Osman Gazi kimdir? Osmanlı ne zaman kuruldu?

Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu Osman Gazi, 1257 veya 1258'de Söğüt'te doğdu. Babası Ertuğrul Gazi, 1281'de öldüğünde üç oğlu hayattaydı. Gündüz, Saru Yatı (Savcı) ve Osman Bey; Osman Gazi, yaşça kardeşlerin en küçüğü idi. Osman Gazi, atılganlığı ve lider karakteriyle ön plana çıktığı için Ertuğrul Gazi'nin sağlığında babasının vekilliğini yapmaya başlamıştı. Osman Bey, bu yüzden 1281'de kardeşlerinin itirazı olmadan aşiretin başına geçti. Moravcsik, Bizans kaynakları üzerine yaptığı araştırmadan hareketle 14'üncü yüzyılda Osmanlılar'ın devlet ve hanedana adını veren kişiyi Ataman olarak tanıdıkları, bu ismin ya Arapça kökenli Osman adının Türkçeleştirilerek halk ağzında bu duruma getirildiğini iddia etmişti. Ona göre diğer bir ihtimalse onun adının aslen Ataman olduğunu, fakat İslam medeniyetinin tesiri ile Osman şekline büründüğünü belirtmişti. Daha sonra Adnan Erzi de, o devirlere ait bazı kaynaklarda Osman adının, Tuman ve Otman şekillerinde görüldüğünü belirtmişti. Ancak bu iddialar tarihçiler arasında tasvip görmedi. Orhan Gazi devrinde Anadolu'yu dolaşan meşhur seyyah İbn Battuta ise Osman Gazi'yi Osmancık olarak zikreder. Osman Bey, babasından devraldığı aşireti kısa zamanda bir beyliğe dönüştürdü. Halefleri, Osman Gazi'nin kurduğu beyliği dünyanın en büyük imparatorluğu haline getirdiler. Bu büyük imparatorluk da kurucusunun ismini alarak Devlet-i Âliyye-i Osmaniye (Yüce Osmanlı Devleti) ismiyle anıldı. Geleneksel Osmanlı tarih yazıcılığı, 1299'da Selçuklu hâkimiyetinin sona erdiğini ve Osman Gazi'nin bu tarihte bağımsız olduğunu kabul eder. İlk büyük Osmanlı tarihini yazan Hammer de bu tarihi esas alır. Halil İnalcık ise Osmanlı tarihinin dönüm noktasını 1302'de Bizans'la Osman Gazi komutasındaki Türkmenler arasında gerçekleşen Koyunhisar Savaşı olarak kabul eder. Bu savaştan önce Osman Bey'in diğer Türkmen beyleriyle eşit konumda olduğunu; bu zafer sonucunda ise bölgede karizmatik bir bey durumuna geldiğini ve hanedan kurucusu kabul edildiğini söylemektedir. Osmanlı İmparatorluğu'nun çekirdeğini oluşturan aşiret, Ertuğrul Gazi zamanında Söğüt ile Domaniç arasında bulunuyordu. Osman Bey aşiretin başına geçtikten üç yıl sonra, 1284'te İnegöl'ü fethetmek için harekete geçti. Osman Gazi, bu muharebeden kısa bir süre sonra İnegöl yakınlarındaki Kulaca Hisar'ı fethetti. Halil İnalcık'a göre bu mücadele Osman Gazi'nin ilk savaşı sayılmalıdır. Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk hükümdarı olan Osman Bey, Ertuğrul Gazi'nin en küçük oğlu olmasına rağmen, ağabeylerinin itirazı olmadan aşiretin başına geçmişti. Bu yüzden de kardeşler arasında bir çatışma olmadı. Ancak Osman Bey, özellikle 1288-1299 yılları arasında fetih politikasında köklü bir değişikliğe gitti ve bu durum Bizans tekfurları ile kaçınılmaz olarak karşı karşıya gelmesine neden oldu. Osman Gazi'nin amcası Dündar Bey ise fetih politikasındaki bu köklü değişime ve özellikle Bilecik tekfuru ile savaşmaya karşı çıkıyordu. Osman Gazi de amcasının bu yöndeki fikirlerini kendi politikalarına bir cephe alma olarak görüp Dündar Bey'i 1300'lü yılların başında öldürdü. Böylece Osmanlı hanedanı içinde ilk kan dökülmüştü. Osman Gazi'nin Orhan, Alaeddin, Pazarlu, Hamid, Melik Bey ve Çoban Bey isimlerinde altı oğlu ve Fatma isimli bir de kızı vardı. Osman Bey öldüğünde üç oğlu hayattaydı. Büyük oğlu Orhan Bey babası hayattayken, Osman Bey'in hastalığından dolayı beyliğin yönetimini fiilen ele almıştı. Bu yüzden babasının ölümünden sonra tahta çıkması zor olmadı. Orhan Gazi tahta çıktığında da kardeşi Alaeddin derviş olup devlet işlerine karışmadı. Diğer kardeşi Pazarlu Bey'de ağabeyinin hükümdarlığını tanıyarak, onunla beraber fetihlere katıldı. Hamid, Melik Bey ve Çoban Bey isimli şehzadeler hakkında ise isimleri dışında bilgi yoktur. Osmanlı Beyliği, 14'üncü yüzyılın başlarında Anadolu'da mevcut olan beylikler içinde hem toprak hem de insan potansiyeli açısından en küçüklerden biriydi. Osmanlı Beyliğinin büyümesi Türkmen göçü ve gaza fikrine dayanıyordu. Moğol baskısı sonucu Kafkaslar'dan Doğu ve Orta Anadolu'ya, daha sonra da Orta Anadolu'dan batıya göç ötmek zorunda kalan Türkmenler, burada gazi Türkmen beyliklerini kurmuşlardı. Bu beylikler hem gazâ adına Hristiyanlarla savaştılar hem de fethettikleri bölgelere doğudan gelen Türkmenleri yerleştirdiler. Osman Gazi'nin gazâyı son derece atılgan tavırla sürdürmesi, onu gazilerin gerçek önderi durumuna yükseltti. 1302'de Bizans'a karşı kazandığı Koyunhisar Savaşı, onun Türkmenler arasındaki gazi şöhretini arttırdı ve değişik bölgelerden gelen gaziler akın akın onun bayrağı altına girdiler. Bu savaşçı potansiyeli de Osmanlı Beyliğinin fütuhat yolu ile büyümesini sağladı. Osman Gazi'nin ölüm tarihi konusunda ihtilaf vardır. Tarihçilerin bir kısmı Osman Gazi'yi 1324'te Bursa'nın fethinden önce ölmüş olarak gösterirken, bir kısmı da 1326'da Bursa'nın fethinden sonra öldüğü kanaatindedirler. Halil İnalcık, yaptığı araştırmalar sonucu 1324'te öldüğü fikrine varmıştır. Osman Gazi'nin yaşça kardeşlerin en küçüğü olmasına karşın, babası Ertuğrul Gazi'nin ölümünün ardından beyliğin başına nasıl geçtiğini biliyor musunuz? Ya da o döneme dair pek çok bilginin hangi kaynakta doğru aktarıldığını? Osmanlı İmparatorluğu'nun tarih sahnesine çıktığı 13'üncü yüzyılın sonlarıyla 14'üncü yüzyılın başlarına dair kaynaklar oldukça kısıtlı. Buna karşın kaleme alınan eserler, Osmanlı'nın kuruluşuna dair oldukça nadide bilgileri barındırıyor. O döneme ışık tutan, kuruluş devrine dair doğru bilgiler içeren kaynakların hangileri olduğunu okumak için tıklayın. Osman Gazi, babası Ertuğrul Gazi'nin kurduğu aşireti beyliğe dönüştürdü ve Osmanlı'nın üç kıtaya hükmeden bir imparatorluk olmasının temellerini attı. Peki, Osman Gazi kimdir? Osman Gazi, 27 yıl boyunca yönettiği beyliğin başına nasıl geçti? Osman Gazi'nin gerçek adı neydi? Osman Gazi, oğlu Orhan Gazi'ye devlet yönetimi konusunda ne öğüt verdi? Okumak için tıklayın.

Osman Gazi kimdir? Osmanlı ne zaman kuruldu?

OSMAN GAZİ KİMDİR?