Ecdadın engellilere verdiği değerin tezahürü: Yıldız Sağırlar Okulu
Ecdadımız, engellilerin eğitimine önem vermiş, onlarla yakından ilgilenmiş ve topluma kazandırılması için daima çaba göstermişti. Bu minvalde, yaşadığımız coğrafyada işitme engelliler için açılan ilk resmi okul, Abdülhamid dönemindeki Yıldız Sağırlar Okulu'ydu. Bugün işitme engellilerin kendi aralarında iletişim kurabilmek için kullandıkları işaret dilinin temeli, daha o dönemlerde atılmıştı. Abdülhamid, okulun kuruluşuyla yakından ilgilenmiş; "Osmanlı İşaret Dili" diğer işaret dillerinden bağımsız ve özgün olarak geliştirilmişti. Bugünün Dünya Engelliler Günü olması vesilesiyle Osmanlı'dan günümüze işaret dilinin tarihini derledik…
OSMANLI ÖZGÜN BİR İŞARET DİLİNE SAHİPTİ
İşaret dili, işitme engellilerin kendi aralarında iletişim kurarken, el hareketlerini ve yüz mimiklerini kullanarak oluşturdukları görsel dildir. Sözlü diller gibi bir dil bilgisi yapısına sahip olan işaret dilleri, her ülkede farklılık gösterir. Aynı ülkedeki işaret dilinde ise, kavramlar için kullanılan işaretler ortaktır.
Türk İşaret Dilinin tarihçesiyle ilgili bilgiler oldukça kısıtlı olsa da, dilin tarihi Osmanlı'ya kadar uzanıyor. Batı'da kullanılan işaret dillerinden bağımsız olarak gelişen Osmanlı İşaret Dili, oldukça özgün bir yapıya sahip.
Orta Çağ'ın en büyük seyyahı İbn Battûta, "Rıhlet-ü İbn-i Battûta" adıyla bilinen seyahatnamesinde bu konuya değinir. 14'üncü yüzyılda yaşayan ünlü seyyah, eserinde Kastamonu'daki bir konakta, sağır dilsizlerin el işareti ile anlaştıklarını ve işaret dilinde konuştuklarını anlatır.