İslam uygarlığı ile mükemmel forma ulaşan kubbe mimarisi
Kemerin üç boyutlu uyarlaması olan kubbe, Müslüman mimarisinde iki temel sembolik anlama sahipti: gök kubbenin yanı sıra, müminlerin maddi ve manevi varlığını kuşatan ilahi kudreti de temsil ediyordu. Ayrıca orta sahn veya mihrap gibi belirli alanları vurgularken, binanın içini aydınlatmak gibi pratik işlevlere de sahipti. Altın çağını İslam uygarlığında yaşayan ve mükemmel forma ulaşan kubbe mimarisi hakkında bilinmeyenleri sizler için derledik.
İSLAM UYGARLIĞINDAN ÖNCE KUBBE YAPIMI NASILDI?
Kubbe yapımının gelişiminde, kare şeklindeki bir alanın bombeli ve kemerli bir yapıya nasıl dönüştürüleceği sorusunun cevaplanması gerekiyordu.
Bu sorunu Müslümanlardan çok önce çözen Bizanslılar ve İranlılar, bingili kubbe (pandantif) kullanıyordu.
Yani kubbe için ihtiyaç duyulan daire veya elips şeklindeki kesintisiz tabanı, üçgen şeklindeki küre parçalarını köşelere yerleştirmek suretiyle elde ediyorlardı. Kubbenin ağırlığı bu pandantifler sayesinde dört köşede toplanıyor ve bu noktalara denk gelen dört ayakla destekleniyordu.