Çanakkale Savaşı'na giden 'Edebiyat Heyeti'
Çanakkale Cephesi, Birinci Dünya Savaşı'nda Türk milletinin topyekûn mücadele ettiği ve topyekûn kazandığı bir zaferdi. Bu birlik ve beraberliğin mimarları arasında şairler, yazarlar, bestekarlar ve ressamlar da vardı. Çanakkale Savaşları, Türk sanatkarlar için ondan manevi bir duygu oluşturmak, milletin heyecanını yükseltmek, kahramanlık ve fedakarlık hislerini en son derecesine çıkarmak için önemli bir fırsat, aynı zamanda bir sınav oldu. Dünya Savaşı'nın sonuçları ne olursa olsun Çanakkale'nin anlam ve büyüklüğünü tespit etmek ve gelecek nesillere aktarmak sanatkarlarımız için milli bir borçtu.
DUYGU VE DÜŞÜNCELERİ ANLATMAK İÇİN BİR HEYET
1915 yılında Harbiye Nezareti Karargâh-ı Umumi İstihbarat Şubesi Müdürlüğü'nden davet alan otuz kadar şair, yazar, ressam ve bestekârdan Çanakkale'de muharebe alanlarını gezerek duygu ve düşüncelerini, sanat diliyle halka ve gelecek nesillere anlatmaları istenir. Eserlerin birtakım şahıs ve makamlara methiye değil, "askerin cevherine ve milletin kabiliyetine dair" gerçek tasvirler olması arzu edilir.