ll. Abdülhamid’in Orta Doğu’ya attığı düğüm: Petrol
20. yüzyılda makine teknolojisinin yaygınlaşması ile sıvı enerjide temel yakıt olarak petrole olan ihtiyaç dünya üzerinde had safhaya ulaşmıştı. Gelişmiş sanayilerini beslemek ve daha da ileriye taşımak için emperyalist ülkeler o dönemde Osmanlı hakimiyetinde bulunan petrolün ana vatanı Mezopotamya topraklarına gözlerini dikmişlerdi. Durumun vahametinin farkında olan Sultan ll. Abdülhamid Han bölgeyi büyük bir koz olarak elinde tutmuş, stratejik hamleleri ve ince hesapları ile büyük oyunu yönetmiş idi.
🔸 Sanayi Devrimi ile başlayan endüstrileşme yarışı, ham madde kaynaklarını elde eden gücün küresel egemenliği de kazanacağını, siyasi olarak söz sahibi olacağını gösteriyordu.
🔸 Petrol kaynaklarını ele geçiren devlet, sanayileşmede en büyük adımı atacak, bu küresel krizden güçlenerek ve hakimiyet sahası büyüyerek çıkacaktı.