Leonardo Da Vinci ve Michelangelo Osmanlı’ya ne teklif etti?
İstanbul, asırlar boyunca tüm dünyayı kendine hayran bırakan doğal bir güzelliği içinde barındırdı. Masmavi sularıyla büyüleyen Boğaz'a açılan Haliç, İstanbul'un tarihi semtleri Eminönü ile Karaköy'ü birbirinden ayırıyordu. Haliç'in iki yakasını bir araya getirmek ise Osmanlı sultanı II. Bayezid'in hayallerinden yalnızca biriydi. Avrupa'da yetenekleri her geçen gün biraz daha ün kazanan Leonardo Da Vinci ve Michelangelo ise sultanın bu isteğini gerçekleştirmeye taliplerdi. Peki, bu iki ünlü dâhinin teklifleri Osmanlı tarafından neden reddedildi?
İSTANBUL’UN ‘ALTIN BOYNUZ’U: HALİÇ
Boğazıyla meşhur İstanbul'un, asırlar boyunca kendine hayran bırakan kendi içinde küçük bir boğazı daha var: Haliç. Daha çok "Altın boynuz" olarak bahsedilen Haliç'le ilgili, tarihten günümüze gelen iki rivayet bulunuyor.
Bu rivayetlerden bir tanesi, Kapalı Çarşı'da yüzyıllardır işlenen altınla ilgili. İşlenen altın tozları, ister istemez sokaklara dağılıyor; yağmur ve su akıntılarıyla Haliç'e dökülüyor. Bu nedenle "altın" ismini alan Haliç, şeklinden dolayı da "boynuz" ismini alıyor.
Altın Boynuz'la ilgili bir diğer rivayetin öyküsü ise, Bizans'a dayanıyor. Bizans, İstanbul'u kaybedeceğini anlayınca, "nasıl olsa yeniden alırız" düşüncesiyle, kraliyet mücevherlerini bir gemiye koyuyor ve gemiyi batırıyor. Ancak daha sonra bu gemiyi çıkarmak mümkün olmuyor.