İstanbul’un unutulan kaleleri
İstanbul, tarih boyunca büyük medeniyetlerin gözdesi oldu. Muhteşem boğazı, eşsiz doğası ve onu koruyan ihtişamlı yapılarıyla adeta ulaşılmaz bir şehirdi. Yıldırım Bayezid, İstanbul'u fethetme yolundaki en önemli hazırlığı, bu büyük kalelerden birini ele geçirerek yaptı. Ardından Osmanlı'nın hâkimiyetine geçen bu topraklarda kaleler, İstanbul'u koruyan yegâne yapılar oldu.
Yoros Kalesi
Anadolu yakasında, Boğaz'ın Karadeniz girişinin doğu tarafında bulunan kale, gemilerin boğaza giriş çıkışlarını kontrol etmek amacıyla bugünkü Beykoz ilçesinde kuruldu.
Cenevizlilerin inşaası olduğu düşünülse de, Yoros Kalesi aslında bir Bizans yapısı. Kulelerinden birinde Bizans'a ait olduğunu kanıtlayan tuğladan harflerle yazılmış Grekçe kitabe bulunuyor.
İSTANBUL'U FETHETME YOLUNDAKİ EN ÖNEMLİ HAZIRLIK
Yoros Kalesi, 1305 yılında Şile Kalesi ile birlikte Türklerin eline geçmiş, ancak uzun süre elde tutulamamıştı. 1348'den itibaren de, Karadeniz ticaret yolu hâkimiyetine sahip Cenevizlilerin elindeydi.
Yıldırım Bayezid, 1391'de karayoluyla Kocaeli'nden büyükçe bir kuvvetle gelerek Yoros'a çıktı, buradan da Yahşi Bey'i göndererek Şile Hisarı'nı teslim aldı. Bayezid o tarihten sonra Yoros Kalesi'ni askeri bir üs gibi kullandı. Ardından, Güzelcehisar da denilen Anadolu Hisarı'nı yaptırdı. Bu, İstanbul'u fethetme yolundaki hazırlıkların en önemli ayaklarından biriydi.