzden de özerkliğini ve kültürel kimliğini vurgulamada hür olan Filistin, bir 'geçiş yeri' olarak tarife dilemez. Burası Asya, Afrika ve Akdeniz Avrupa'sından oluşan üç kıtanın kavşak noktasındaki ışıl ışıl parıldayan bir ocağıdır. Orada, medeniyetlerin binlerce yıllık diyaloğu ve yüksek kültürlerin kucaklaşmasından hareketle, özgün bir sentez oluşturulmuştur.' 'Allah bir olduğu için insanlık da birdir.' 'İnsan tarafından hayvanı hayatın aşılışına tanıklık eden âletin doğuşundan daha da önemlisi imandır, çünkü o, insanın ölülere karşı gösterdiği tutumla, hayatın biyolojik hayatla sınırlı olmadığını ortaya koyar.' (x) Filistin direnişinin abidesi: İzzeddin el-Kassam kimdir? 'Geçici hegemonyalar ve hâkimiyetlerin ötesinde, burada sürekli kalan ise, tarihin seher vaktindeki Kenanlılardan bugünkü Filistinlilere kadar, beş bin yıldan beri bu toprakta kök salmış olan bir halkın ve bir kültürün devamlılığıdır.' 'Ortadoğu'nun yüksek ruhiyatının katkısını azım sam am ak gerekir. Yalnız bunda da aşırıya kaçıp, Filistin'deki İlâhî açılımı, çöldeki bir çiçekmiş gibi, işi ben merkezci bir ayrıcalıklığa vardırmamalıdır.' '638'de Müslümanlar Filistin'e girdiklerin İslam tarihçisi Belazuri'nin yazdığı gibi bu kolay bir fetih oldu. Aslında bu bir fetih, bir askeri zafer bile değil, sadece kurtuluştu.' (x) Mescid-i Aksa saldırısının asıl hedefi 'Kendisini dinler arasında bir din diye göstermeyen aksine kendini Filistin'de daha önce vahyolunmuş, ilahi mesajların tamamlayıcısı olarak takdim eden bir İslam…' 'Filistin, Arap Halifeler döneminde dört asır boyunca barış ve refah içinde yaşadı.' 'İslam sanatının kalkış noktasının, İbrahimi geleneğin, yani Yahudi, Hıristiyan ve Müslümanların geleneğinin manevi hayatının kalkış noktasıyla Kudüs'te örtüşmesi, asla tarihin bir rastlantısı veya bir despotun kaprisleri olarak görülmez.' (x) Osmanlı'nın İngilizlere karşı direnişi: Kudüs Muharebesi 'Bir ferah ve mutluluk anını Filistin sadece Osmanlı İmparatorluğu'nun altın çağı olan Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaşadı.' 'Ne var ki çok daha uzun zaman öncesinden beri Filistin'in gelecekteki kader kendisinin dışında, yani Batı'da belirleniyordu.'