Biliminin ışığı yangınıyla sönmüş 'İskenderiye Kütüphanesi'
Milattan önce dördüncü yüzyılda kuruldu. Dönemin en büyük bilim adamlarına ve bilimsel çalışmalara ev sahipliği yaptı. İçerisinde yüzbinlerce eseri barındırıyordu. Neden yakıldığı kesin bilgiyle açıklanamadı. "Yakılmasaydı kim bilir dünya nasıl bir yer olurdu." Sorunun cevabı birçoğumuzun hüzünle ve hayretle zihnimizde yanıtlanıyor. Burası bir kütüphane. Yeryüzünün en büyük kitap cenneti. Bilime verdiği önem daha kapısından girildiği an sorumluluğu insana yükler nitelikteydi. "Bilim bizi tanrıların gazabından kurtarır."
KÜTÜPHANENİN KURULUŞU
Günümüzden yüzyıllar önce Büyük İskender'in başa geçmesiyle Akdeniz'de güçlü bir dönem başladı. Büyük İskender'in M.Ö. 332 yılında kurduğu Mısır'daki İskenderiye şehri de önemli bir liman kenti haline geldi. Büyük İskender'in ölümünden sonra yönetimi ele geçiren Ptolemaios Birinci Soter'in ilk olarak İskenderiye'de saraya yakın bir kütüphane ve müze kurması bu liman kentini aynı zamanda bir bilim kenti haline getirmişti. İskenderiye'nin kütüphane ve müzesi o dönemin en ünlü merkezi haline gelecek, bugün bile adını unutmamıza fırsat vermeyecekti.