Kudüs'te dokunulamayan merdivenin hikayesi

➡ Tarih boyunca en önemli ve kutsal şehirlerden biri olarak kabul edilen Kudüs, Müslümanların fethine kadar kan ve vahşet dolu bir maziye sahipti. ➡ 637 yılında Kudüs'ün ileri gelenlerinin şehri Halife Hz. Ömer'e (RA) teslim etmeleri ile sevgi, nizam, saygı ve hoşgörü ile tanışan tarihi tekrar yazıldı. PEYGAMBERLER IŞIĞINDA KUDÜS'ÜN ÖNEMİ ➡ Başrahip tarafından Hz. Ömer'e (RA) teslim edilen şehir, mimari açıdan kötü durumdaydı. Müslümanlar kısa sürede Kudüs'ü tekrar mamur bir hale getirdiler. ➡ Hz. Ömer (RA) Kudüs'te hayatını sürdüren Yahudi ve Hristiyanlara emanname verdi. Böylece dünyadaki en kaotik şehirlerden biri olan Kudüs'te asayiş hızla tesis edildi. AYET VE HADİSLERLE MESCİD-İ AKSA ➡ 1099 - 1187 yılları arasında Haçlıların istilası altında kalan Kudüs, eski ve karanlık günlerine dönmüştü. Müslümanların şehirdeki etkinliklerine izin verilmiyor ve kısıtlanıyordu. ➡ Ayrıca Haçlılar Kudüs'ü eski günlerine çevirebilmek amacıyla pek çok kavimden Hristiyanı şehire göç ettirmiş, Antakya ve Urfa Kontlukları gibi devletlerle Kudüs yolunu kapatmışlardı. KUDÜS HAKKINDA 30 İLGİNÇ BİLGİ ➡ Hristiyan mezheplerinin arasındaki kavga Müslüman idaresi altında da sürdü. En kutsal kilise olarak kabul edilen 'Kutsal Kabir'in teşrifat ve nizamı her zaman büyük bir kaos doğurdu. ➡ Selahaddin Eyyubi bu meseleye eğildi ve önemli tedbirler aldı. Bu minvalde kilisenin kitlenip açılması meselesi Selahaddin Eyyubi tarafından Müslüman ailelere verildi. Böylece o güne kadar ki en önemli sorun çözülmüş oldu. Bugün bu görevi Nesime Ve Cude aileleri hala sürdürüyor. ➡ 1517 - 1917 arası Osmanlıların hakimiyeti altında olan Kudüs; adaletin, huzurun ve güvenin şehri oldu. Lakin Hristiyan mezhepleri arasında zaman zaman olaylar alevlendi. ➡ Bu açıdan Kanuni Sultan Süleyman, III. Mustafa ve Sultan Abdülmecid fermanlar ile problemleri çözme yoluna gittiler ve büyük ölçüde başarılı oldular. ➡ Kanuni Sultan Süleyman Han, mezheplerin temizlik alanlarını paylaştırarak kilise içinde devam eden önemli bir diğer sorunu çözse de bu mesele tam anlamıyla kapanmadı. ➡ Öyle ki Sultan'ın fermanından önce yaşanan kargaşadan dolayı Hz. İsa'nın (AS) olduğuna inanılan kabrin üstü bakımsızlıktan dolayı toz içinde kalmıştı. ➡ Bir süre sonra, 1757 tarihinde çatışmaların artması, sorunların çözülememesi üzerine Sultan III. Mustafa 'statüko' olarak anılan bir ferman yayınladı. ➡ Bu ferman ile Hristiyan mezhepleri arasında kilisenin bölümleri temizlik hususunda tekrar paylaştırıldı. Sultan Süleyman dönemindeki gibi eşit olarak gerçekleştirilen paylaştırma 95 sene sıkıntısız işledi. ➡ Statüko ilanından sonra yavaşlayan ve azalan olayların zinciri 1852 yılında koptu. Bu tarihteki mesele avlu ve merdiven temizliği yüzünden gerçekleşti. ➡ Ortodokslar ve Katolikler bu iki yerin temizliğinin kendilerinde olması gerektiğini dile getirerek büyük bir kaosun fitilini ateşlediler. Olaylar süresince yüzlerce insan zarar gördü, onlarcası da öldü. KUDÜS SÖZLÜĞÜ ➡ Bu durum II. Petro'dan beri Ortodoksluğun hamiliği üzerinden Osmanlı'yı sıkıştıran ve zor durumda bırakmaya çalışan Rusya'nın ekmeğine yağ sürdü. ➡ Rusya, Kudüs'teki Hristiyanlığa dair tüm mekanların idaresinin kendisine bırakılmasını talep etti. Lakin Sultan Abdülmecid yayınladığı ferman ile meseleyi kökten çözmüş oldu. KUDÜS'TE OSMANLI İZLERİ ➡ Yaklaşık 171 yıldır bu merdivene dokunulamaması Osmanlı Sultanı Abdülmecid'in fermanının bugün dahi geçerliliğini koruduğunu kanıtlıyor. ➡ Merdivenin yerinden oynatılabilmesi, kilisenin pay sahipliğinin yapılabilmesi, Hristiyan mezheplerinin sorunlarının çözülebilmesi için İstanbul'dan yeni bir ferman gelmesi gerekiyor. İŞGALCİ İSRAİL'İN KUDÜS POLİTİKASI