Çanakkale Boğazı’nı geçilmez yapan Osmanlı’nın talim gemileri
Osmanlı Devleti'nde mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve alışkanlıklar; küçük yaştaki çocukların ustanın yanına verilerek yetiştirilmesiyle öğretilirdi. Osmanlı'da yelken yerine makine kullanılmaya başlandığı zaman, el işçiliği terk edildi. Gelişmelere ayak uydurmak ve Bahriye Nezaretine bağlı olan zanaatkâr sayısını artırmak için Makineci ve Gemici Çırak Okulları açıldı. Bu okullarda mümkün olduğu kadar iyi derecede ve uzun süreli bir mesleki eğitim verildi. Çekirdekten uzman yetiştirilmesini sağlayan makineci ve gemici çırak okulları, modern gemilerin kullanılmasında önemli bir iş gücü sağladı.
Çanakkale Boğazı’nı geçilmez yapan Osmanlı’nın talim gemileri
Başlangıçta oldukça yavaş gelişen demir-çelik sanayii ve buhar makinesi, on dokuzuncu yüzyılda hızlı bir şekilde yaygınlaşarak deniz harp sanayiine ve sanatına büyük değişiklikler ve yenilikler getirdi. 1770 Çeşme faciasından sonra Osmanlı Devleti denizciliğe önem vererek, bu alanda modernleşmenin yollarını aradı. Sultan II. Mahmud döneminde yenilikçi ve önemli bir adım atılarak tersanelerde buharlı ticaret ve savaş gemileri inşa edilmeye başlandı. İstanbul ve İzmit tersaneleri ıslah edilerek zırhlı gemiler satın alındı. Heybeliada'da Bahriye Mektebi açıldı.