Batı'nın karanlık yüzü: Cadı avı
Batı'nın Orta Çağı "karanlık" olarak tanımlanır. Bunun en büyük nedeni ise cadı avlarıdır. Kadın ile cadıyı özdeşleştirmekle kalmayıp "kötü ve yok edilmesi gereken varlık" olarak gördükleri bu kişileri yakalayıp, yargılarlar. Onlara türlü işkenceler uygulayarak cadı deneyleri dedikleri eziyetleri yaparlar. Avrupa, böyle karanlık bir kuyudayken dönemin Doğusu ise İslam ve ilim üzerine kurdukları medeniyetlerini yükseltmekle meşguldür.
Avrupa'nın Orta Çağ dönemi
🔸 Batılı tarihçilere göre Orta Çağ, 5. ve 6. yüzyıllarda başlayarak 1600-1700'lü yıllara kadar uzanan dönemdir. Roma'nın etkilerinin nispeten hissedildiği, barbar saldırılarını içeren bir süreci kapsar. Feodal düzenin hakim olduğu, Haçlı Seferleri'nin yapıldığı, şehirlerin yeniden önem kazandığı bir zamanı içerir.
🔸 Bu dönem Avrupa için aynı zamanda "cadı avı çağı" olarak anılan, cadı olarak addedilen kadınların yakılma sürecidir. 1430'lu yıllarda başlayan bu korkunç uygulama 1800'lü yıllara kadar devam eder. Binlerce masum insan, ağır işkenceler sonucu sakat kalır, yargılanarak hüküm giyer, aforoz edilir, malına el koyularak sürülür, yakılarak öldürülür.
Cadı ne demek?
◽ Vav TV'de yayınlanan "Yön Veren Kadınlar" programında konuşan Prof. Dr. Pınar Ülgen, cadı kavramının geçmişiyle ilgili "İdeolojik faktörler devreye girmeden önce pagan ve putperest inançlar vardı. Burada kadınlara birazcık daha değer verildiği gibi bir durum gözümüze çarpıyor. Ama sonraki süreçte bir cadı faktörü ortaya çıkmaya başlıyor. Yani cadı, kadın özleştirmesi ortaya çıkıyor. Ama cadı kelimesi Orta Çağ'da mı ortaya çıktı? Değil. Aslında bu eski dönemlerden beri var olan bir durumdu" ifadelerini kullanır.