20. yüzyılda gerçekleşen ilk soykırım

📍 Yirminci yüzyılın ilk soykırımı olarak anılan Namibya soykırımı, Afrika'nın güney batı ucu olan Namibya'da gerçekleşti. Almanlar'ın gerçekleştirdiği bu soykırım Avrupa tarihinin utanç verici tarihine bir yenisinin daha eklenmesine neden oldu. 🔹 O yıllarda oldukça yaygın olan sömürgecilikle Avrupalılar kendilerinden binlerce kilometre uzaklıkta bulunan ülkeleri sömürerek bölgenin kaynaklarına, yerli halkın mallarına ve iş gücüne el koyuyordu. Almanya'da bunun için Namibya'yı seçmişti. 📍 Almanya seçtiği bu yeni sömürgesinde hem yerli halkının topraklarına el koydu hem de kendisine karşı ayaklanan halka acımasız uygulamalarda bulundu. 🔹 1884 - 1915 yıllarında gerçekleşen bu soykırımda Almanya, bölgedeki elmas yataklarının kontrolü için Kaiser Wilhelm'in emriyle Alman'yanın en güçlü askeri birliklerini sömürgesi olarak seçtiği Namibya'ya getirdi. 📍 Bu sömürü düzenini kabul etmeyen Herero ve Nama kabileleri bir isyan başlatarak direnişe geçtiler. İşgale karşı harekete geçen ilk kabile Hererolar oldu. Ayaklanan halkı bastıran Alman kuvvetleri, Alman Genaral Lothar von Trhotha'nın yerli halkı aileleriyle birlikte Omaheke çölüne sürüldü. 🔹 Bir süre sonra bir başka bir kabile olan Nama'lar yeni bir isyan başlattı. Alman kuvvetleri Herero halkına yaptığı bu zalim uygulamayı Nama halkı içinde kullandı. 📍 1904 - 1909 yılları arasında zalim ve vahşi uygulamalarını iyice arttıran Almanya direnişe geçen halka acımasız uygulamalarda bulundu. 🔹 Alman kuvvetleri direnişe geçen yerli halkın topraklarına ve mallarına el koyarak, tecavüz edip öldürerek veya toplama kamplarında akıl almaz tıbbi deneylerde kullanarak, ölüme terk etti ve yerli halka boyun eğdirmeye çalıştı. 📍 Köpekbalığı Adası bu toplama kamplarının en başında geliyordu. Bu kampa götürülen yüzlerce yerli zor koşullar altında ölüme terk edildi. 🔹 Vahşi uygulamalarını sadece bununla da sınırlı bırakmayan Almanya, öldürülen yüz binlerce Namibyalının cesedini ırkçı deneylerde kullanılmak için gemilerle Almanya'ya taşıdı. 📍 Köpekbalığı Adası'ndaki vahşeten sağ kurtulan bir Namibya'lı, 'Almanlar beni adaya gönderdiler. Bir yıl orada kaldım. Yaklaşık 3.500 kişiydik; sadece 193 kişi geri dönebildi, 3.307'si adada öldü.' Adaya götürülenlerin yaptığı angarya işlerin başında ise daha önce orada ölenlerin cesetlerindeki kafatası gibi belli kemikleri etlerinden sıyırarak temizlemek vardı.Temizlenen kafatasları 'bilimsel' araştırma amacıyla Alman üniversitelerine gönderilmekteydi.' diyerek vahşetin boyutunu ifade etti. 📍 Irkçı deneylerde kullanılmak için gemilerle Almanya'ya taşınan kafatasları ve kemikler Alman bilim insanlarının deney malzemesi haline geldi. 🔹 Irkçı deneylerde bulunanlardan biri de Aryan ırkının üstünlüğünü kanıtlamaya çalışan, Alman Antropoloji Profesörü ve Nazi Partisi üyesi Eugen Fischer'dı. 📍 Fischer bu kafatası ve kemiklerin deneylerde kullanmak için Almanya'ya taşınmasını isteyen ilk kişiydi. Eugen Fischer üstün Alman ırkını kanıtlamak için kafatasları üzerine yaptığı bu deneyleri hiç çekinmeden kitaplarında da kullandı. Bu deney çalışmalarını daha sonraki yıllarda Adolf Hitler'de okuyarak bir başka soykırımın öncüsü oldu. Eugen Fischer kimdir? 1874 - 1967 yılları arasında yaşayan Fischer; tıp ve antropoloji profesörüydü. Nazi Partisi üyesi olan Fischer'ın çalışmaları Hitler'i etkilemeyi başarmıştı. 📍 Yahudi baskısı karşısında direnemeyen ve Nazi soykırımını kabullenerek tazminat ödeyen Almanya, bugünlerde Gazze'de bir başka soykırıma ortak olarak İsrail'in yanında durmaktan hiç çekinmiyor. 🔹 'Unutulmuş soykırım' olarak kayıtlara geçen Namibya katliamını ise Almanların kabul etmesi bir asırdan fazla sürdü. Kamuoyunu manipüle ederek olayı geçiştirdiler. 📍 Sağ kalıp kaçabilenlerin bile çölde önceden zehir dökülen su kuyuları yüzünden zehirlenerek hayatını kaybettiği Namibya soykırımı, Almanların soykırımlarla dolu olan kara tarihleri arasında yerini almıştı.